Zeytin Dalı’nda Müge İplikçi’nin konuğu Tarık Tufan. Zeytin Dalı’nın yeni videosunda Tufan, Doğan Kitap’tan çıkan Gece Açan Çiçekler kitabını anlattı.
Tufan, romanındaki kilitli oda ve zindan metaforlarının anlamını şu sözlerle açıkladı: “Bir konağın içinde hapsolmuş genç bir kadınla, bir zindanın içerisinde hapsolmuş genç bir adamın tutsaklığı aslında aynıdır. Onları hapseden yalnızca duvarlar değil, geçmişin ağırlığı, yüzleşemedikleri sırlar ve kendi iç dünyalarında ördükleri görünmez duvarlardır. Romanda anlatılan kilitli oda, yalnızca fiziksel bir mekân değil, insanın kendi zihninde yarattığı tutsaklığın da bir simgesidir” dedi.
“Hapsoldukları yerde gözlerini kapıya dikmiş son bir umutla birilerinin gelmesini bekliyorlardı. Istırap yüklü ruhlarının tek kurtuluşu buydu. Hayatlarının o en uzun gecesinde hikâyelerini anlatmayı seçtiler. Çünkü insan ölünce bedeni çürür, geriye yalnız hikâyesi kalır ve bütün hikâyeler gece anlatılır.”
İstanbul’un Vefa semtinde ayakta kalan son ahşap konaklardan biri; Canfeda Konağı, namı diğer Uğursuz Konak. Konağa hapsolmuş genç bir kadın; Halide. Yıllardır konaktan uzakta hayatlar süren kardeşleri; Cihangir, Zeliha ve Nihal. Annelerinin ölümünün ardından, konağın satışı için son kez bir araya gelen kardeşlerin talihsiz alınyazılarının gizemini çözecek sadece bir geceleri var. Geçmişle yüzleşirken, konağın senelerdir kilitli tutulan odasının kapısı aralanınca, ailenin günahları ve suçlarıyla konağın sakladığı sırlar ortaya dökülür.
- OKUYUN – Müge İplikçi ile Zeytin Dalı | Kimlik, göç ve sanat: Sedef Hatapkapulu 46 sergisini anlattı
Yüz yılı aşan bir uzaklıkta, Osmanlı zindanlarında, ölümünü bekleyen, saf bir aşkın peşindeki genç adam; Derviş Ali. Tek umudu devrik Sultan Abdülhamid’in Baş Ressamı Zonaro’nun yardımıdır.
Halide ve Derviş’in yazgılarını buluşturan, arafta kalmış, yaralı ruhları birleştiren çarpıcı bir son. Gece Açan Çiçekler, Tarık Tufan’ın zengin dili, benzersiz üslubu ve hafızalardan silinmeyecek kurgusuyla, Osmanlı’dan günümüze akan dokunaklı bir aile hikâyesi. Yaralı aşklara yakılmış, yüreklere dokunan, büyüleyici bir ağıt.
“Aşk hayattan da ölümden de büyüktür”
Kitap tanıtımından