Taner Akçam yazdı: Dile kolay bir 50 yıl

Oldum olası, aceleci olduğum ve bazı şeyleri henüz daha insanlar hazır değilken söylediğim iddia edilir. İddia sahiplerini haksız kılmak istemiyorum.

Bundan tam 47 yıl önce 27 Kasım 1978’de kurularak silahlı mücadele kararı alan PKK, kurucu lideri Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat 2025 tarihli çağrısına uyarak, 5-7 Mayıs 2025 tarihli kongresinde aldığı kararlarla kendisini (muhtemelen) feshetti. Elbette PKK, henüz kongre sonuçlarını duyurmadığı için yargımı erken bulabilirsiniz ama Cumhurbaşkanı Erdoğan kongre toplanmasını ve sonuçlarını büyük bir adım olarak selamladı.

Dile kolay, 50 yıla yakın süren bir silahlı mücadelenin sona ermesinin eşiğindeyiz. Tarihimizin en uzun süren Kürt ayaklanmasının sonlanmasının eşiğindeyiz. Bunun Türkiye ve bölge açısından büyük anlamı var ve çok önemli sonuçları olacak.

Karayılan: "İkna olmayan savaşçılar var, süreci Öcalan örgütlemeli"
Taner Akçam yazdı: Dile kolay bir 50 yıl

PKK’nın kendini lağvetmesi beni çok duygulandırdı. Bunun önemli bir nedeni de kurucularının tümüyle tanışmışlık 1973-5 yıllarında Ankara’da, 1981-1984 Suriye’de aynı politik ortamda bulunmuş olmak.

Bu 50 yıl üzerine çok ama çok konuşulacak, çok konuşacağız. Ben çok ama çok basit bir soru ile başlamak istiyorum:

•⁠ ⁠Gerek var mıydı tüm bunlara?

•⁠ ⁠Geldiğimiz noktaya gelebilmek için 50bin civarında insanın ölmesi mi gerekiyordu?

•⁠ İşkenceler, hapishaneler, kitlesel öldürmeler, sürgünler ve kayıp olan insanlar… Bu 50 yılda kaybedilenler sayılmakla bitmez.

Soruyorum: sadece devlete veya PKK’ya değil. Bu süreci birlikte yaşamış, orasında burasında bulunmuş herkese hepimize, değer miydi?

Bunlar olmasa, daha iyi yerde olmaz mıydık?

Soruş tarzımın cevabı içerdiğini düşünebilirsiniz. Asla öyle değil. İnanın sorularımın cevabını ben de bilmiyorum. Muhtemel de hiç bilemeyeceğim. Çünkü tarihi laboratuvara sokup, aynı süreci farklı unsurları-faktörleri devreye sokarak yeniden yaşamak şansından yoksunuz. “Eğer” ile başlayan sorulara verilecek cevaplar sadece spekülatif olmaya mahkumdur. Ama bu gene de sorumamıza engel değildir.

Abdullah Öcalan ve DEM Parti Heyeti
Taner Akçam yazdı: Dile kolay bir 50 yıl

Çünkü bildiğim tek şey var: konuşmak zorundayız. Hazır cevaplardan çok uzak geçen 50 yılın ciddi bir muhasebesini yapmak zorundayız. Çünkü bu toprakların acısı – sebebi üzerine sayfalarca yazı yazabiliriz – kaybolan yıllarla dolu çok büyük bir mezarlığına sahip olmasıdır!

Ne dersiniz, şu anda yaşadıklarımız bu kaybolan yıllar mezarlığına dikilecek yeni mezar taşları mıdır?

Yoksa ufukta bir ışık mı var?

50 yıldır kanla şiddetle yaşamış, bunu kendi kimliğinin bir parçası yapmış bir toplum, şimdi yaralarını nasıl saracak?

Kendi adıma: Devletin ve PKK’nın attığı bu adımı, asıl büyük alana, asıl büyük stadyuma, asıl büyük soruna giriş telakki etmek taraftarıyım. Henüz asıl soruyu sormuyoruz. Henüz asıl cevabı aramıyoruz. 1978’de PKK’yı silahlı mücadele kararına iten de bugün de tartıştığımız konu aynı, değişmeyecek: Türkler, Kürtler ile eşit olarak bir arada yaşamaya hazır mı?

Türk devleti, Anayasasını, kanunlarını, yönetmeliklerini sadece Kürtler değil ülkesindeki tüm insanların, Hristiyan’ın, Yahudi’nin eşit vatandaş olduğunu kabul edecek şekilde değiştirmeye hazır mı?

Emeğimizi, enerjimizi buna yoğunlaştırmalıyız. 5-7 Mayıs Kongresi sadece ve sadece geçilecek basit bir eşikti. Eğer bunu göremezsek içinde bulunduğumuz bu süreç de kaybedilen yıllar mezarlığında yeni bir mezar taşı olma ötesinde bir anlam taşımaz.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.