Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Hollywood’da Afrikalı olmak: Lupita Nyong’o

Kahramanlarının tamamı siyahi olan ilk Marvel filmi Black Panther ile birlikte, Hollywood’da Afrikalı bir oyuncu olarak var olmanın ne anlama geldiği de tartışılmaya başlanmıştı. Filmin gişedeki başarısı, Afrikalı oyuncularının görünürlüğü için önemli bir adım oldu. New York Times, filmin yıldızlarından Lupita Nyong’o ile konuştu.

Ünlü aktris Lupita Nyong’o’nun hayatı, 11 yaşındayken ailesinin aldığı bir hip hop kaseti ve kasetçalarla değişmiş. Kenya’nın başkenti Nairobi’de yaşadıkları banliyö kasabasında, beş kardeşiyle birlikte kaseti arka arkaya defalarca dinleyip sıkılmadan dans ediyorlarmış. 

Nyong’o şimdi 36 yaşında ve Amerika’nın hızla yükselen film yıldızlarından biri. Black Panther filmiyle başarısını perçinledikten sonra, şimdi de ünlü yönetmen Jordan Peele’in yeni psikolojik gerilim filmi Biz (Us) ile birlikte sinemaseverlerin karşısına çıkacak.

11 yaşında, kardeşleriyle birlikte saatlerce hip hop şarkıları eşliğinde dans eden küçük Kenyalı kız, Hollywood’un görkemli dünyasına rağmen Nyong’o’nun içinde hayatta kalmayı başarmış. Nyong’o Instagram hesabından iki kez rap yaptığı kısa videolar paylaştı. İlki 3 milyona ulaşan takipçi sayısını kutlamak için, ikincisi ise Black Panther filmininin vizyona çıkışını kutlamak içindi. Kimse birkaç defa rap yaptığı için Nyong’o’nun rap yıldızı olacağını düşünmüyor ama rap yapmak Nyong’o için köklerine ve çocukluğunu geçirdiği Nairobi’ye duyduğu bağlılığı simgelediği için çok önemli.

Lupita Nyong’o, 2013 yılında, ilk rol aldığı 12 Yıllık Esaret filmindeki Patsey rolüyle, En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu Oscar’ını aldı. Nyong’o bu ödülü alan yedinci siyahi kadınken, ilk Afrikalı oyuncu oldu. Dört kez tek başına Vogue’un kapağında yer aldı. Dört dil konuşabiliyor ve Yale’de oyunculuk okudu. Aynı kadın, kendisi gibiler için inşa edilmemiş beyaz film endüstrisinde, kendine ait bir alan yarattı ve bu alanı korumak için uğraşıyor. Biz filmindeki rolüyle şimdiden, eleştirmenler tarafından hayranlık dolu yorumlar alıyor. Son filmi, onun başarısını reddeden birçok kişiye sert bir yanıt oldu denilebilir.

Nyong’o birçok film yıldızının aksine oldukça mütevazı bir hayat yaşıyor. Mezun olduktan sonra New York’ta orta halli bir mahalleye yerleşmiş ve uzun süredir aynı yerde oturuyor. Pazardan alışveriş yapıyor ve küçük lokantalara gitmeyi tercih ediyor. Son iki yılını ise, gözlerden uzak bir biçimde Black Panther filmindeki rolüne hazırlanmak için harcadı. Yeteneğinin sırrı ise kesinlikle çok çalışmak çünkü yeteneğin sınırlı bir kaynak olduğunu düşünüyor: “Her rol beni bir şekilde tüketiyor ve bu yüzden kendimi nadasa bıraktığımda kendim için en iyisini yapmam gerektiğini biliyorum.”

Nyong’o, Biz filminde, kocası ve iki çocuğuyla birlikte deniz kenarına tatile giden Adelaide isimli bir kadını oynuyor. Filmin yönetmeni Peele, onunla çalışmış olmaktan çok memnun olduğunu açıkladı: “O, odaya girdiğinde nefesimiz kesiliyordu. İlk çekilen sahnesi ise kelimenin tam anlamıyla büyüleyiciydi. 10 kez çektik ama aslına bakarsanız gerek yoktu, her seferinde mükemmeldi.”

Nyong’o küçükken, teyzesi Nairobi’de tiyatro öğretmenliği yapıyormuş, o yüzden kardeşleri ve kuzenleriyle birlikte önemli günlerde aile toplantılarında küçük skeçler sergiliyorlarmış. “Çocukken, oyunculuk yapmak ailesinin ilgisini çekmenin bir yoluydu” diyor. Ona göre, Afrikalı ebeveynler, çocuklarının potansiyellerini ortaya çıkarmaları, tutkularını keşfetmeleri için böyle bir yol izliyor. Nyong’o için de böyle olmuş.

Uzun yıllardır ABD’de yaşayan Nyong’o’yu oyunculuk konusunda en çok zorlayan şey, Afrikalı birini canlandırması gerektiğinde, bir Afrikalı gibi konuşmayı unuttuğunu fark etmesi olmuş. Bu durumun sebebini de şöyle açıklıyor: “Daha çok imkana sahip olmak için bir Amerikalı gibi konuşmalıydım.”

Nyong’o’nun Afrikalı ajan Nakia’yı canlandırdığı Black Panther filmi, popüler Amerikan sinemasındaki sorgulanmayan ‘beyaz’lık algısında deprem etkisi yapmış durumda. Biz filminin ana karakterleri de siyahilerden oluşuyor ama Nyong’o aslında siyahi olmanın karakterler açısından önemsenmesi gereken bir nokta olmadığını düşünüyor: “Siyah olmak ya da Afrikalı olmak Amerika’da istisna bir durum değil ama yine de bunun kendi başına güçlü bir kendini ifade etme şekli olduğunu düşünüyorum. Filmler sayesinde, dünyanın her yanındaki Afrikalıların içinde olduğu bir deneyimin bir parçası olabiliyorum.”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.