Gezi Davası’nın İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki beşinci duruşması, 28 Ocak Salı günü Silivri Cezaevi Yerleşkesi’ndeki duruşma salonunda yapılacak.
Mimar, sivil toplum kuruluşu çalışanı, iş insanı, yönetmen, avukat, gazeteci, şehir plancısı ve tiyatro sanatçısı 16 kişi, 2013’te 80 ilde gerçekleştirilen Gezi Parkı eylemlerini organize etmek suçlamasıyla yargılanıyor. 657 sayfalık iddianamede 16 sanık için ayrı ayrı, hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs suçundan 606 yıldan 2 bin 970 yıla kadar hapis cezası isteniyor. Dava kapsamında, tek tutuklu sanık, iş insanı Osman Kavala 818 gündür cezaevinde bulunuyor.
Duruşma öncesi, Osman Kavala’nın arkadaşları ve hak savunucuları, sosyal medya hesaplarından davaya videolu çağrı yaptı:
Çarpıtmalar, zorlamalar, tutarsızlıklar… Bu davanın meşru bir zemini yok!
— Kavala'ya Özgürlük (@FreeOsmanKavala) January 26, 2020
28 Ocak'ta Silivri'deyiz.#OsmanKavalayıSerbestBırakın#OsmanKavalayaÖzgürlük pic.twitter.com/vVrsffbHF2
“Hepimiz Gezi’deydik”
Ayrıca, Gezi Davası için açılmış kampanya hesabından da videolu çağrı paylaşıldı:
Hepimiz Gezi'deydik.
— #GeziyiSavunuyoruz (@gezisavunmasi) January 26, 2020
Hepimizin haklı sebepleri vardı.
28 Ocak'ta yine aynı haklılıkla, Gezi'yi savunmak için, yine Gezi ruhuyla hep birlikte Silivri'deyiz.
Hatırlayın neden #Gezideydik? pic.twitter.com/FinAqbgLzu
Duruşma öncesi 12 barodan ortak açıklama
Gezi Davası öncesi, İstanbul ve Ankara’nın da aralarında bulunduğu toplam 12 baro, 22 Ocak’ta yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada mahkeme heyetinin akıl sağlığı tartışmalı olduğu iddia edilen bir tanığı, sanık müdafileri olmadan dinlemesi eleştirildi. İki tanıktan biri olan Murat Papuç’un “can güvenliği olmadığı” yönündeki beyanı üzerine dinlenmesine de dikkat çekilen açıklamada avukatların itibarsızlaştırılmaya çalışıldığı belirtildi.
TMMOB’den açıklama: “Geziyi ve arkadaşlarımızı savunmaya devam ediyoruz”
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) de 24 Ocak’ta bir basın açıklaması yaptı. TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz’ın yaptığı açıklamada, “Bizler mühendisler, mimarlar ve şehir plancıları olarak Gezi Parkı’ndan başlayarak ülkenin dört bir tarafına dalga dalga yayılan büyük Haziran Direnişi’nin bir parçası olmaktan onur duyuyoruz. Gezi Direnişi’nin ve arkadaşlarımızın siyaset güdümlü davalarla, iftiralarla kirletilmesine asla izin vermeyeceğiz” denildi
Bir önceki duruşmada ne oldu?
İş insanı Osman Kavala, 1 Kasım 2017’den beri tutuklu bulunuyor. Kavala’ya, Gezi Parkı eylemlerini finanse ettiği suçlaması da yöneltiliyor. 818 gündür cezaevindeki Kavala, tutukluluğunun haksız olduğunu gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvurmuştu.
AYM, 22 Mayıs 2019’da Kavala’nın başvurusunu görüşmüş ve haksız tutukluluk gerekçesini reddetmişti. Karara Yüksek Mahkeme’nin beş üyesi muhalefet şerhi koymuştu. AİHM ise Kavala’nın başvurusunu 10 Aralık’ta değerlendirip, hak ihlali kararı vermişti. AİHM, Kavala’nın tutukluluğunun Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 5. ve 18. maddelerini ihlal ettiğine hükmetmişti. AİHS’in 5. maddesi başvurucunun tutukluluğunun “makul bir şüpheye dayanmadığı”, 18. maddesi ise “hukuki” değil “siyasi” sebeplere dayandığı anlamına geliyor.
AİHM’in “hak ihlali” kararına rağmen Kavala’ya tahliye verilmedi
AİHM’in bu kararının ardından mahkeme heyetinin Osman Kavala’yı serbest bırakması bekleniyordu. Ancak savcı, dördüncü duruşmada Kavala’nın tutukluluğunun devamını istedi. Kavala’nın tutukluluğunun devamına hükmeden mahkeme heyeti, Adalet Bakanlığı’na AİHM kararının kesinleşip kesinleşmediğine ilişkin yazılan yazının cevabının beklenmesine karar verdi.