Sadece İran’ın değil dünyanın da en önemli kültür ve müzik değerlerinden biri olan, İran klasik müziğinin en önemli temsilcisi üstat Muhammed Rıza Şeceryan (Mohammad-Reza Shajarian) 8 Ekim 2020 tarihinde İran’da tedavi gördüğü hastanede 80 yaşında vefat etti.
Rıza Şeceryan, İran klasik müzik geleneğinin temel yapıtaşlarını oluşturan Dastgah ve Tasnif geleneğinin en önemli temsilcilerinden biriydi. Şeceryan’ın müzikle kurduğu derin ilişki ve ürettiği eserler onu bir müzisyen olduğu kadar İran tarihinin ve kültürünün de önemli bir simgesi haline getirdi. Şeceryan’ın vefatının İranlılar için önemini anlamak bu anlamıyla oldukça zor. Şeceryan’ın İran toplumu için anlamını ve önemini anlamak biraz da hem geçmişiyle hem de bugünüyle İran’ı anlamaktır. Hem İran’da yaşayanlar hem de devrim sonrası İran’dan göç etmek zorunda kalanlar için İran kimliğini temsil eden daha güçlü bir simge yoktur diyebiliriz.
Müziği ve yorumları kadim bir geleneğin bütün unsurları taşır ve sizi zamanda bir yolculuğa çıkarır. Bu haliyle de Şeceryan’ın devraldığı ve sürdürdüğü müzik geleneği İran sınırlarını aşarak öncelikle yakın coğrafyanın, sonrasında da bütün bir dünyanın kültürel tarihinin izlerini taşır. Bot-e Chin, Morghe Sahar, Gonbade Mina, Ey Amman, Sarkhoshan ve Bahare Delkash önemli yorumları arasındadır.
Bütün bu gücüne rağmen 2009 yılından bu yana İran televizyonlarına çıkması mevcut rejim tarafından yasaklanmıştı. Elbette bu yasağın İran halkı için pek bir anlamı olduğunu söylemek zor. Üstat, müziğiyle ve yorumlarıyla her şekilde İranlılar’ın ve onu seven başka insanların bir televizyon ekranından görünmekten çok daha yakındaydı.
Üstat Şeceryan, hem İran klasik musikisine hem de dünya müziğine yaptığı katkılardan dolayı 1999 yılında Fransa’dan Picasso ödülünü, 2006 yılında UNESCO’dan Mozart ödülünü ve en son 2019 yılında Ağa Han ödülünü almıştı.