Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Eryaman-Esat davasında yine karar çıkmadı, bir sonraki duruşma 24 Eylül’de – Pembe Hayat LGBTİ+ Dayanışma Derneği: “Travestileri değil çeteleri yargılayın”

Ankara’da 15 yıl önce sistematik transfobik saldırılara uğrayan ve yaşadıkları yerlerden taşınmaya zorlanan trans kadınların ve transseksüellerin adalet arayışı devam ediyor. Kamuoyunda Ankara Eryaman-Esat davası olarak bilinen dava, Yargıtay’ın bozma kararı üzerine yeniden görülmüş, ilk duruşması ise 17 Şubat’ta Ankara 30. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılmıştı. Davanın ikinci duruşması bugün (1 Haziran) 09.30’da Ankara 30. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapıldı. Mahkeme heyeti, delillerin toplanması ve eksikliklerin tamamlanması için duruşmayı 24 Eylül’e erteledi.

Duruşmaya, Halkların Demokrasi Partisi (HDP) İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay17 Mayıs Derneği’nden avukat Kardelen YılmazKırmızı Şemsiye Derneği’nden avukat Evrim Demirtaş ve mağdurların avukatı Senem Doğanoğlu katıldı.

Sanıklardan Şammas Taşdemir, duruşmaya cezaevinden katıldı. Sanıklardan Harun Çardak ve Ayhan Günay ise duruşma salonundaydı. Mahkeme heyeti, delillerin toplanması ve eksikliklerin tamamlanması için duruşmayı 24 Eylül’e erteledi.

Pembe Hayat LGBTİ+ Dayanışma Derneği ve LGBTİ+ aktivistleri, mahkeme sonrası adliye önünde açıklama yapmak istedi ancak polis izin vermedi. Kısa süre yaşanan anlaşmazlığın ardından Pembe Hayat Derneği’nden Efruz Kaya, adliye binasının karşı caddesinde açıklama yapmak istedi ancak polisler gruba yeniden müdahale etti.

Polisin ikinci müdahalesi üzerine Kaya ve duruşmaya katılanlar, açıklamayı yürüyerek yapmak istedi. Çevik kuvvet ekibi, Pembe Hayat Derneği üyelerini, LGBTİ+ aktivistlerini ve avukatları Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi binası önünde tekrar durdurdu ve açıklamanın tamamlanmasına izin vermedi. Yaşanan arbede sırasında bazı polisler aktivistlere yönelik şiddet girişiminde bulundu.

“Geç gelmiş adalet, adalet değildir”

Pembe Hayat’ın örgütlenme ve etkinlik koordinatörü Efruz Kaya, “Mahkeme bir kez daha ertelendi. 15 yıldır adalet arayışına devam ediyoruz. Ama maalesef adalet bir türlü gelmiyor. Tekrar söylüyorum ki geç gelmiş adalet, adalet değildir. Tüm deliller ortadayken, faillerin sözleri ortadayken, gördüğünüz gibi polis bir kez daha bize saldırdı. Her zaman söylüyoruz, travestileri değil çeteleri yargılayın. Biz inanıyoruz ki adalet yerini bulacak. Biz mücadelemize devam edeceğiz” dedi.

“Nefret suçlarına yönelik yasalar çıkmalı”

Destek vermek için duruşmaya katılan HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay, şunları söyledi: “Aslında burada yürütülen şey, nefret suçlarına karşı devam eden adalet arayışı. Yaklaşık 15 yıldır hâlâ sonuçlanamamış bir davadan bahsediyoruz. Transfobik bir hukuk süreci yürütüldüğünü düşünüyorum. Burada bir adalet arayışı var. Herkesin özgürce yaşaması ve kendini güvende hissedeceği bir toplumun inşa edilebilmesi gerekiyor. Nefret suçlarına yönelik yasaların çıkması gerekiyor. Transfobik cinayetlere, saldırılara kimsenin sessiz kalmaması gerekiyor. İnsan haklarının, LGBTİ+ haklarının güvence altına alınabilmesi için herkesin destek vermesi gerekiyor.”

“Adalet arayışımız devam edecek”

Pembe Hayat Derneği Sosyal Hizmet Uzmanı Doğukan Karahan ise polis müdahelesiyle ilgili şöyle konuştu:

“Basın açıklaması yapıp dağılmak istedik, polis müdahalesiyle karşılaştık. Konuşarak çözebilirdik ancak bazı polisler bize saldırdı. Başka polisler ise gelip sonrasında özür diledi. Yürüyerek basın açıklamasını bitirdik. Tarihin en başından beri trans kadınlar ve transseksüeller maalesef bu tür çetelerin şiddetine maruz kalıyor. Bizim adalet arayışımız devam edecek.”

Ne olmuştu?

Ankara’nın Eryaman semtinde oturan travesti ve transseksüeller, 7-12 Nisan 2006 tarihleri arasında hem evlerinde hem de çalıştıkları yerlerde sistematik şiddete uğradı. O dönem Eryaman’da inşaat sektöründe yaşanan canlanmayla, inşaat firmalarının tuttuğu kişiler, bölgeyi “soylulaştırmak” için orada yaşayan ve çalışan 30 trans kadın ve travestiyi tehdit etti, onlara bıçaklarla, sopalarla saldırdı. Bu sistematik saldırılar sonucunda pek çok trans kadın ve travesti, Eryaman’ı terk etmek zorunda kaldı. Bazıları şehir değiştirirken bazıları da Ankara’nın Esat semtine taşındı. Ancak sistematik şiddet son bulmadı. Arabalar, evler taşlandı. Sokak ortasında kurşunlamalar, ev baskınları ve fiziksel saldırılarla şiddet gitgide arttı.

Eryaman’daki Şehit Osman Avcı Karakolu’na başvurarak şikâyette bulunan 24 kişi, bazı saldırganların isimlerini ve saldırılarda kullanılan araçların plakalarını verdi. İlk yargılama, 2008 yılında pompalı tüfekle katledilen Bahar Dilek İnce’nin arabasına yapılan saldırıyla ilgili yapıldı. 2008’de sonuçlanan davada, sanıklardan Şammas Taşdemir, trans kadınların gittikleri kuaföre yönelik baskında silahla yaralamadan 45 ay, diğer sanıklar Harun Çardak ve Ahmet Günay 40’ar ay hapis ay cezasına çarptırıldı. Kurtuluş’taki trans kadınlara yönelik silahla yaralama eylemlerinden dolayı Ahmet Günay ise 34 ay hapis cezasına mahkûm edildi ancak mahkeme yağma iddiasından ceza vermedi. Karar temyiz edildi ve Yargıtay, 2011 yılında bu kararı bozdu.

Yargıtay’ın bozma kararı üzerine dava yeniden görülmeye başlanmış ve ilk duruşması 17 Şubat’ta Ankara 30. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılmıştı ancak mahkeme, delillerin toplanması ve saldırılara tanık olanların dinlenmesi yönünde karar vererek davayı 1 Haziran 2021 tarihine ertelemişti.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.