Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Erdoğan dava açıyor, Kılıçdaroğlu kazanıyor: Erdoğan, son 10 yılda Kılıçdaroğlu’na açtığı ve nihai olarak sonuçlanan 21 tazminat davasından sadece birinde haklı bulundu

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2011 yılından bugüne kadar CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na 44 tazminat davası açtı. Kılıçdaroğlu’nun avukatı Celal Çelik, 44 davanın 21’inin nihai olarak sonuçlandığını, Türkiye yargısının bu davaların yalnızca üçünde Erdoğan’ı haklı bulduğunu aktardı. Kılıçdaroğlu, bu üç davanın da ikisini Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) taşıdı ve davalar lehine sonuçlandı. Çelik, müvekkili Kılıçdaroğlu’nun nihai olarak haksız bulunduğu tek davayı da AİHM’e götüreceklerini söyledi.

Erdoğan tazminat davası açtı, kaybeden Türkiye yargısı oldu

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye yargısında lehine sonuçlanan iki davadan beşer bin lira, diğer davadan 10 bin lira olmak üzere Kemal Kılıçdaroğlu’ndan 20 bin lira tazminat aldı. Buna karşın söz konusu üç davadan ikisini ortak olarak AİHM’e taşıyan Kılıçdaroğu’na, haklı bulunduğu davada toplam 13 bin 47 euro (131 bin 340 TL) tazminat ödenmesine karar verildi. Tazminatı, “davalı” olan Türkiye devleti ödeyeceğinden dolayı söz konusu meblağ Türkiye’nin hazinesinden çıkacak.

AİHM’ye giden davalar

AİHM’in Kılıçdaroğlu lehine çevirdiği davaların konuları, Kılıçdaroğlu’nun 31 Ocak 2012 ve 7 Şubat 2012 tarihli konuşmaları. 31 Ocak 2012 tarihinde Kılıçdaroğlu hidroelektrik santrali inşaatına karşı çıkan protestocular aleyhine verilen mahkeme kararını eleştirmişti. Dönemin Başbakanı Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nun kendisini “hırsız olmak” ve “hırsızlık ve yolsuzluk yapanları korumak” ile suçladığını savunarak ve hem kişisel hem de mesleki onuruna zarar verdiği gerekçesiyle 1 Mart 2012 tarihinde dava açmıştı. Dava Erdoğan lehine sonuçlanmış, itiraz sonucu Yargıtay’a gitmiş ve Yargıtay da Erdoğan’ı haklı bulmuştu. 

İkinci davanın konusu ise Kılıçdaroğlu’nun 7 Şubat 2012’deki CHP Meclis Grubu toplantısındaki konuşmasıydı. Erdoğan, Deniz Feneri davasını ele alan ve kendisine “din tüccarı” diyen Kılıçdaroğlu aleyhine ikinci bir dava açmış, “kişisel ve mesleki şeref ve itibarının uğradığı zarara karşı” 10 bin TL tazminat talep etmişti. Ankara Asliye Hukuk Mahkemesi, Erdoğan’ın iddialarını kısmen haklı bularak Kılıçdaroğlu’nu 5 bin TL manevi tazminat ödemeye mahkum etmişti. 

AİHM kararı: “Kılıçdaroğlu’nun ifade özgürlüğü ihlal edildi, ‘Din tüccarı’ sözlerinin olgusal dayanağı vardı

Kılıçdaroğlu, aleyhine sonuçlanan bu iki dava hakkında 28 Mart 2018 tarihinde AİHM’ye başvuru yaptı. Bu başvuruda, Kılıçdaroğlu’nun avukatları “davaya konu olan konuşmalar sırasında yapılan eleştirilerin kesinlikle olay ve olgulara dayandığı”nı savundu.

AİHM, 27 Ekim 2020 tarihli kararında, Kılıçdaroğlu’nun aleyhine sonuçlanan tazminat davasının CHP liderinin ifade özgürlüğüne müdahale teşkil ettiğini belirtti. Mahkeme, Kılıçdaroğlu’nun söz konusu iki konuşmadaki sözlerinin “olgusal dayanağı olduğuna” karar verdi. Yerel mahkemelerin kararlarını geri çeviren AİHM, kararında “bu tür davalarda yerel mahkemelerin rolü, kullanılan sözler ne kadar iğneli olursa olsun, davalıya eleştiri hakkını kullanırken nasıl bir üslup kullanacağını göstermek değildir” ifadelerine yer verdi.

AİHM, bu gerekçelerle Kılıçdaroğlu’nun başvurusunu haklı bulmuş ve kendisine maddi zarardan ötürü 6 bin 386 euro, manevi zarar için 5 bin euro tazminat ödenmesine hükmetti. Yerel mahkemeler ve tercüme masrafları için de Kılıçdaroğlu’na 1.662 euro ödenmiş, yani Kılıçdaroğlu’na toplam 13 bin 47 euro ödenmesine karar vermişti.

Kılıçdaroğlu’nun avukatı Celal Çelik: “Klasik savunma yapmadık, ‘Hodri meydan’ dedik”

Medyascope’a konuşan Kılıçdaroğlu’nun avukatı Celal Çelik, Erdoğan’ın müvekkiline açtığı davalarda çoğu hakaret davasında izlenilen ve kullanılan ifadeleri yumuşatmaya dayanan bir savunma stratejisi izlemediklerini belirtti. Çelik, “‘Hodri meydan’ dedik, ifadelerin olgusal gerçekliğini savunduk. Hakaret olduğu iddia edilen sözlerin doğruluğunu kanıtlamaya yönelik delil toplanmasını talep ettik” dedi.

Çelik: “Artık yerel mahkemelerde Erdoğan aleyhine karar çıkması olanaksız”

Çelik, son 10 yılda Erdoğan’ın Kılıçdaroğlu’na açtığı ve nihai olarak sonuçlanan 21 davadan sadece üçünde Erdoğan haklı bulunsa da son yıllarda yargıda ciddi sorunlar yaşandığını belirtti. Erdoğan aleyhine sonuçlanan davalarda da yerel mahkemelerin çoğunlukla Erdoğan’ı haklı bulunduğunu belirtti. Bu davaların ancak istinaf mahkemelerinde ya da Yargıtay’da Erdoğan aleyhine sonuçlanabildiğini belirten Çelik, “Bazı davaları direkt olarak yerelde de kazanabiliyorduk ama 2011-2015 arasında yargıya çok baskı oldu. Artık hiçbir güç yerel mahkemede Erdoğan aleyhine karar çıkaramaz, çok rahat karar empoze ediyorlar” diye konuştu.

Çelik’in yargıya baskı uygulanması konusunda dikkat çektiği bir diğer önemli nokta ise “devamlı hâkim değiştirme” uygulaması. Çelik, “Hâkimler ve istinaf mahkemesi başkanları artık çok rahat görevden alınıyor” dedi.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.