Ankara-Sivas Yüksek Hızlı Tren Hattı (YHT), 4 Eylül’de AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açılacak. Açılışı daha önce altı kez ertelenen ve maliyeti 10 milyar Türk Lirası’nı geçen hattın henüz tamamlanmaması nedeniyle Kayaş-Balışeyh istasyonları arasında konvansiyonel hat (klasik tren hattı) üzerinden saatte 60 kilometre hızla gidilebileceği açıklandı. Tren hattının tamamlanmadan açılmasının ciddi riskler taşıdığını belirten Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası (BTS) Genel Sekreteri İsmail Özdemir, “Ankara’dan çıkacak hızlı tren Kırıkkale’nin Balışeyh kasabasına kadar konvansiyonel (eski tren hattı) hattan gidecek ancak hızlı tren işletmeciliğinin konvansiyonel hat üzerinden gitmesi tehlike ve riskler barındırıyor. Projenin tamamlanmadan açılıyor olması kazalara davetiye çıkarabilir” diye konuştu.
Temeli 2008 yılında atılmasına rağmen açılışı bugüne kadar altı kez ertelenen Ankara-Sivas Yüksek Hızlı Tren (YHT) Hattı, Sivas Kongresi’nin yıldönümü nedeniyle 4 Eylül günü Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da katılacağı törenle açılacak. Uzunluğu 393 kilometre olan Ankara-Sivas hattının güzergâhında ise Ankara Gar, Kayaş, Elmadağ, Kırıkkale, Yerköy, Yozgat, Sorgun, Akdağmadeni, Yıldızeli ve Sivas olmak üzere 10 istasyon bulunuyor. Ancak tren hattının tamamlanmaması nedeniyle trenin Ankara’nın Mamak ilçesine bağlı Kayaş İstasyonu ile Kırıkkale-Balışeyh İstasyonu arasında konvansiyonel hat üzerinden saatte 60 kilometre hızla gideceği ve risk uyarılarına karşı yolcuların Ankara’dan Kırıkkale’ye otobüsle aktarma yapabileceği belirtildi.
“Endişe verici bir durumla karşı karşıyayız”
Medyascope’a konuşan Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası (BTS) Genel Sekreteri İsmail Özdemir, YHT projesinin tamamlanmadan açılmasının çok ciddi riskler taşıdığını belirterek şöyle konuştu. “Proje daha önce bitirilmediği için altı kez ertelendi şimdi ise 4 Eylül Sivas Kongresi’nin yıldönümü nedeniyle tamamlanmadan açılışı yapılacak. Ankara’dan çıkacak hızlı tren Kırıkkale’nin Balışeyh kasabasına kadar konvansiyonel (eski tren hattı) hattan gidecek ancak hızlı trenlerin konvansiyonel hat üzerinden gitmesi tehlike ve riskler barındırmaktadır. Bu hat kesiminde hemzemin geçitler bulunmaktadır, hızlı trenin geçtiği güzergâhlarda altyapı çalışmalarının doğru yapılması gerekir. Hızlı trenlerin yol güzergâhlarındaki altyapı çalışmaları yapılmadığı takdirde ise ciddi tehlikeler meydana gelebilir. Hemzemin geçitlerde insan, hayvan ve araçlar olabiliyor bu nedenle tam olarak proje tamamlandıktan sonra açılışın yapılması gerekiyor. Endişe verici bir durumla karşı karşıyayız.”
“Geçmiş yıllarda projelerin eksik bırakılması veya tamamlanmaması nedeniyle tren kazaları yaşandı”
12 Nisan 2018 tarihinde Ankara-Konya seferini yapan yüksek hızlı tren ve aynı güzergâhta yol kontrolü yapan bir kılavuz tren, Ankara’nın Yenimahalle ilçesine bağlı Marşandiz İstasyonu’nda çarpışmış ve kaza sonucunda altısı yolcu, üçü makinist dokuz kişi hayatını kaybetmişti. Kazanın en büyük nedeninin Ankara hızlı tren projesinde sinyalizasyon çalışmalarının tamamlanmaması olduğunu vurgulayan Özdemir, geçmiş yıllarda projelerin eksik bırakılması veya tamamlanmaması nedeniyle kazaların yaşandığını söyledi. Özdemir, “Ankara-Konya hızlı tren projesi bitirilmiş olarak açılsaydı yurttaşlarımızı kaybetmeyecektik. Üzücü olaylarla karşı karşıya kalmayacaktık. Ankara-Sivas hızlı treninde benzer riskler var. Proje tamamlanmadan açılması kazalara davetiye çıkarabilir” dedi.
Yolcuların hızlı trene Kırıkkale’nin Balışeyh kasabasından aktarma yapacak olmalarını da eleştiren Özdemir, “Ankara’dan otobüsle yolcu taşıyıp Kırıkkale’de hızlı trene aktarmak ne derece hızlı tren olmuş olur, ben bunu yurttaşların takdirine bırakıyorum” diye konuştu.
“Projelere verilen büyük paraların karşılığı yatırımlara yansımıyor”
Projelerde görevlendirilen müteahhitlerin iktidarla kurdukları ilişkilere göre projelerin yürütüldüğünü vurgulayan Özdemir, müteahhitlerin projeleri tamamlamadığını veya eksik bıraktıklarını anlattı. Projelere aktarılan paraların yatırımlara yansımadığını vurgulayan Özdemir şunları söyledi:
“İşin doğrusu alınan ödeneklerden müteahhitlere ciddi kaynaklar aktarılıyor ve Sayıştay raporlarına da bu yansıdı. Alınan ödeneğin karşılığı projelere-yatırıma yansımıyor. Projelerde ciddi eksiklikler yapılıyor. Örnek vermek gerekirse, İzmir hızlı tren projesinin Manisa etabında zeminin sağlam olmadığı çürük zeminlerde 12 metre derinliğinde 85 santimetre çapında ve içine demir atılarak zemin tahkimatı yapılması gerekiyordu ancak bu yapılmadı. O dönemde projede çalışan sendikamıza üye mühendis arkadaşlarımız bu duruma itiraz ettiler. Mühendisler, ’12 metre derinliğinde çukur kazılması gerekirken 5-6 metre derinlikte çukur açılmış ve de 85 santim çapında olması gereken çukur 50 santim çapında açılmış’ dediler ve arkadaşlarımızın itirazları sonucunda görevlerinden alındılar. Başka mühendis getirilerek proje revize edildi. Sonucunda ise yeterli derinlik ve çapta çukurlar açılmadı.”
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
“Devlet kurumları müteahhitlere karşı etkisiz durumda”
Devlet kurumlarının projede görev alan müteahhitlere karşı bir yaptırım uygulamadığını da vurgulayan Özdemir şöyle devam etti: “Müteahhitlerin saltanatına, ilişkilerine göre yatırımlar şekilleniyor. Sayıştay raporlarında da bunlar var. Biz sendika olarak etik kuruluna da yazıyoruz ancak aldığımız cevap şu: ‘Biz gerçek kişilerin yazılarını dikkate alıyoruz’ oldu. Çok üzücü bir durum devletin kurumları müteahhitlere karşı etkisiz durumda. Genel anlamda şunu söyleyebiliriz verilen büyük paraların karşılığı yatırımlara yansımıyor.”
Hızlı tren projelerinin tamamlanmadan açılması nedeniyle şu ana kadar 93 kişi hayatını kaybetti
Türkiye’de yaşanan tren kazalarının çoğunun ardından proje aşamasında yapılan ihmaller sıklıkla gündeme geliyor. Son 15 yılda ihmalden kaynaklı medyana gelen tren kazalarında 93 kişi hayatını kaybetti. 22 Temmuz 2004 tarihinde Sakarya-Pamukova’da yaşanan tren kazasında 41 kişi hayatını kaybetmişti. O tarihte hazırlanan bilirkişi raporlarında kazanın nedeni, hızlı trenin 80 kilometre hızla gitmesi gerekirken 132 kilometre hızla yol alması, yol tamiratlarının yapılmaması ve sinyalizasyon hatası olarak belirtilmişti. 27 Ocak 2008 tarihinde Kütahya’daki tren kazasında dokuz kişi hayatını kaybetmiş ve kazanın conta başında ray kırılması (iki rayın birleştiği yer) sonucu meydana geldiği açıklanmıştı. 8 Temmuz 2018 tarihinde Çorlu’daki tren kazasında ise aralarında çocukların da olduğu 25 kişi hayatını kaybetmişti. Çorlu tren kazasının da ihmallerden kaynaklandığı ortaya konulmuştu.
