Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

İYİ Parti Milletvekili Aytun Çıray’dan Afganlar’a vatandaşlık iddiası: “Türkiye, NATO’ya yardım eden 3 bin silahlı Afgan’a ABD’nin verdiği parayla vatandaşlık verdi, bir millet bu kadar aşağılanamaz”

İYİ Parti İzmir Milletvekili ve Genel Başkan Başdanışmanı Aytun Çıray, Taliban’ın Afganistan’da hâkimiyet kurmasının ardından Amerika Birleşik Devletleri (ABD) tarafından Türkiye’nin planlı bir Afgan göçünün hedefi haline getirildiğini belirtti. Çıray ABD’nin, NATO bünyesinde silahlı görev alan 3 bin Afgan’ı vatandaşı yapması için Türkiye’ye 250 bin dolar verdiğini iddia etti. Çıray, “Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığının 250 bin dolar gibi son derece az ve devletimizi küçük düşüren bir meblağ karşılığında satışa çıkarılması zaten yeterince utanç verici ve alçaltıcıyken, şimdi bu meblağa ‘taksitle’ ödeme kolaylığı sağlandığı iddia edilmektedir” dedi.

“Türkiye, NATO’ya yardım eden 3 bin silahlı Afgan’a ABD’nin parasıyla vatandaşlık verdi”

ABD’nin ödediği para karşılığında 3 bin Afgan’a Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı verildiğini öne süren Çıray, bu iddiaların doğruluğunu soru önergesi ile Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’a sordu. Medyascope’a konuşan Çıray, Afganistan’dan Türkiye’ye göçün planlı olduğunu belirterek, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Joe Biden arasındaki görüşmeyi hatırlattı. Çıray verdiği soru önergesinden sonra hükümetten yazılı ya da sözlü bir açıklama yapılmadığını belirterek şöyle konuştu:

“ABD, Afganistan’da NATO’ya yardımcı olan kişileri Türkiye’ye gönderiyor. ABD, bunlar içinde en önemli olan silahlı 3 bin Afgan’ın vatandaşlık alması için Türkiye’ye 250 bin dolar para veriyor. Türkiye de bu kişilere ABD parasıyla vatandaşlık veriyor. 250 bin doları da taksitlere bölüyorlar. Afganistan’dan Türkiye’ye göçün planlı olduğunu düşünüyorum. Biden ile kapalı kapılar arkasında yapılan pazarlıklarda el sıkışılan konulardan birisi de ABD’nin finansörlüğünde 3 bin Afgan’a Türk vatandaşlığı verilmesi miydi?

Devletimizi ve milletimizi küçük düşüren bu vatandaşlık, taksitle verilen bir memlekette bundan siyasi iktidar utanmalı. Biz bu iddiayı dile getirdiğimizden beri ne yazılı ne de sözlü bir açıklama yapıldı. Devletin ilgili organları bu konuyu açığa kavuşturmalı. Gelenlerin El Kaide üyesi olup olmadığını nereden bileceğiz? Maalesef buradaki ilişkiler çok karanlık.”

“Bir millet ve devlet bu kadar aşağılanamaz”

Türkiye Vatandaşlık Kanunu’nda 19.09.2018’de yapılan yönetmelik değişikliğine göre, Türkiye’den 250 bin dolara ev alan yabancılar, ailesi ile birlikte Türkiye vatandaşlığı hakkı alabiliyor. Daha önce bu tutar 1 milyon dolar olarak belirlenmişti.

Bunun yanı sıra şartlardan biri de toplumsal yaşama uyum sağlayabilecek düzeyde Türkçe konuşmak. Bunu hatırlatan Çıray, “Bildiğiniz gibi Türkiye vatandaşı olmak için 250 bin dolar gibi bir ücret belirlendi. Ancak Afganistan’dan ülkemize gelen kişiler vatandaş olmak için diğer şartları da taşıyorlar mı? ABD’de vatandaşlık alabilmek için çok yüksek miktarlarda yatırımlar yapmanın yanı sıra, o ülkelerde 5-10 yıl boyunca yaşamak, o ülkenin diline hâkim olduğunun resmi kanıtı, temiz bir adli sicil kaydı, ülkenin hukuki ve toplumsal düzeni hakkında temel bilgilere sahip olmak ve bunları bir sınavla kanıtlamak, geçimini sosyal yardım veya işsizlik yardımı olmaksızın temin edebilmek, gelir beyanı gibi pek çok kriter bulunmaktadır. Türkiye’de, Türk Vatandaşlığı Kanunu ve diğer vatandaşlık entegrasyon kriterleri hiçe mi sayılıyor, parayı veren vatandaşlığı alıyor mu? Daha fazla kişiye de vatandaşlık verilebilir. Türkiye’de ‘Bu da olmaz’ dediğimiz bir çok şeyi yaşayarak gördük. Hiçbir şeye şaşırmıyorum. Bir millet ve devlet bu kadar aşağılanamaz” dedi.

“Erdoğan, Esad ile ilişkileri çok kişiselleştirdi”

Hükümetin dış politikasını ve göç politikasını eleştiren Çıray, Türkiye’nin Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) iktidarında Suriyeli sığınmacıları ülkelerine gönderemeyeceğini söyledi. Çıray, yeni göç dalgasının önüne geçebilmek için de sınırda kampların kurulması gerektiğini savundu:

“İktidarın anketlerdeki oyu kötü çıktığı için sığınmacılar konusunu yumuşak konuşup geçiştiriyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ile ilişkileri çok kişiselleştirdi. Bu nedenle kendisiyle görüşüp bu sığınmacıları gönderemez. Suriyeli sığınmacılar ülkelerine zorla gönderilmemeli ancak Suriye ile diplomatik ilişkiler kurulup onları barış içinde gönderebiliriz. Bu geçmişte Irak’tan gelen Kürt kardeşlerimiz için de yapıldı ancak bu hükümet bunu yapamaz.  ‘Açık kapı politikası’ diye bir şey uydurdular. Diyelim ki insani değerler için insanları bu ülkeye aldınız, öyleyse bu sınır bölgesinde, kamplarda muhafaza edin, sonra da diplomatik yollarla tekrar ülkelerine gönderin. Bu insanlar Türkiye’nin her yerine dağılacaklar, sonra Ankara’dakileri, ‘Kayıtlı olduğu yere gönderiyoruz’ diyeceksin.”

“İktidar yüzünden Suriye’nin bölünmesinin önünü açan ülkelerden biri de biz olduk”

İktidar yüzünden Türkiye’nin, Suriye’nin bölünmesinin önünü açan ülkelerden biri olduğunu söyleyen Çıray, hükümetin Suriye politikasını sert sözler ile eleştirdi:

“Dünyanın hiçbir yerinde birdenbire beş milyon çocuğunuz olduğunda onlara iş aş bulamazsınız, böyle bir planlamayı kimse yapamaz. Siz kendi insanınıza nüfus için bir planlama öneriyorsunuz fakat birdenbire başka ülkelerden sizin ülkenize akın oluyor. Bu akınlar sosyolojik olarak da sorunlu. Çünkü buraya gelen insanlar ortak dil ve tarihiniz olmayan insanlar. Erdoğan, sığınmacılar için 40 milyar dolar harcama yapıldığını açıkladı. Bu parayı harcarken kime sordunuz. İktidar, Emevi Camii’nde namaz kılma hayali kuruyordu. Bu hayalin insanların ölümüne neden olmadığını kim söyleyebilir. İktidar yüzünden Suriye’nin bölünmesinin önünü açan ülkelerden biri de biz olduk.”

Çıray, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın yanıtlaması istemi ile verdiği önergesinde şu soruları yöneltti:

1- Türk vatandaşlığı almak için belirlenen 250 bin dolarlık bedele taksitle ödeme imkanı sağlandığı doğru mudur? Eğer doğruysa bu uygulama, Türkiye vatandaşlığının adeta 12 taksitle alınan beyaz eşya statüsüne indirgenerek, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ve Türk milletinin onurunu ayaklar altına almak değil midir? 

2- 3 bin Afganistanlıya parayla vatandaşlık verildiği ve söz konusu vatandaşlık bedellerinin ABD tarafından ödendiği doğru mudur? ABD’nin parasını ödeyerek TC vatandaşı yaptığı başka yabancılar da var mıdır? Varsa toplamda kaç kişidir?

3- Taksitle ödeyerek 250 bin dolara vatandaşlık alma konusunda belirlenen Türkçe bilmek, milli güvenlik ve kamusal düzene karşı tehdit oluşturmamak, gelir ve meslek beyanı, en az beş yıllık ikamet gibi kriterler uygulanmakta mıdır? Eğer uygulanıyorsa 3 bin Afganistanlı’nın bu kriterleri taşıdıklarına dair verileri kamuoyu ile paylaşmayı düşünmüyor musunuz?

4- Son 10 yılda ülkemizde toplam kaç sığınmacıya parayla vatandaşlık verilmiştir? Bu sığınmacılardan toplam ne kadar para alınmıştır ve bu parayı kim ya da hangi ülkeler ödemiştir?”  

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.