Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Akademide kişiye özel kadrolar – Doç. Dr. Sevgi Uçan Çubukçu: “Bu siyasi iktidar döneminde adam kayırma bir norm haline geldi”

Üniversitelerde kişiye özel kadro atamaları tartışmaları gün geçtikçe büyüyor. Üniversitelerde her kademeden yöneticinin akrabalarına/tanıdıklarına özel kadrolar açması nedeniyle birçok doktora/yüksek lisans öğrencisi kadro alamıyor, kadrolu olanların ise atamaları gerçekleştirilemiyor. Son olarak sosyal medyada gündeme gelen Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Genel Başkan Yardımcısı Özlem Zengin’in ortopedist kardeşi Doç. Dr. Eyüp Çağatay Zengin, Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi hastanesine ortopedi bölüm başkanı olarak atandı. Üniversitelerdeki atamalara ilişkin Medyascope’a konuşan barış akademisyeni Doç. Dr. Sevgi Uçan Çubukçu, eskiden de kayırma vakalarının yaşandığını ancak o zaman bile “liyakat” olduğunu, son dönemde ise adam kayırmacılığın had safhaya ulaştığını söyledi. 

İstanbul Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümünden ihraç edilen barış akademisyeni Doç. Dr. Sevgi Uçan Çubukçu, kişiye özel kadro atamalarının birçok kurumda yapıldığını ve bu kadrolaşmaların AKP iktidarıyla arttığını söyledi. Türkiye’nin hiçbir döneminde “adam kayırmanın” bu denli yoğun olmadığını belirten Çubukçu, şöyle konuştu:  

“Siyasi iktidar akademide liyakatsizliği bir norm olarak yerleştirdi” 

“AKP iktidar olduğu döneme kadar, hafif kayırmacılık ilişkisinde bile, her zaman aslolan bir şey vardı: liyakat. Bunun cumhuriyet tarihi boyunca aşındırıldığına tanık olmadık ancak mevcut siyasi iktidar döneminde bunlar artık bir norm haline geldi. En büyük fark burada. Bırakın alan itibarıyla bir kriter tutturmayı, alanla hiç alakası olmayan birtakım şahıslar sadece bu siyasi iktidar çevrelerinden referansla atanıyor. Bu tarz kayırmacılıkların akademide olması çok dikkat çekiyor. Çünkü akademide uzmanlık yıllar süren bir eğitimle kazanılır. Bir iki yılda uzman olamazsınız. 

Türkiye’nin son dönemdeki siyasi iklimi nitelikli kadroların boşaltılması ve liyakatsiz kadroların getirilmesini hızlandırdı. Siyasi iktidar, liyakatin hiç olmadığı kayırmacılık normunu yerleştirdi. Örneğin barış imzası atan akademisyenler bütün yargılamalardan aklandı ve bunun bir ifade özgürlüğü kapsamında olduğu, iç hukukta da tescillendi. Akademide kadrolar bu tarz siyasi bahanelerle boşaltıldı ve yerine liyakatten uzak atamalar yapıldı. Merkez Bankası, Hazine gibi devletin farklı kurumların da liyakatsiz bir şekilde atamalar yapılıyor. Dolayısıyla çok katmanlı bir mesele. Ancak akademide liyakatsizliğin bir norm olarak yerleşmesi bu siyasi iktidarın yaptığı bir şey.”  

Rektörden “baldız” atamasına savunma: “Allah’tan korkmayanlar için yaşasın cehennem”

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 14 Ağustos 2020 tarihinde Trakya Üniversitesi Rektörlüğüne atanan Dr. Erhan Tabakoğlu, baldızı Nihal Tan Kaçar‘ı üniversitenin Bilgi İşlem Daire Başkanlığı’nda kadroya aldı. Kısa süre içerisinde sosyal medyada tepki gören olay sonrasında Trakya Üniversitesi Rektörü Erhan Tabakoğlu’ndan açıklama geldi. Tabakoğlu, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nda kadrolu bilgi işlem memuru idi. Aday memurluğu bitince muvafakat istedi, kurumu verdi. Bizim de bilgi işlemde ciddi ihtiyaç vardı kabul ettik. Üç yıldır çalışıyor. Evli, çocuklu bir hanım. Allah’tan korkmayanlar için yaşasın cehennem” diye yazdı.  

Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi’ne AKP Genel Başkan Yardımcısı Özlem Zengin’in kardeşi ortopedi bölüm başkanı olarak atandı

AKP Genel Başkan Yardımcısı Özlem Zengin’in ortopedist kardeşi Doç. Dr. Eyüp Çağatay Zengin, Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi hastanesine tayin edilmesinin ardından üniversitenin ortopedi bölüm başkanı ve başhekim yardımcısı görevine getirildi. 

İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Rektörü Saffet Köse, yönetim ve akademik kadrolardan 27 kişi arasında akrabalık bağı olduğunu açıkladı. Köse’nin açıklamalarına göre 27 kişiden 16’sı sınavsız olarak doğrudan şube müdürlüğü kadrolarına atanmış. 

Üniversitelerdeki nepotizm sorunu 

Sakarya Üniversite (SAÜ) Rektörlüğü tarafından 22 Eylül 2021 tarihli Resmî Gazete’de Siyasal Bilgiler Fakültesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri (ÇEEİ) Bölümü Endüstri İlişkileri Anabilim Dalı için bir profesörlük ilanı yayımlanmıştı. İlana başvuran Kocaeli Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aziz Çelik, ‘kişiye özel atama’ yapılacağı yönündeki kaygılarını dile getirerek, SAÜ Rektörlüğüne bazı sorular yöneltmişti. 

“Jürinin büyük bölümünün ilgi ve çalışma alanları endüstri ilişkileri olmayan bilim insanlarından oluştuğuna dair iddialar var”

Doç. Dr. Aziz Çelik’in yazılı açıklaması şöyle:

“Kaygılarım olgulara, karinelere, ÇEEİ bölümleri ile akademik camiada konuşulanlara ve çeşitli duyumlara dayalıdır. Söz konusu profesörlük kadrosuna başvuran bir aday olarak bilimsel değerlendirmeyi yapacak jürinin bileşimine ilişkin çeşitli iddiaların konuşulduğunu, jürinin büyük bölümünün ilgi ve çalışma alanları endüstri ilişkileri olmayan bilim insanlarından oluştuğuna dair iddialar olduğunu biliyorum. Bilim etiğine ve hukuka aykırı bu duyumlar ve iddialar doğruysa, idari işlemde muvazaa ve nepotizm söz konusu olacaktır. Akademik çalışmalarımın ilgili bilim alanında uzman ve bu alanda çalışmaları olan bilim insanları tarafından bilimsel olarak değerlendirmeye tabi tutulmasını beklemek en doğal hakkımdır.”

Üniversitelerde akrabaya açılan kadrolar medyada sıkça tartışılmıştı

Üniversitelerdeki kadrolaşmalar, akraba atamaları, mülakatlar ve adrese teslim atamalar uzun süredir Türkiye’nin gündeminde. İzmir Katip Çelebi Üniversitesi, Çorum Hitit Üniversitesi, Karadeniz Teknik Üniversitesi, Mersin Üniversitesi, Sivas Cumhuriyet Üniversitesi, Gaziantep Üniversitesi, Çanakkale 18 Mart Üniversitesi, Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi ve Trakya Üniversitesi’nde akraba atamaları, adrese teslim atamalar nedeniyle sıkça gündeme gelen üniversiteler arasında. Geçen yıl ise Denizli Pamukkale Üniversitesi Rektörü Hüseyin Bağ, Personel Daire Başkanlığı kadrosuna “kişiye özel” açtığı ilanla eşi Derya Bağ’ı atamıştı. Eşine özel kadro açması kamuoyunda büyük tepki gören Bağ’ın rektörlük görevine son verilmişti.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.