Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

HDP, kapatılma davasıyla ilgili AYM’ye verdiği ön savunmanın detaylarını açıkladı: “Sadece HDP’nin kapatılmasına yönelik bir ön savuma yapmadık, parti kapatmaların Türkiye demokrasisine etkisi üzerinde durduk”

Halkların Demokratik Partisi (HDP), kapatılma davasına ilişkin dün (5 Kasım) Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) sunduğu ön savunma dilekçesinin ayrıntılarını açıkladı. HDP Hukuk Komisyonu adına konuşan Eş Genel Başkan Yardımcısı Ümit Dede, “Sadece HDP’nin kapatılmasına yönelik bir ön savuma yapmadık, parti kapatmalarının Türkiye demokrasisine etkisi üzerinde durduk” dedi.

HDP Genel Merkezi’ndeki toplantıya, HDP Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonundan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Ümit Dede, Hukuk Komisyonu Üyesi avukat Maviş Aydın, Parti Meclisi (PM) Üyesi avukat Doğan Erbaş ile HDP’nin hukukçu milletvekillerinden Mehmet Rüştü Tiryaki katıldı. Hukuk Komisyonu adına konuşan Ümit Dede, ön savunma hazırlıklarının yaklaşık dört ay sürdüğünü belirtirken savunmaya katkıda bulunanlara teşekkür etti. 

Dede’nin konuşmasından öne çıkanlar ise şöyle:

HDP, kapatılma davasına ilişkin AYM’ye sunduğu ön savunmasının ayrıntılarını açıkladı.

“İrfan Fidan kapatılma davası yargılamasına katılamaz”

Eş Genel Başkan Yardımcısı Ümit Dede, AYM üyesi İrfan Fidan’ın kapatılma davası yargılamasına katılmasının yasal olmadığını belirtti. Fidan, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan Yargıtay’a atanmış, hemen ardından da henüz hiçbir dosyaya bakmadan AYM üyeliğine aday olmuştu. Dede, şöyle konuştu:

“İrfan Fidan AYM üyesi olmanın öncesinde İstanbul Cumhuriyet Savcısı iken onun sorumluğunda yürütülen birçok soruşturma, HDP iddianamesi içine konulmuş ve HDP’nin kapatılması için bir gerekçe olarak gösterilmiş. Yasada düzenlenen hâkimin çekilme sebepleri ve hâkimi reddetme sebeplerinden biri, ‘Eğer bir hâkim soruşturma açısından o konuyla ilgili soruşturma yürütmüşse sonrasında yürütülen yargılamaya katılamaz’ demektedir. Bu da emredici bir hüküm. Hâkimin yasaklılık sebeplerinden biri HDP davası itibariyle gerçekleşmiş bulunuyor.”

“Siyasi yasak istenen arkadaşlarımızın birçoğunun dosyası halen AYM önünde”

HDP’ye yönelik açılan kapatma davasında 451 siyasetçiye siyasi yasak isteniyor. Dede, siyasi yasak istenen kişilerin birçoğunun halen süren davaları olduğunu ve bunların AYM’de olduğunu hatırlattı. Dede, şöyle devam etti: “Önceki kapatma davalarında AYM’ye bireysel başvuru yolu açık değildi. Şimdi bu yol açık. Bu durum çok ciddi bir handikapa yol açtı. Şu an kapatılma davasında 451 arkadaşımız hakkında siyasi yasak isteniyor. Bu arkadaşlarımızın çoğunun devam eden yargılamaları var. Birçoğunun da dosyası AYM’nin önünde, AYM’nin vereceği olası kapatma kararı sonrası bu 451 arkadaşımızın siyasetten yasaklanması durumunda devam eden yargılamalara dair önceden karar vermiş olacak. Bizim kanaatimiz 451 arkadaşımızın devam eden kovuşturmalarına delil olarak alınamayacağıdır.”

”Bu siyasi bir davadır”

HDP’nin Kürt sorunundaki çözüm çabasının yargılamaya konu edildiğini belirten Dede, Yargıtay Başsavcılığı’nı şu sözlerle eleştirdi:

“Siyasi Partiler Yasası’nın 102. maddesinde eşbaşkanlar ve merkez organları dışındaki kişilerin siyasi partiyi odak haline getirdiği düşünülen eylemleri varsa, Yargıtay Başsavcılığı’na bu konuda siyasi partiye uyarı yapması gerekirken, hiçbir uyarı yapmış olmaması bu davanın açılmaması gerektiğini gösteriyor. HDP’nin en temelde dayandığı husus Kürt sorununda çözümdür. Bu çözüm çabası yargılama konusunu yapıldı. HDP’nin çözüm sürecinde çözüm için gösterdiği çaba yargılanamaz. Buna yasa engeldir. Barış hakkı asla yargılama konusu yapılamaz. İddianamenin hazırlık süreci hukuki değil siyasidir. İktidarın beş yıldır vesayeti altında yargının bu süreci nasıl hazırladığını biliyoruz. İktidar ve ortağının kapatılma davasını kampanya biçiminde ilmik ilmik nasıl ördüğünü delilleriyle birlikte AYM’ye sunduk.”

“Yargıtay, iddianame tarihleri için özel çaba sarf etti”

Kapatılma davasının amacının iktidarın ömrünü uzatmak olduğunu iddia eden Dede, “Siyasi iktidar ve ortaklarının ömrünün uzatması için kurdukları baskı neticesinde hazırlanmıştır. Birinci iddianame adeta MHP Kongresi’ne bir armağan olarak sunulmuş, ikincisi ise 7 Haziran’da HDP’nin siyasi iktidarın iktidarı kaybetmesine sebep olduğu tarihe denk getirilmiştir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı iddianameyi bu tarihe yetiştirmek için ekleri 7 Haziran’da vermemiş, eksikleri daha sonra tamamlamıştır. İkinci iddianame hazırlandıktan sonra sorulan sorulara ‘Biz elimizden geleni yaptık’ diye cevap vermiştir” dedi.

“Savcı mütalaa vermeden bu dava reddedilmeli”

HDP’nin sunduğu ön savunmanın ardından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından mütalaa verilecek ve HDP esas hakkındaki savunmasını yapacak. Dede, iddianamedeki iddialara tek tek yanıt vermeyi savcılığın mütalaasından sonra yapacaklarını belirtti: “Usule ilişkin itirazlarımız ve ön mesele olarak ele alınması gereken hususlar nedeniyle bu aşamada işin esasına girilmeden ve savcının mütalaa vermesini beklemeden davanın reddedilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Siyasi partiler AYM ve uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınmıştır ve demokrasilerin vazgeçilmez unsurlarıdır. Siyasi partilerin faaliyetlerine getirilecek kısıtlamalar özgürlükle ve geniş yorumlanmalıdır. Siyasi partilerin yeri ve önemini, doktrin ve AYM ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararları ışığında değerlendirdik. Kapatma davasının kanun, ilke ve meşru amaç niteliğini taşımadığını vurgulamaya çalıştık.”

“Davanın demokrasiye etkisi üzerinden durduk”

Dede, kapatılma davasının Türkiye demokrasisi ve yargısına etkisi üzerinde durduklarını ve bu yönde ön savunma yaptıklarını da belirtti:

“Türkiye siyasi tarihi açısından bu dava bir ilk değil, bundan önce de defaatle siyasi partilerin kapatılması hakkında kararlar verildi. Ön savunmamızda bu davanın yargıdaki yeri ve demokrasiye etkileri üzerinde durduk. AYM’nin kapatma davasını incelemeden önce öncelikle ele alması gereken hususlar olduğunu değerlendirdik ve savunmamızda da bunlara yer verdik.”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.

İlgili içerikler