Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

BHRC ve ARTICLE 19, Cumartesi Anneleri davasına ilişkin görüş sundu: “Katılımcılar, barışçıl olarak ifade etmeye çalıştıkları görüşleri nedeniyle sınırlandırılamaz”

İstanbul 21. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından görülmekte olan Cumartesi Anneleri/İnsanları davasına İngiltere ve Galler Barosu İnsan Hakları Komitesi (BHRC) ve Küresel İfade Özgürlüğü Kampanyası (ARTICLE 19), “Uluslararası İnsan Hakları ve Protesto Hakkına Dair Uzman Görüşü” sundu. 25 sayfalık uzman görüşünde, toplanma özgürlüğü veya ifade haklarının, katılımcıları kamuya açık bir şekilde ve barışçıl olarak ifade etmeye çalıştıkları bireysel veya kolektif (eleştirel) görüşleri nedeniyle susturmak, cesaretlerini kırmak veya cezalandırmak amacıyla sınırlandırılamayacağı vurgulandı.

“Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” talebiyle 1995 yılından bu yana her cumartesi Galatasaray Meydanı’nda bir araya gelen kayıp yakınları, 25 Ağustos 2018’de 700. kez buluşmak istedi fakat polis engeli ile karşılaştı. Kayıp yakınları, hak savunucuları ve destekçilerin de aralarında olduğu 46 kişi gözaltına alındı, aynı gün serbest bırakıldı.

46 kişi hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosu tarafından hazırlanan iddianamede, 699 hafta boyunca gerçekleştirilen eylem “izinsiz” olarak tanımlandı. Sanıkların “toplanmaya izin verilmeyeceği, eylemin kanunsuz olduğuna dair uyarı yapılmasına rağmen dağılmamaları üzerine gözaltına alındıkları” öne sürüldü.

İddianamede, sanıkların 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’nun 32/1. maddesince altı aydan üç yıla dek hapis cezası ile cezalandırılmaları istendi. Davanın üçüncü duruşması yarın (24 Kasım) yapılacak.

“Yetkililer protestonun mesajına katılmadıkları için protestoya müdahale edemez”

İngiltere ve Galler Barosu İnsan Hakları Komitesi (BHRC) ve Küresel İfade Özgürlüğü Kampanyası (ARTICLE 19), Cumartesi Anneleri/İnsanları davasına ilişkin “Uluslararası İnsan Hakları ve Protesto Hakkına Dair Uzman Görüşü”nü mahkemeye sundu. 25 sayfalık uzman görüşünde, toplanma özgürlüğü veya ifade haklarının, katılımcıları kamuya açık bir şekilde ve barışçıl olarak ifade etmeye çalıştıkları bireysel veya kolektif (eleştirel) görüşleri nedeniyle susturmak, cesaretlerini kırmak veya cezalandırmak amacıyla sınırlandırılamayacağı vurgulandı.

Uzman görüşünde, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 11. maddesinin barışçıl toplanma özgürlüğünü güvence altına aldığı hatırlatılarak yetkililerin protestonun mesajına katılmadıkları gerekçesiyle protestoya müdahale edemeyecekleri belirtildi.

“Türk ve uluslararası insan hakları kuruluşları, ‘beraat’ çağrısında bulundu”

Uzman görüşünde, çok sayıda Türk ve uluslararası insan hakları kuruluşunun sanıkların yargılanmasını barışçıl toplanma haklarının ihlali olarak nitelendirip beraat etmeleri çağrısında bulundukları ve 700. hafta etkinliğinde polisin aşırı güç kullanımına yönelik soruşturma başlatılması çağrısında bulundukları not edildi.

Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri Dunja Mijatovic, Türk yetkililerin 700. haftadaki eyleme yönelik müdahalelerine dikkat çekmiş, müdahaleleri “Türkiye’nin şiddet içermeyen gösterilere karşı azalan hoşgörüsünün çarpıcı bir göstergesi” olarak tanımlamıştı.

Birleşmiş Milletler’in farklı insan hakları raportörleri tarafından Mayıs 2021’de yayımlanan bir özel usuller mektubunda da “Cumartesi Anneleri/İnsanları protesto hareketi üyelerine yönelik süregelen yargısal taciz” ve 700. hafta toplantısında “46 katılımcıya yönelik aşırı güç kullanımı” hakkında endişe belirtilmişti.

Uzman görüşünde konuya ilişkin, “BHRC ve ARTICLE 19, saygıdeğer yerel ve uluslararası kuruluşlarca ifade edilen bu görüşlerin en azından Türk yetkililerin sanıklara yönelik davranışlarının Türkiye’nin uluslararası insan hakları yükümlülüklerine uyumuna dair ciddi endişeler bulunduğunu gösterdiğini, bunun da mahkemenin dikkatli bir mülahazasına değer olduğunu düşünmektedir” denildi.

“Göstericilerin şiddet eylemine yöneldiğine ilişkin bir kanıt yok”

Görüşte, göstericilerin şiddet eylemlerine yönelme ya da şiddete teşvik etme niyetinde olduklarına dair herhangi bir kanıt olmadığı da vurgulandı.

Türk yetkililerinin müdahalesine dikkat çekilen görüşte, şu ifadeler yer aldı:

“Herhangi bir müdahale demokratik bir toplumda gerekli ve orantılı olmalıdır. Mevcut en az kısıtlayıcı araçları kullanmalıdır. Bu davada, gereklilik ve orantılılık koşullarının karşılanıp karşılanmadığı konusunda ciddi şüpheler bulunduğunu düşünüyoruz”

“Kısıtlama, protesto üzerinde caydırıcı etki yaratacak kadar şiddetli olmamalı”

Beyoğlu Kaymakamlığı’nın aldığı karar doğrultusunda 2018’de Beyoğlu ilçesindeki tüm toplantıların yasaklandığı hatırlatılan uzman görüşünde son olarak, barışçıl toplanma hakkına yönelik herhangi bir kısıtlamanın protesto üzerinde “caydırıcı bir etki” yaratacak kadar şiddetli olmaması gerektiği belirtildi:

“Kaymakamlık kararı, 700. hafta gösterisinin dağıtılması ve sanıkların gözaltına alınması ve yargılanmasının ardından Galatasaray Meydanı’nda Cumartesi Anneleri eyleminin yeniden başlamamış olması dikkat çekicidir. Bunun, Türk makamlarının bu davranışının hakkın kullanılmasına yönelik ‘caydırıcı etkisine’ ilişkin ciddi endişelere yol açtığı görülmektedir.”

“Saat 10.00’da Çağlayan Adliyesi’ndeyim, sen de gel”

Cumartesi Anneleri/İnsanları sosyal medya hesaplarından yarın (24 Kasım) görülecek davaya ilişkin katılım çağrısında bulundu.

41 yıl önce gözaltında kaybedilen Hayrettin Eren’in kardeşi Faruk Eren, “Abim Hayrettin Eren’i gözaltında kaybedenler değil, ben yargılanıyorum. 24 Kasım saat 10.00’da Çağlayan Adliyesi’ndeyim. Sen de gel” paylaşımında bulundu.

Hasan Ocak’ın abisi Ali Ocak da “Kardeşim Hasan Ocak’ı kaybedenler değil, adalet istediğimiz için ben, oğlum ve kardeşim yargılanıyoruz” dedi.

Raporun tamamını okumak için tıklayınız.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.