Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliği: Millet İttifakı iktidara gelirse ne yapacak?

Türkiye, İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliğini sürüncemede bırakmaya devam ediyor. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’in İstanbul’da temaslarına devam ettiği sırada Amerikan basınında dikkat çeken bir iddia ortaya atıldı: Ankara, Stokholm ve Helsinki’nin NATO’ya katılım protokollerini “TBMM’deki yoğun gündem” nedeniyle gelecek yıla bırakacak. Peki, Ankara’nın gündemi gerçekten yoğun mu? İYİ Parti Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve TBMM Dış İlişkiler Komisyonu Üyesi Ahmet Kamil Erozan, konunun Meclis gündeminin yoğunluğu ile hiç alakası olmadığı ve Türkiye’nin bir seçim diplomasisi uyguladığı görüşünde.

Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin ardından İsveç ve Finlandiya, yıllardır sürdürdükleri tarafsızlık politikalarına nokta koymuş ve NATO’ya üyelik için başvurmuşlardı. Stokholm ve Helsinki’nin NATO üyeliklerinin onaylanması için ittifaka üye 30 ülke de bu ülkelerin üyeliklerini parlamentolarından geçirmekle yükümlü. Macaristan Devlet Bakanı Gergely Gulyás’ın, Budapeşte hükümetinin İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliğini desteklediğini ve onay belgelerinin Ulusal Meclis’e sunulduğunu açıklamasının ve sürecin en geç aralık ayında tamamlanacağını söylemesinin ardından 30 üyeli NATO ittifakında gözler Türkiye’ye çevrilmişti. 

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’in bu konuya dair İstanbul’da temasları devam ederken Bloomberg’de dikkat çeken bir iddia ortaya atıldı. Bloomberg Türk yetkililere dayandırdığı haberinde, Ankara’nın İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliğini bir süre daha askıda tutmaya hazırlandığı belirtildi. 

İsminin gizli kalması şartıyla konuşan Türk yetkililer, “İsveç’in Türkiye’nin taleplerini karşılamadığını ve Meclis’in gündeminin de yılın geri kalanı için dolu ve yoğun olduğunu” söyledi. 

Peki Meclis’in gündemi gerçekten yoğun mu?

Ahmet Kamil Erozan

İYİ Parti Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve TBMM Dış İlişkiler Komisyonu Üyesi Ahmet Kamil Erozan’a “Böyle bir haber çıktı, ne düşünüyorsunuz?” diye sordum. Konunun Meclis’in gündeminin yoğunluğu ile hiç alakası olmadığını belirten Erozan, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ABD Başkanı Joe Biden’dan telefon bekliyor olabileceğini söyledi: 

“İktidarın niyeti olsa iki saatlik bir iş. Konunun Meclis’in gündeminin yoğunluğu ile hiç alakası yok. İsveç’in üzerindeki baskıyı sürdürmek için işi süründürüyorlar. Bir de Biden’dan telefon bekliyor olabilirler.”

“Sadece ‘seçim ekonomisi’ değil, ‘seçim diplomasisi’ de uygulanıyor”

Erozan, iki İskandinav ülkesinin NATO üyeliği için üzerinde konuşulmayan tehlikenin, Erdoğan’ın bu ülkelerin onayını TBMM’ye sevk ediyorum demesi ve AKP’li vekillere “hayır” oyu kullandırtması olacağını belirtti:

“Asıl tehlike ‘Peki onay için TBMM’ye sevk ediyorum’ deyip, AKP’li milletvekillerine ‘hayır’ oyu kullandırtması. 1 Mart misali… Daha sonra da çıkıp, ‘Benim elimden bir şey gelmiyor. Biz demokratik bir ülkeyiz’ diyebilir. Bu sefer artık sadece ‘seçim ekonomisi’ değil, ‘seçim diplomasisi’ de uyguluyor.”

Bir diğer olasılık ise İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliğinin 2023’e kalması. Asker kökenli Amerikan uluslararası ilişkiler uzmanı Rich Outzen, sosyal medya hesabından paylaştığı mesajında iki ülkenin üyeliğinin 2023 seçimleri sonrasına sarkabileceğini yazdı. 

Muhalefetin İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliğine yaklaşımı nasıl?

2023 seçimlerine yaklaşırken kamuoyunda en çok merak edilen noktalardan biri de Millet İttifakı’nın Rusya-Ukrayna savaşı, NATO ile ilişkiler, Körfez ülkeleri ile ilişkiler, F-16’lar ve S-400’ler meselesinde nasıl bir politika ortaya koyacağı. İYİ Partili Ahmet Kamil Erozan, “Seçimlerde iktidar değişikliği yaşandı ve Millet İttifakı olarak iktidara geldiniz. İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliği de sizin döneminize kaldı. Bu konuya yaklaşımınız nasıl olacak? Gündeminizin ilk sıralarında yer alacak mı?” soruma şöyle yanıt verdi:

“Talep edilen insanlara ilişkin dosyaların zamanı geldiğinde teker teker bizim tarafımızdan da ele alınması lazım. Kimin iktidar tarafından hangi temelde ‘terörist’ olarak tanımlandığında yeniden bakmak gerekecek. İstenilen bazı kişilerin hayatta olmadığı, bazılarının ise İsveç’te değil; Türkiye’de olduklarına dair duyumlar da var. İsveç’in hukuk düzeninde alacağı karara uymak zorundayız. Seçimlerden sonra Türkiye’de de hukuk düzeni ihya edileceğinden bu konudaki diyalog daha sağlıklı bir zemine oturur.”

“İktidardan bize kalan mirasın parçası olacak”

Erozan, iki ülkenin NATO’ya üyeliğinin ilk sıralarda olmasa bile AKP hükümetinden kalan mirasın parçası olacağını belirtti ve ekledi:

“Bu konu, ilk sıralarda olmasa bile mevcut iktidardan bize kalacak mirasın parçası olacak. Medeni Hukuk olsa ‘Merhumun borcu fazlaymış’ deyip mirası reddedip geçeriz. Burada kucağımızda bulacağız pek çok meseleyi…”

“Erdoğan’ın insanları ayağına getirmekten haz aldığı bir gerçek”

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, iki günlük Türkiye ziyareti kapsamında bugün (4 Kasım) AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşecek. Dün Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile görüşen Stoltenberg, düzenledikleri basın toplantısında İsveç ve Finlandiya’nın yakın zamanda NATO’ya üye olmaları gerektiğine bir kez daha vurgu yaptı. Çavuşoğlu ise İsveç ve Finlandiya ile birlikte imzalanan memoranduma iki ülkenin de tamamen uymadığını söyledi. 

Stoltenberg’in temaslarını sürdürdüğünü ve 8 Kasım’da da yeni İsveç Başbakanı Ulf Kristersson’un Erdoğan’ı ziyaret edeceğini hatırlattığımda ise Erozan şunları söyledi:  

“Erdoğan’ın insanları ayağına getirmekten haz aldığı bir gerçek.”

Ankara, F-16’ları mı bekliyor?

Daha önce bu konu hakkında görüşlerine başvurduğum Brookings Enstitüsü Türkiye Programı Direktörü ve Medyascope yorumcusu Ömer Taşpınar, Ankara’nın bu kararı bu kadar zaman sürüncemede bırakmasının “Rusya’nın başarısı” olduğunu düşündüğünü söylemişti:

“Ben aslında Erdoğan’ın çıtayı daha yüksek tutacağını ve F-16’lar yerine F-35’leri isteyeceğini ve ‘F-35’leri vermezseniz NATO üyeliklerini unutun’ diyeceğini düşünüyordum. Bunun yerine Beyaz Saray’a gelmeye ve Biden ile görüşmeye çalıştı. F-16’lara da razı olmuş gibi gözüküyor.”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.