Macaristan da “tamam” dedi, bir tek Türkiye kaldı: Ankara, İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliğini onaylamak için F-16’ları mı bekliyor?

Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin ardından İsveç ve Finlandiya, yıllardır sürdürdükleri tarafsızlık politikalarına nokta koymuş ve NATO’ya üyelik için başvurmuşlardı. Stokholm ve Helsinki’nin NATO üyeliklerinin onaylanması için ittifaka üye 30 ülke de bu ülkelerin üyeliklerini parlamentolarından geçirmekle yükümlü. Macaristan’ın da aralık ortasına kadar süreci tamamlayacağını açıklamasının ardından gözler henüz “evet” demeyen Türkiye’ye çevrildi. Brookings Enstitüsü Türkiye Programı Direktörü ve Medyascope yorumcusu Ömer Taşpınar, Ankara’nın bu kararı bu kadar zaman sürüncemede bırakmasının “Rusya’nın başarısı” olduğunu düşünüyor.

Macaristan Devlet Bakanı Gergely Gulyás, Macaristan hükümetinin İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliğini desteklediğini ve onay belgelerinin Ulusal Meclis’e sunulduğunu açıkladı. Gulyás, Budapeşte’nin İsveç ve Finlandiya’nın üyeliklerini en geç aralık ayı ortasına kadar onaylayacağını söyledi. 

Bir muhabirin “Finlandiya ve İsveç’in de katılımıyla NATO güçlenecek mi?” sorusuna “Umuyorum” yanıtını veren Gulyás, NATO’nun genişlemesinin Macaristan’ın ulusal güvenlik çıkarına olup olmadığının da tartışıldığını sözlerine ekledi. 

Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin ardından İsveç ve Finlandiya, yıllardır sürdürdükleri tarafsızlık politikalarını bir kenara bırakmış ve NATO’ya katılmak için başvuru yapmışlardı. Fakat Türkiye, söz konusu iki ülkenin ittifaka katılmasına “terör örgütlerine destek verdikleri” gerekçesiyle ambargo uygulamıştı. İki İskandinav ülkesinin NATO üyeliğinin onaylanması için üye ülkelerin bu kararı parlamentolarında kabul etmesi gerekiyor. Macaristan’dan gelen bu açıklamayla birlikte 30 üyeli NATO ittifakında bu kararı onaylamayan tek ülke kalacak: Türkiye. 

Peki şimdi ne olacak?

Brookings Enstitüsü Türkiye Programı Direktörü Ömer Taşpınar’a “Türkiye, İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliğini parlamentoda onaylamıyor, sürüncemede bırakıyor. Sizce şimdi ne olacak?” sorusunu yönelttim. Taşpınar, Türkiye’nin iki İskandinav ülkesinin NATO üyeliğine başta karşı çıktığını ama sonrasında yumuşadığı yönünde bir algı olduğunun altını çizdi. Şu anda Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD), Türkiye’nin elinde ciddi bir koz olduğunu yönünde bir algı olduğunu belirten Taşpınar, Senato’daki bütçe görüşmeleri sırasında Türkiye’ye F-16 verilmesini iki şarta bağlayan maddelerin kaldırıldığını hatırlattı ve şöyle dedi:

“Amerikan yönetimi şunun farkında: Eğer F-16’lar verilmezse Türkiye bu konuda daha sert oynayabilir. Zaten Erdoğan’ın oyun planı da buydu.”

“Ben aslında Erdoğan’ın çıtayı daha yüksek tutacağını ve F-16’lar yerine F-35’leri isteyeceğini ve ‘F-35’leri vermezseniz NATO üyeliklerini unutun’ diyeceğini düşünüyordum. Bunun yerine Beyaz Saray’a gelmeye ve Biden ile görüşmeye çalıştı. F-16’lara da razı olmuş gibi gözüküyor.”

Ömer Taşpınar

Kongre’deki hava ne durumda?

ABD Senatosu Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Bob Menendez’in veto hakkını da hatırlatan Taşpınar, Kongre’deki durumun “Türkiye aleyhine” olduğunu söyledi. Amerikan yönetiminin – Beyaz Saray, Pentagon ve Dışişleri Bakanlığı – Türkiye’nin elinin ne denli güçlü olduğunun farkında olduğunu fakat Amerikan yasama kurumlarının Türkiye’nin politikalarını sert şekilde eleştirdiğini de vurguladı.

“Rusya bunu çok iyi oynuyor”

Türkiye’nin İsveç ile ilişkilerinde PKK’nın bir numaralı gündem haline geldiğini ve Ankara’nın, ABD ile ilişkilerde bunu bir koz olarak kullandığını savunan Taşpınar, “Rusya bunu çok iyi oynuyor. Bu Rusya’nın bir başarısı” dedi ve şunları söyledi: 

“ABD, PKK’yı bir terör örgütü olarak ilan etti ve Amerika, Türkiye’nin Kuzey Irak’ta Kandil’e yaptığı operasyonlarda uydu üzerinden Türkiye’ye istihbarat da veriyor. ABD’nin sorunu YPG/PYD ile kurmuş olduğu ilişkiler. PKK’yı terör örgütü olarak kabul etmeyen tek bir ülke var: Rusya. O da Türkiye’de hiç ama hiç konuşulmuyor. Bu Rusya’nın büyük bir başarısı.”

Rusya’nın PKK’yı hiçbir zaman terör örgütü olarak kabul etmediğini ve PKK’nın Moskova’da ofisleri olduğunu hatırlatan Taşpınar, Rus istihbaratının PKK ile çok rahat temas kurduğunu belirtti. Türkiye’de ise bu konunun gündeme hiçbir zaman gelmemesinin nedenini Avrasyacılık ile açıklayan Taşpınar, şöyle konuştu:

“Bu konu Türkiye’deki Avrasyacılık, anti-Amerikanizm ve Türkiye’deki Rus propagandası nedeniyle Türk kamuoyunun önüne doğru şekilde gelemiyor. PKK militanlarının İsveç’te olduğu gibi Rusya’da da dolaşabildiğini Türk kamuoyu bilmiyor. Bu, Rus kamu diplomasisi açısından büyük bir başarı.”

“Erdoğan ile Putin her ay görüşüyor, ne zaman Erdoğan’ın Putin’e ‘Yeter artık’ dediğini duydunuz?”

Erdoğan ile Rusya lideri Putin’in dört ayda dört kez görüşmesine de vurgu yapan Taşpınar, Moskova’nın PKK’yı terör örgütü olarak tanımamasının AKP hükümetinin gündeminde bile olmadığını belirtti:

“Neredeyse her ay görüşüyorlar. Ne zaman Erdoğan’ın Putin’e ‘Ya yeter artık. PKK’yı terör örgütü olarak kabul edin, bunlar terörist’ dediğini hatırlıyoruz? Bu mesele hiç konuşuluyor mu? Konuşulmuyor. Bu, Türkiye’de hükümetin bile gündeminde değil. Bu da Rusya açısından çok büyük bir başarı.”

Finlandiya’dan bir heyet yarın Türkiye’de

Bir yandan da ülkeler arasındaki diplomasi trafiği devam ediyor. Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Mustafa Şentop’un bugün (24 Ekim) İsveç Parlamentosu Başkanı Andreas Norlen ve Finlandiya Parlamentosu I. Başkanvekili Anitte Rinne ile görüşmesi; yarın (25 Ekim) ise Finlandiya Adalet Bakanlığı’ndan bir heyetin Türkiye’ye gelmesi ve Adalet Bakanlığı Dış İlişkiler ve Avrupa Birliği Genel Müdürü Kasım Çiçek başkanlığındaki heyetle görüşmesi bekleniyor.

Ne olmuştu?

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 29 Haziran’da Finlandiya Cumhurbaşkanı Sauli Niinistö ve İsveç Başbakanı Magdelena Andersson, İspanya’nın başkenti Madrid’deki NATO Liderler Zirvesi öncesinde NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’in ev sahipliğinde bir araya gelmiş ve görüşmelerin ardından üçlü mutabakat metni imzalanmıştı. Böylece Türkiye, İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya üyelik başvurusunu destekleyeceğini belirtmişti. 

İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliğinin onaylanması için üye ülkelerin bu kararı parlamentolarında kabul etmesi gerekiyor. Bu süreç devam ederken, Ankara’dan gelen açıklamalarda Stokholm ve Helsinki hükümetlerinin bu mutabakattaki maddelere uymadığı aktarılmıştı. 

İsveç hükümetinin de 6 Ekim’de Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Türkiye Dışişleri Bakanlığı’na bir mektup gönderdiği ortaya çıkmıştı. Reuters haber ajansının özel haberinde, Stokholm hükümetinin Ankara’ya iki sayfalık bir mektup ilettiği ve mektupta Türkiye’nin NATO üyeliği konusundaki endişelerini gidermek için PKK’ya karşı terörle mücadele çabalarının hızlandırılması dahil olmak üzere somut adımlar atıldığı belirtilmişti. İki sayfalık bu mektupta, İsveç’in haziran ayında imzalanan anlaşmaya tümüyle bağlı kaldığına dair 14 farklı örnek de verilmişti. 

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.