14 Mayıs’ta yapılacak cumhurbaşkanlığı ve milletvekili genel seçimleri yaklaşırken ittifaklar da safları sıkılaştırmaya başladı. Bu süreçte en çok tartışılan konulardan biri de kurucu kadrosunda daha önce Hizbullah soruşturmaları kapsamında yargılanmış veya ceza almış isimler olması nedeniyle bir kesim tarafından bu örgütle bağlantılı olduğu düşünülen Hür Dava Partisi’nin (HÜDA PAR) Cumhur İttifakı’na katılması oldu. Geçen pazar günü (30 Nisan) Peygamber Sevdalıları Platformu tarafından üç yıl aradan sonra ilk kez Diyarbakır Newroz Parkı’nda düzenlenen Mevlid-i Nebi etkinliği de bu siyasî atmosferde yapıldı.
Peygamber Sevdalıları Platformu, 2006 yılında Hizbullah’a yönelik geniş çaplı operasyonların ardından örgütün Müslüman Kardeşler’den ilham alarak sosyal yardım faaliyetlerine yöneldiği, dernekler ve sivil toplum kuruluşları etrafında yeni ve daha sivil bir yapılanmaya evrildiği bir dönemde kuruldu. Yine bu dönemde kurulan Mustazaflar ile Dayanışma Derneği (Mustazaf-Der) başta olmak üzere çeşitli dernekler aracılığıyla toplanan zekât ve bağışlarla geniş çaplı sosyal yardım faaliyetleri yürütülmeye başlandı. Böylece lideri Hüseyin Velioğlu’nun güvenlik güçlerince düzenlenen bir operasyon sırasında öldürülmesine ve 2000-2007 yılları arasında yaklaşık 15 bin üyesinin yakalanmasına karşın Hizbullah, özellikle yardıma muhtaç muhafazakâr Kürtlere ulaşmayı hedeflediği bu yeni strateji sayesinde tabanını bir arada tutmayı başardı. Bugün HÜDA PAR’ın seçmen kitlesini oluşturan bu kesim, partinin kurulduğu 2013 yılından önce Diyarbakır başta olmak üzere Güneydoğu’daki illerde düzenlenen geniş katılımlı kitlesel etkinliklerde zaten mobilize olmaya başlamıştı. Bu etkinliklerin ilki 12 Şubat 2006’da Danimarka’da yayımlanan karikatürü protesto etmek amacıyla Diyarbakır İstasyon Meydanı’nda 130 bin kişinin katılımıyla düzenlenen “Peygambere Saygı” mitingiydi. Aynı yıl nisan ayında Peygamber Sevdalıları Platformu tarafından Diyarbakır’da yaklaşık 80 bin kişinin katıldığı ilk Kutlu Doğum etkinliği organize edildi.
2006’dan beri her yıl düzenli olarak kutlanan geleneksel bir organizasyona dönüşen Diyarbakır’daki Kutlu Doğum etkinlikleri koronavirüs salgını nedeniyle üç yıldır yapılamıyordu. HÜDA PAR’ın Cumhur İttifakı’na katıldığı 14 Mayıs seçimleri öncesi, üç yıl aradan sonra ilk kez düzenlenen 30 Nisan’daki Mevlid-i Nebi etkinliği, bir anlamda HÜDA PAR’ın bölgedeki siyasî gücünü test ettiği bir seçim öncesi faaliyeti olarak da değerlendirilebilir. Bu arada etkinlik sonrası görüştüğümüz Peygamber Sevdalıları Platformu Sözcüsü Yahya Oğraş’ın “HÜDA PAR’ın bir uzantısı” olarak görülmekten duydukları rahatsızlığı dile getirdiğini de belirtmek durumundayım. Oğraş, HÜDA PAR ile organik bir bağları olmadığının altını çizse de, Kutlu Doğum etkinliklerinde bir araya gelen kitlenin çoğunlukla HÜDA PAR’a oy verdiğini ve bu iki kuruluşun ortak değer ve hassasiyetlere sahip olduğunu kabul ediyor.
Bu yılki Mevlid-i Nebi öncesi Peygamber Sevdalıları Platformu -ki 2018 yılında aynı zamanda vakıf statüsü alarak yasallaştılar- çok geniş bir duyuru yaptı. Ayrıca özellikle çevre illerden ve Diyarbakır’ın farklı ilçelerinden gelecek olanlar için ücretsiz servis hizmeti de sağlayarak katılımın mümkün olan en yüksek seviyeye çıkması için çalıştı. Sonuç olarak önceki yıllarda İstasyon Meydanı’nda düzenlenen Mevlid-i Nebi kutlaması, bu yıl ilk kez çok daha büyük bir kalabalığın bir araya gelmesine olanak veren Bağlar ilçesindeki Newroz Parkı’na taşındı. Bu alan 2009 yılından beri, HÜDA PAR’ın bölgedeki en büyük siyasî rakibi olan sol-seküler Kürt partiler tarafından düzenlenen Nevroz kutlamalarına ev sahipliği yapıyordu. Dolayısıyla Mevlid-i Nebi kutlamalarının Newroz Parkı’nda düzenlenmesi, iki grup arasındaki siyasî çatışmanın kamusal alana yansıması açısından da sembolik bir mesaj içeriyor.
Yoğun duyuru faaliyetleri ve katılımcılar için sağlanan ulaşım imkanları neticesinde 156 bin metrekarelik bir alanı kapsayan Newroz Parkı’nda tekbir ve salavatlar eşliğinde binlerce insandan oluşan oldukça büyük bir kalabalık bir araya geldi. Kadınlar ve erkeklerin harem-selamlık düzeninde yer aldığı kutlamaların bu yılki teması “En Güzel Örnek Hz. Muhammed” idi. Etkinlik alanında 6-7 Ekim olayları sırasında öldürülen Yasin Börü ve arkadaşları ile Yeni İhya Der Başkanı Aytaç Baran’ın fotoğraflarının bulunduğu pankartlar dikkat çekti. HÜDA PAR adının veya parti ambleminin hiç kullanılmadığı alana katılımcılar Hizbullah tarafından da kullanılan Kelime-i Tevhid bayrakları ile geldi. Kuran-ı Kerim tilaveti ile başlayan etkinlik programı, Mevlid-i Şerif’in okunması ve Peygamber Sevdalıları Platformu temsilcilerinin yaptığı Türkçe ve Kürtçe konuşmalar ile devam etti. Ardından söylenen Kürtçe ilahiler ile de son buldu. HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu da programı protokolden izledi ve Mevlid-i Nebi etkinliğinin Kürtleri inancından uzaklaştırmaya ve kirli algılar oluşturmaya çalışanlara bir mesaj olduğunu söyledi. Bu yılki Mevlid-i Nebi etkinliğine çok sayıda uluslararası konuk da katıldı. Bunların arasında Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) Genel İlişkiler Sorumlusu Cafer Eminki, Filistin İslamî Cihat ve Hamas örgütlerinin temsilcileri, Eritre İslamî Âlimler Birliği temsilcisi, Libya Fetva Kurulu Genel Sekreteri ve Suriye ile Mısır’daki Müslüman Kardeşler örgütlerinin temsilcileri de vardı.
Mevlid-i Nebi, Hz. Muhammed’in hayatını ve faziletlerini anlatan kaside veya gazel tarzında yazılmış şiirler okuyarak Müslümanların peygamberin doğum gününü kutladığı, Malezya’dan Sudan’a kadar geniş bir coğrafyada yaygın bir ritüel. Anadolu’da da Osmanlı döneminden beri kandil adı ile kutlanan yaygın bir İslamî gelenek. Ancak bu günü hicri takvime göre Rebiülevvel ayının 12’inci günü kutlayan diğer Müslüman ülkelerden farklı olarak Türkiye’de, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın 1989 yılında aldığı karar doğrultusunda Mevlid etkinlikleri miladî takvime göre her yıl 13-20 Nisan tarihleri arasında “Kutlu Doğum Haftası” adı altında düzenleniyor. 1990’lı yıllarda Diyanet öncülüğünde düzenlenen sempozyum ve seminerler şeklinde organize edilen Kutlu Doğum Haftası, özellikle 2006 yılından beri Peygamber Sevdalıları Platformu tarafından Diyarbakır’da düzenlenen geniş katılımlı kitlesel etkinliklerle etno-politik bir boyut da kazanmış durumda.
Peygamber Sevdalıları Platformu tarafından organize edilen Kutlu Doğum etkinliklerinin en önemli özelliği, geleneksel olarak camilerde Mevlid-i Şerif okunarak yapılan bir ritüelin kent meydanlarına taşınarak adeta bir siyasî mitinge dönüştürülmüş olması. Bu etkinlikler sırasında söylenen ilahiler ve yapılan konuşmaların içeriğinin odağında genellikle Hz. Muhammed’in hayatı ve faziletleri oluyor ve açıkça siyasî bir mesaj verilmiyor. Ancak on binlerce HÜDA PAR seçmeninin tekbir ve salavatlar getirerek Diyarbakır’da toplanması, Kelime-i Tevhid bayrakları ve Kürtçe pankartlar açması, etkinlik sırasında Kürtçe ilahiler okunması bile başlı başına siyasî anlamlar içeriyor. Her şeyden önce Diyarbakır’da düzenlenen Kutlu Doğum etkinlikleri Müslüman Kürt kimliğinin kamusal alandaki bir tezahürü olması açısından sembolik bir anlam taşıyor. Öte yandan Kürtçe ibadet konusu daha önce PKK ile iltisaklı olduğu belirtilen Din Alimleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (DİAYDER) öncülüğünde, 2011 ve 2013 yılları arasında Diyanet tarafından merkezi olarak hazırlanan ve Türkiye genelinde camilerde Türkçe okunan cuma hutbelerine bir tepki olarak organize edilen sivil cuma namazları sırasında da gündeme getirilmişti. Dinin siyasî aktörler tarafından araçsallaştırılması genellikle birbirine rakip anlamlar ve yorumlar üretir. Bu açıdan bakıldığında ise Mevlid-i Nebi etkinlikleri, HÜDA PAR’ın dinî bir ritüel üzerinden inşa ettiği söylem, dil ve semboller aracılığıyla hem kendini İslamcı bir Kürt siyasî parti olarak seküler/sol Kürt siyasetine hem de Türk-İslam sentezine dayalı resmi ideolojiye bir alternatif olarak konumlandırdığının bir göstergesi olarak da görülebilir.