Son günlerde Türkiye’nin Rusya örneğinde olduğu gibi muhalefetsiz bir ülkeye dönüşme ihtimali üzerine karamsar analizler yapılıyor. Seçimlerden bu yana yaşananlara bakıldığında bu analizler için elverişli bir zemin olduğu muhakkak. Şöyle ki:
CHP’de bütün yollar Kılıçdaroğlu’na çıkıyor: Seçimin en büyük kaybedeni olan CHP’de, Ekrem İmamoğlu’nun meramını bilinçli bir şekilde tam olarak anlatmadığı çıkışlar ve parti içinde etkileri hayli şüpheli bazı isimlerin yüksek perdeden eleştirileri dışında pek bir şey olmuyor. Yenilgiye rağmen parti içindeki hâkimiyetini koruyan Kemal Kılıçdaroğlu, çok olağanüstü gelişmeler olmazsa kurultaydan yeniden genel başkan çıkıp CHP’yi yerel seçimlere götüreceğe benziyor. Ana muhalefet partisinde sözü çok edilmesine rağmen ideolojik/politik yenilenme/değişimin işaretleri de pek yok.
İYİ Parti yine Akşener’den ibaret: İYİ Parti’de de benzer bir durum söz konusu. Son kongreden akıllarda sadece Meral Akşener’in öfkeli konuşması kalacak. Bu konuşmada hem ittifak ortaklarını, hem partisinden ayrılanları, hem de partisinde liste kavgası yapanları sert bir şekilde eleştiren Akşener, ne dün (seçim yenilgisi) ne de gelecek (mesela yerel seçimler) hakkında somut bir şey söylemedi. İYİ Parti kurmaylarının, TELE1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ’a yönelik linç kampanyasının en ön saflarında yer almaları, partinin terörle mücadele gerekçesiyle iktidara yanaşabileceğinin işareti olarak kaydedildi.
HDP/YSP iç muhasebeye devam ediyor: Muhalefette -her ne kadar bunun birinci derecede sorumlusu olmasalar da-, seçim yenilgisini en fazla ciddiye alan hareket HDP/YSP. Yetkili ağızlardan yapılan açıklamalarda, örgütün halktan kopukluğu, Millet İttifakı’ndan bağımsız stratejiler geliştirmekte geri kalındığı gibi özeleştiriler öne çıkıyor. Bununla birlikte HDP/YSP’nin yeni dönemde neyi nasıl yapacağı, yapabileceği belirsiz.
Millet İttifakı’nın diğer dört partisi milletvekillerinin keyfini çıkarıyor: Gelecek, Saadet ve DEVA partilerinin TBMM’de ortak grup kurma fikri DEVA’nın itirazıyla hayata geçmedi. Bununla birlikte Gelecek ile Saadet toplam 20 milletvekiliyle bir grup kurmaya yakınlar. Üç milletvekiline sahip olan Demokrat Parti’nin adı bu süreçte hiç geçmiyor. Aslına bakılacak olursa bu dört partinin geleceği hakkında merak edilen ender hususlardan biri, bazı anayasa ve yasa düzenlemelerinde iktidarla birlikte hareket edip etmeyecekleri.
Ümit Özdağ ve Muharrem İnce beklemede: Zafer ve Memleket partilerinin diğer muhalefet partileri kadar seçimlerden yara aldıkları söylenemez. Özellikle Zafer Partisi, Sinan Oğan’ın ilk turda elde ettiği başarıdan kendisine haklı olarak pay çıkarıyor. Üstüne Kılıçdaroğlu ile ikinci tur öncesi protokol imzalamış olmak da Ümit Özdağ için açık bir başarıydı. Muharrem İnce için benzer şeyler söylemek mümkün değil fakat kurultay ve sonrası süreçte CHP’de yaşanması kesin olan iç karışıklıklardan yararlanmak isteyecektir.
Bugünkü durumun muhalefet için iç açıcı olmadığı ortada. Peki bu kriz aşılabilir mi? Bunu birkaç soruyla tartışmaya çalışalım:
Erdoğan “yerli ve milli” muhalefet yaratma stratejisini sürdürecek mi?
Bu sorunun cevabı kesinlikle evet olacaktır. Ve bugünden bakıldığında ayartılmaya elverişli olduğu düşünülen çok kişi ve kurum olduğu görülüyor. Ama bu sefer Erdoğan’ın daha seçmeci ve az verici davranacağı muhakkak. Zira şu haliyle Cumhur İttifakı’na yeni katılımlar olmasa da işlerini kolaylıkla sürdürebilecek durumda. Anayasa değişikliği için geçici destekleri temin etmesi de zor olacağa benzemiyor. Sonuç olarak yeni dönemde muhalefetin Erdoğan’ın müdahalelerine karşı çok daha elverişli ve kırılgan olduğunu söyleyebiliriz.
Yeni ittifak mimarisi geliştirilebilir mi?
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Erdoğan’ın dizayn etme çabalarına karşı muhalefetin kendini yeniden yapılandırması ve bunun için de yeni bir ittifak mimarisi geliştirmesi gerekiyor. Çünkü hepsi birleşince Erdoğan’ı yenemeyen muhalefetin hiçbir kurumu bunu tek başına gerçekleştirebilecek halde değil. Şimdiden yerel seçimler için telaffuz edilmeye başlanan yeni ittifak arayışlarında Millet İttifakı’nın dört küçük partisinin “olmazsa olmaz” statüsünden feragat etmeleri şart. Diğer bir deyişle yeni bir ittifak oluşacaksa esas olarak CHP ile İYİ Parti arasında olması daha gerçekçi gözüküyor. HDP/YSP’nin örtülü ya da açık böyle bir ittifakın parçası olması mümkün gözükmüyor, kaldı ki kendileri de ısrarla kendi başlarına hareket edeceklerini söylüyorlar. Öte yandan muhalefetin bu iki partisinin seçim yenilgisinin, geçmişte yaşanan anlaşmazlık ve suçlamaların gölgesinden kurtulabilmeleri de zor olacak.
HDP/YSP kendisine üçüncü bir yol açabilecek mi?
CHP ile İYİ Parti yeni bir ittifak mimarisinde anlaşıp bunu başarıyla hayata geçirebilseler de muhalefetin iktidarı yeniden ürkütebilmesi için HDP/YSP’nin yeniden bağımsız ve etkili bir odak haline gelebilmesi şart. HDP/YSP’nin bu hedefe uygun olarak yeniden Kürt sorununu ve Kürtleri esas alan politikalara ve kadrolaşmaya gideceği yolunda işaretler var. Bu noktada, Kandil’den gelen açıklamalarda da “dindar Kürtler”e yönelmek gerektiğine vurgu yapılmasının özellikle altını çizmek lazım.
Muhalefet neye muhalefet edecek?
En önemli sorun yeni dönemde muhalefetin hangi politikalar üzerinde yükseleceği. Sırf Erdoğan’a karşı olmanın yetmediği son seçimlerde gözüktü. Millet İttifakı deneyiminden, komisyonların hazırladığı sayfalarca metnin “alternatif politika” anlamına gelmediğini de gördük.
Muhalefetin hangi aktörleri öne çıkacak?
Bir aralar muhalefetin öne çıkan isimleri olarak Selahattin Demirtaş, Ali Babacan, Meral Akşener ve Ekrem İmamoğlu sayılıyordu. Babacan daha seçim öncesi devre dışı kaldı. Akşener seçim yenilgisinin şokunu hâlâ atlatabilmiş değil. Demirtaş seçim sonrası aktif siyasete ara verdiğini ilan etti. Geride bir tek İmamoğlu kaldı ki o da şu ana kadar, tabiri caizse kaçak güreşiyor. Muhalefetin yeni dönemde belli bir heyecan yaratabilmesi için her şeyden önce yeni, parlak, liderlik kumaşına sahip aktörlere ihtiyacı var.