Doğa Üründül yazdı: Emtiaya dönüşen futbolcular ve onlara sahip olan Suudi Arabistan

İnternetin evlere girmeye başladığı 2000’lerin başında, e-posta zincirlerinde bir hikâye/fıkra dolaşırdı. 

Oğlunu Almanya’ya yollayan petrol zengini Suudi şeyhin oğlu bir mektup yazar. Mektupta, “Baba burada herkes üniversiteye giderken tren biniyor. Kimse senin bana aldığın altın kaplama Ferrari ile ilgilenmiyor. Çok mutsuzum…” der. Suudi babanın yüreği bu acıya dayanamaz ve oğluna şöyle cevap verir: “Oğlum, hesabına 100 milyon dolar aktardım. Bu tren denen şey neyse hemen al sen de kullan.” 2022 Katar Dünya Kupası sonrası Arap yarımadası sizce de çıldırmadı mı?

İnsan hakları ihlalleri ile bilinen, eşitliğin sadece matematikte sembol olarak kullanıldığı Suudi Arabistan, İngilizce tabir ile sportswashing işlerine daha da eğildi. 2022 Katar Dünya Kupası’nda Katar, kötü imajlı yerini kupayı kaldıran bishtli Messi (Katar’da önemli kişilerin giydiği cübbe) fotoğrafına bıraktı. Bu vesile ile rakibi Katar’ın hamlesi sonrası Suudi Arabistan için yaz transfer döneminde bir yol aydınlandı. Sportswashing yani spor ile kendilerini aklayarak, ülkelerinin global tanıtımını yapmak için en güzel kitlesel histeri uyuşturucusu futbola sarıldılar. 

Avrupa’da malum koronavirüs döneminin ekonomik etkileri devam ediyor ve bu birçok kulübün transfer harcamalarına da yansımış durumda. Dev kulüpler bile potansiyel yıldızlara yöneldi. Yıllarca en sükseli transferleri yapan Real Madrid, genç yetenekler Jude Bellingham ve Arda Güler’i kadrosuna kattı. Suudi Arabistan Pro Ligi ise geçen yıl istenmeyen adam ilan edilen Cristiano Ronaldo transferine, yaz ayı ile birlikte Ballon D’Or’un son sahibi Karim Benzema’yı 2 yıllığına 400 milyon euro’ya, 2018 Dünya Kupası şampiyonu Fransa’nın savaşçı orta sahası N’Golo Kante’yi yıllığı 86 milyon euro’ya, gelecekte Big 6 (United, City, Chelsea, Liverpool, Spurs, Arsenal) yapması beklenen Ruben Neves’i yıllığı 60 milyon euro’ya, Senegalli savunma generali Kalidou Koulibaly’i 22 milyon euro’ya, 2021 yılında yılın kalecisi seçilen Şampiyonlar Ligi şampiyonu Chelsea’nin file bekçisi Edouard Mendy’i 21 milyon euro’ya, İstanbul’da oynanan son UEFA Şampiyonlar Ligi finalinde takımı Inter’in en iyi oyuncusu olan orta saha Marcelo Brozovic’i 21 milyon euro’ya, Liverpool’da tüm kupaları kazanma başarısı göstermiş forvet Roberto Firmino’yu yıllık 17 milyon euro’ya, aynı şekilde Liverpool’da efsanevi sezonlar geçiren Sadio Mane’yi yıllık 40 milyon euro’ya, Fabinho’yu yıllık 25 milyon euro’ya, Arsenal veya Liverpool’a gideceği beklenen Sergej Milinkovic-Savic’i 44 milyon euro’ya dahil etti. 

Şimdilerde Suudiler gözlerini Kylian Mbappe ve Neymar’a dikmiş durumda. Al Hilal’in 24 yaşındaki süper yıldız Mbappe’yi transfer etmek için Paris Saint-Germain’e teklif ettiği bonservis ücreti 300 milyon euro iken, oyuncuya teklif edilen maaş ise yıllık 700 milyon euro’ydu. Yani 1 futbolcu için ödenecek tutar 1 milyar euro… Mbappe’nin şu ana kadar teklifi kabul etmediğini not düşelim ama “1” oyuncuya verilen 1 milyar dolar, Avrupa’nın en iyi futbol liglerinden olan ve içinde Barcelona, Real Madrid gibi devleri barındıran LaLiga’nın uluslararası TV yayın haklarından fazla. 

Kylian Mbappe bu teklifi reddetti. Fakat şunu da düşünmek lazım: Avrupa kulüpleri arasından Fransız yıldızın maaşını karşılayabilecek bir kulüp var mı? Mesela stadyum inşaatı yapan Real Madrid, maaş ödemelerine kota gelen Barcelona veya İngiltere Premier Lig ekiplerinden Liverpool, Arsenal, Chelsea oyuncunun ücretini karşılayabilir mi? Pep Guardiola’nın Manchester City’sini yazmadım. Çünkü onlar Mbappe gibi bir yıldıza ihtiyaç duymadan da geçen yıl her kupayı silip süpürdüler. 

Aslında Mbappe belki de PSG ile sözleşme yenilediği zaman kendisini bir tuzağın da içine çekmiş oldu. Ya Suudi Arabistan ya da PSG…

Modern dünyada futbolcular ülkeler arasında ikili ilişkilerin düzelmesi için emtialara dönüştü. Suudi Arabistan Ligi’ni bu kadar özel ve büyük hale getiren olgu, kulüplerin harika tesisleri, altyapı kaynaklarında çıkan oyuncular veya rekabetçi maçlar değil. Bu emtiaların ülke sınırlarından giriş yapması. Futbol ile başlayan bu moda, sonradan diğer sporlara da sıçrayacaktır. Çünkü kapitalizm sürekli büyümek, kendisine yeni sömürülecek alanlar yaratmak ister ve öyle bir noktaya doğru gidiyoruz ki yakında biraz yetenekli her topçunun ilk durağı Arap yarımadası olacak. 

Yazının başında anlattığım fıkra bugün yaşadığımız transfer çılgınlığını anlatıyor. Suudiler para ile her şeyi satın alabilecek güçteler ve modern zamanda paranın satın alamayacağı bir değer kalmadı.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.