Aile Bakanlığı kadınlar için esnek çalışma modeli hazırlığında | Doç. Dr. Emel Memiş: “Evde bakım yükünü ‘kutsal aile’ adı altında kadının üstlenmesini bekliyorlar”

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş kadınlar için esnek ve uzaktan çalışma modelleri için düzenleme yapacaklarını açıkladı. Esnek çalışmanın kadınların ücretsiz çalıştırılmasını artırdığını söyleyen Memiş “Evden çalışma erkekler için teşvik edilmediği sürece hane içindeki iş bölümünü olumsuz etkiler” dedi. İktidar politikalarının kadınların maruz bırakıldığı şiddeti derinleştirdiğine dikkat çeken Cinsiyet Eşitliğini İzleme Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Emel Memiş, ekonomik şiddeti Medyascope‘a anlattı.

Kadına yönelik şiddet, yalnızca cinsiyeti nedeniyle kadınların maruz bırakıldığı şiddet davranışıdır. Çoğunlukla göz ardı edilse de ekonomik şiddet kadınların maruz bırakıldığı temel insan hakkı ihlallerinden biridir. Siyasal iktidarın, kadına yönelik ekonomik şiddetin devamlılığına yönelik politikaları olduğu tartışılırken, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’ın kadınlar için esnek ve uzaktan çalışmayı tekrar gündeme getirmesi, bu çalışma biçiminin kadınları kamusal alandan uzaklaştırması sebebiyle eleştirildi.

Cinsiyet Eşitliği İzleme Derneği (CEİD) Yönetim Kurulu Üyesi ve Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi (SBF) İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Emel Memiş, ekonomik şiddeti ve siyasi iktidarın politikalarının eşitsizlikleri gidermek yerine daha da büyüttüğünü, kadınlar için esnek/uzaktan çalışmanın ekonomik ve politik sonuçlarını Medyascope için anlattı.

Ekonomik şiddet nedir?

Memiş, yapısal şiddet tanımıyla ekonomik şiddeti açıkladı. Yapısal şiddet kavramı çerçevesinde, mevcut bir durumun şiddet olarak tanımlanabilmesi için önüne geçilebilecek bir durum olup olmadığının belirleyici olduğunu vurgulayan Memiş, “Şiddet, siyasi ve sosyoekonomik koşulların, toplumsal yapının içine yerleşik biçimde inşa edilmiştir ve bu anlayışta, yoksulluk, gelir eşitsizliği, fırsat eşitsizlikleri ve eşitsiz güç ilişkileri şiddetin farklı dışavurum biçimleridir” dedi. Memiş, şöyle devam etti:

Şiddet bir anlamda toplumsal adaletsizlikle özdeş düşünülmüştür çünkü̈ şiddete maruz kalma riski de şiddettir. Yapısal şiddet anlayışına göre, toplumsal eşitsizliklerin başında gelen gelir adaletsizliği, yoksulluk ve/veya işsizlik, ekonomik şiddetin yaygın örneklerini oluşturur. Ekonomik kaynak ve değerlerden yoksunluk, beslenme, barınma gibi temel insani ihtiyaçları karşılayamama durumu, başka bir ifadeyle karşılama gücüne sahip olamama aslında ekonomik şiddetin bir tezahürüdür.

“Ekonomik kaynak ve varlıklardan yoksunluk temel insan hakları ihlalidir”

Gelir yoksulluğu nedeniyle eğitim, sağlık hizmetlerine erişimde yoksul grupların sistematik biçimde ayrımcılığa uğradığı üzerinde uzlaşılmış bir bulgudur. Yoksulluk yalnızca bireyin sosyal ve ekonomik haklarının değil aynı zamanda temel insani haklarının da ihlal edilmesine yol açabilir. Yoksulluk, insanın temel yaşamsal ihtiyaçlarını karşılayabilme potansiyelini eritir. Örneğin güvenceli, düzgün insana yakışır iş olanaklarından yararlanma, kazanç sağlayacak mali ve diğer kamusal kaynaklara erişim olanaklarından yoksun bırakır. Ekonomik kaynak ve varlıklardan yoksunluk temel insan hakları ihlalidir ve dolayısıyla da açıkça bir şiddet türüdür.

“Esnek çalışma kadınların ücretsiz çalışma süresini daha çok artırdı”

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, 23 Kasım’da katıldığı “Kadın Erkek Fırsat Eşitliğinin Sağlanması ve Kadınların Güçlenmesi” konulu toplantıda “Kadınların ev ve iş hayatı arasında bir tercih yapmak durumunda kalmaması için esnek ve uzaktan çalışma modeli, hibrit çalışma modeli ve mahalle tipi kreşler üzerinde çalışıyoruz” dedi. Memiş, yapılabilecek düzenlemeyi de değerlendirdi.

“Ücretsiz işlerdeki artışın büyük bir kısmı kadınlar tarafından üstlenildi”

Özlük haklarından, yani çalışma koşullarından kayba sebep olmadığı sürece esnek çalışmanın belli dönemlerde yararı olabileceğini vurgulayan Memiş, koronavirüs salgınında esnek ve uzaktan çalışmanın yaygın olarak denendiğini hatırlattı:

Türkiye’de pandemi nedeniyle kapanma döneminde yapılan araştırmalar hem kadınlar hem de erkekler için uzaktan çalışma ile birlikte ücretsiz çalışma süresinin de arttığını gösterdi. Bu artışın kadınlar için daha yüksek olduğu da tespit edildi. Ücretsiz işlerdeki artışın büyük bir kısmı kadınlar tarafından üstlenildi, bu da kadınların toplam iş yükünde yoğunlaşmaya yol açtı.

“Evden çalışma erkekler için teşvik edilmediği sürece hane içindeki iş bölümünü olumsuz etkiler”

Memiş, Bakan Mahinur Özdemir Göktaş’ın esnek çalışmaya ilişkin sözleri hakkında “Kayba uğramayacak şekilde düzenlemeleri gerekiyor” dedi ve şöyle devam etti: 

Evden çalışma ve esnek çalışma saatleri gibi çalışma koşullarının eşitliği teşvik edici etkileri ancak erkeklerin ücretsiz işlerindeki artışları destekledikleri ölçüde geçerlidir. Evden çalışma veya hibrit çalışma erkekler için teşvik edilmediği sürece, bu tür modeller hane içindeki eşit işbölümü üzerinde olumsuz sonuçlara sebep olur. Pandemi döneminde hem kadınlar hem de erkekler tarafından ev eksenli ve hibrit çalışmanın daha fazla tercih edilmesi ve bu fırsatların görece daha fazla kadınlar tarafından kullanılması, hem bir fırsat hem de bir tehdit olarak ifade edilebilir. İşyerinde ilerleme, işte yükselme açısından, bu çalışma biçimlerinde daha fazla kadının yer alması, eşitsizlikleri derinleştiren ve eşit değerde iş için eşit ücret hakkını ihlal eden etkiler oluşturur.

“Evden çalışma kamusal alanın kadına verdiği güçlenme olanaklarını sağlamıyor”

Memiş, iktidarın, kadınlar için esnek ve uzaktan çalışmayı teşvik etmesinin politik gerekçelerine de değindi:

Her şeyi haneye bırakma, kutsal aile başlığı altında bakım yükünün tamamen evde çözülmesini, evde de kadın tarafından üstlenilmesini bekledikleri için, ‘İkisini birlikte yürütme fırsatı yaratacağız kadına’ diyorlar. Ama evden çalışma, kamusal alana çıkıp çalışmanın size verdiği güçlenme olanaklarını sağlamıyor ne yazık ki.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.