Düşenler ve çıkanlar: Formula 1 2024 sezonu öncesi kritik sorular

Formula 1’de 2024 sezonu 21 Şubat’ta Bahreyn’deki testler başlıyor. Medyascope Spor’dan Muhammed Kaya, yeni sezon ile cevaplarını bulmaya başlayacağımız kritik sorular ile karşınızda.

Düşenler ve çıkanlar: Formula 1 2024 sezonu öncesi kritik sorular

Sezon öncesinde pek çok soru ilk yarıştaki beş kırmızı ışık sönene kadar net bir cevap bulamaz. Hatta damalı bayrağı gördüğümüz ilk birkaç yarışta dahi bir şeyler netleşmeyebilir.

Tüm bunlar performans ile ilgili olabilir ancak diğer taraftan izlenme sayıları, yarış sayıları ve lojistik gibi sorular da beş kırmızı ışık yaklaştıkça büyüyor. Yeni sezona dair kafamda dönüp duran bazı soruları sizinle paylaşmak istiyorum. Belki sizin de aklınıza gelmiştir. Başlıyoruz…

Aston Martin’in durumu Fernando Alonso’nun kariyerini emekliliğe götürür mü?

Fernando Alonso, geçtiğimiz sezon düzenli olarak podyuma çıktı. Aston Martin sezona en iyi ikinci araç olarak başlasa da sezonu bu şekilde bitirmedi. Buna rağmen Alonso, sezondan keyif aldığını sıklıkla belirtti. Bunun nedeni şüphesiz ki yıllar sonra podyuma direkt olarak oynayan bir aracının olmasıydı. Kim keyif almaz ki? 

Geçen sezonun başlarında Alpine’den ayrılması gayet isabetli bir karar gibi duruyordu ancak daha sonrasında Aston Martin’in performansı düştükçe kararı da sorgulanmaya başladı. Peki, gelecek sezon tıpkı geçen sezonun düşük anları gibi olursa Fernando Alonso nasıl bir refleks gösterecek?

Aston Martin cephesi özellikle geçen sezonun son yarışlarındaki yükselişi baz alarak 2024 için iyimser bir tablo çiziyor. Red Bull’a kafa tutan sezon başındaki araçtan daha da iyi olacağını iddia ediyorlar. Fernando Alonso’yu Formula 1’de tutan ana etmen yeteneği değil onun Formula 1’e biçtiği anlam. Bu bağlamda gelecek sezon Aston Martin rekabetçi bir araç vermez ise bu işten keyif alıp almadığını sorgulayacaktır çünkü Fernando Alonso ismi Formula 1’e değer katıyor; Formula 1 ona değil.

Gelecek sezonun ana faktörü dayanıklılık olacak gibi çünkü 24 ana yarış ve 6 sprint yarış yapılacak. Fabrika takımı olmayan takımların bu yükü kaldırması da zor görünüyor. Bunun yanında Fernando Alonso dirençli olsa da gridin en yaşlı ismi, bu tempo ona da fazla gelebilir.

Sauber, Alfa Romeo, Stake ve Audi… Bu takım nereye varacak?

Sauber’i sabit bildiğimiz ve zaman zaman Alfa Romeo olan; yeni sezonda Stake adı ile yarışacak olan takım, 2023’te en yavaş araca sahipti. Bu, 2026’dan itibaren Audi’nin resmi fabrika takımı olacak bir organizasyon için pek de ideal görünmüyor.

Alfa Romeo, yer etkili araçlar çağına orta sıranın en iyi takımı olarak girmişti. Hatta Valtteri Bottas zaman zaman eski takımı Mercedes’i dahi mağlup etmeyi başarmıştı. O günlerden bugünlere gelmek takımda da yatırımcıda da hayal kırıklığı yaşatmıştır.  

O günlerden bu yana orta sıranın zirvesine dönmeye dair hiçbir gelişme gösterilmedi ve hatta geçtiğimiz sezon kazandıkları 16 puanla takımlar şampiyonasının en altında mücadele ettiler. Özellikle ana rakipleri AlphaTauri baz alındığında sezon başına istinaden gelişim grafikleri endişe verici düzeyde. Araç geliştirmede takım net olarak sınıfta kaldı. Bu durum devam ederse yatırımcı olan Audi endişelenebilir çünkü yalnızca iyi birkaç pilot almak Formula 1’de başarı getirmiyor.

Sadece bunlar da değil, geçtiğimiz sezonda araç yükseklik ayarları gibi ana kriterler çoğu yarışta yanlış seçildi. Cuma günü yapılan antrenman turlarında pek de sağlıklı veriler alınmadı veya alınamadı. Tüm bunların ışığında pilotların dışında ekibe ciddi şekilde takviyeler gerekiyor. Audi de buna hazırlanıyordur muhtemelen.

Mercedes yine aerodinamik konsept fantezisi yapacak mı?  

2014-2020 hatta belki biraz 2021 sezonlarının net şekilde en baskın takımı Mercedes’in şaşalı günlerinin üzerinden iki koca sezon geçti.

2021 biraz karışık bir sezon olsa ve Mercedes takımlar şampiyonluğunu kazansa da o yıl Red Bull’un ciddi bir rakip olarak kendini kanıtladığı yıldı. FIA ve Formula 1, 2022 yılından itibaren geçerli olan yer etkili araçlar regülasyonunu yürürlüğe aldı. Bu nokta belki de Formula 1 tarihinin tıpkı hibrit çağ zamanında olduğu gibi kırılma noktası oldu. Red Bull ve Max Verstappen son iki sezona net bir şekilde damga vurdu.

Bir aracı regülasyonlara uygun yapmak pek de zor değil ancak onu hızlandıracak minik açıkları ve yenilikleri bulmak işin can alıcı tarafı. Hibrit Çağ döneminde bunu başaran Mercedes, yeni regülasyonlar ile net bir şekilde bocaladı.

Pilotlar çoğu zaman süreüş ile ilgili sıkıntılar yaşadı ve aracı pistte tutmakta zorlandı. Yunuslama dediğimiz aracın yer etkisinden kaynaklı zıplamasına dair tabir de bu şekilde lügatımıza girmiş oldu.

Zero-sidepod konsepti ile bir takım aerodinamik yenilikler deneyen Mercedes teknik ekibi sonrasında bu kararından vazgeçse de bir türlü istediği hıza ulaşamadı. Yeni sezonun başlangıcında James Allison ve tasarım ekibi üzerinde büyük bir baskı olacak. Eğer yeni aracı beş kırmızı ışık söndüğünde Lewis Hamilton’dan tam not alamazsa, yönetimin çöküşünü kolaylıkla görebiliriz. 

https://twitter.com/iamuhammedkaya/status/1609965421452476420?s=20

Ferrari ekstra güç bulamazsa ne olacak?

Her sezonun başında siz de haberlerde “Ferrari ekstra hız buldu” gibi haberleri görüyorsunuz. Mercedes’in aksine Ferrari, iyi sonuçların gelmemesi durumunda değişiklik yapma konusunda pek de isteksiz olmadığını gösterdi. Bu durum takımdaki önemli isimlerin başına asılı bir kılıç gibi duruyor.

Kâğıt üzerinde Ferrari, Fred Vasseur yönetiminde 2023’te, 2022’ye kıyasla daha az pole pozisyonu, podyum, galibiyet ve puanla geri adım attı; aynı zamanda takımlar şampiyonasında da bir sıra kaybetti. Bunun yanında gerçekte ise takımda yapılan değişiklikler ve önemli rötuşlar hızlanmaya da neden oldu. 2024 yılında bu gelişim sürecek mi? Hep beraber göreceğiz ancak geçen sezonda bazı ışık görünen noktalar vardı.

İç kültürün değişimi ve alınan radikal karar ile bir gelişim gösterileceği aşikâr ancak ben pilot kadrosunun da Ferrari genlerine uyduğu konusunda emin değilim. Ferrari yıllarca şampiyon ve lider pilotlar ile yarışan bir takım oldu. Charles Leclerc ardından Carlos Sainz transferlerinden sonra bu denklem bozuldu. Yalnızca sebep bu değil ancak pilotun Ferrari garajına etkisinin büyük olduğunu düşünüyorum. Çok hızlı araç verilse de her iki ismin net olarak şampiyonluğa oynayacağına veya sonunu getirebileceğineceğine emin misiniz? Pek değilim. Birinden hiç değilim.

Red Bull kazanmaya devam ederse izlenme sayıları düşer mi?

Bu sorunun cevabı aslında şu: nasıl kazandığı önemli. Formula 1’e yatırım yapanlar ve Formula 1’i yalnızca pazar günü izleyenler için önemli bir soru ama.

Geçen sezon özelinde iyi yarışlar, içi dolu-sert mücadeleler ve operasyonel anlamda iyi işler vardı ancak hep Red Bull kazandı; bu bir bağlamda iyi bir bağlamda kötüydü. Ön kısımdaki drama değişmezken arka kısımlar değişiyordu. Tabiri caiz ise Red Bull’u olaydan çıkardığımızda sezonun hikayesi hiç de fena sayılmazdı.

Taraftarlık anlamında bakıldığında Red Bull’un sürekli kazanması birilerini sevindirir de ancak bu daha çok Formula 1’den ne istediğimize bağlı. Hız mı mücadele mi çekişme mi yoksa tuttuğumuz takımın kazanması mı?

Formula 1’i yıllardır izleyenlerin yanı sıra uzun zamandır ara vermiş veya hiç izlememiş izleyiciler dahi 2021 Abu Dabi yarışını büyük bir iştahla izledi. Can alıcı nokta da tam burası işte: mücadele dozu. O gün kim kazanırsa kazansın tarihte unutulmaz anlardan birine girmişti zaten. İzleyenlerin de beklentisi bu ancak her yarışta bu denli mücadele olmuyor, işin gerçeği de bu.

Evet, sürekli olarak Red Bull’un kazanması sıkabilir ancak rakipsiz şekilde kazanması daha da sıkar. Formula 1, son iki yılda hiç olmadığı kadar reklam geliri ve yatırımcı fonu yarattı. Peki, bu yatırımcılar yarışları hiç izlemiyor mu? Elbette izliyorlar. Audi neden geliyor mesela? Red Bull’u görmüyorlar mı?

Haklısınız, modern sporlarda şampiyonun kim olacağına dair bu kadar güçlü bir beklentiye sahip olmak sezon başı açısından aslında o kadar da normal bir durum değil ancak Verstappen ve Red Bull net bir favori. 

Bu sezon tahmin edilen gibi Red Bull kontrolünde giderse esas bu yıl Formula 1’in takip edilmesi açısından büyük bir sınav olacak. 24 ana yarış ve 6 sprint yarışın olduğu bir sezonda sürekli olarak aynı isimleri podyumda görmek veya puan farkının erkenden açılması bir şeyleri tekrar sorgulatacaktır.   

Yazan: Muhammed Kaya

Editör: Doğa Üründül

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.