Formula 1 Dünya Şampiyonası’nın 17. yarışı 15 Eylül Pazar günü Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de düzenlendi. Medyascope Spor’dan Deniz Su Özköylü gönüllü olarak çalışmaya gittiği Bakü GP’deki izlenimlerini yazdı.
Bakü Günlükleri: Bir Azerbaycan Grand Prix’si Rehberi | Formula 1’de gönüllü olmak
2024 Formula 1 sezonunun 17. ayağı Azerbaycan Grand Prix’sini geride bıraktık.Geçtiğimiz birkaç senenin sonunda pist üstünde görmeye hasret kaldığımız o kızgın rekabetler bu yıl geri dönüşünü yapıyor. Bakü de takvimde bizi hayal kırıklığına uğratmayan yarışlardan oldu.
Formula 1 izleyenler, özellikle bu dönem otomobillerle uyumsuz dar cadde pistlerinde durağan/tekdüze yarışlar seyretmekten şikayetçi. Evet bu yıl lanetini bozan Charles Leclerc’in evindeki ilk galibiyetini izlediğim Monako Grand Prix’si özel bir yarıştı. Veya önümüzdeki haftanın durağı Singapur geçen yılın tek Red Bull dışı zaferinin ev sahibi. Fakat pist üstü geçiş dendiği zaman bu sokak pistlerini elemek durumundayız. Ama Bakü geçtiğimiz hafta sonu bu şehir içi pistler arasında bir istisna olmayı bir kez daha başardı. Gerek Formula 2 gerek Formula 1 için her seansın bir seyir zevki vardı.
Ben de bu hareketli yarış haftasında pistte gönüllü olarak çalışma ve ilk defa bir yarışı canlı izleme fırsatı buldum. İstanbul Park’ın yokluğunda vize istemeyen Azerbaycan başka birçok Türk yarışseverin de durağı oldu. Peki biz kalkıp da başka bir ülkeye yarış izlemeye gideceksek Bakü buna değer mi?
Önce biraz bu pistte yarış nereden izlenmeli ondan bahsedeceğim sonra da yarış için Bakü’ye gelmenin diğer pistlere göre farklarını kendi yaşadığım küçük maceralarla anlatacağım. Ayrıca Formula 1’de gönüllü olmak konusunda soruları olanlar için de kısaca tecrübemi paylaşacağım.
#AzerbaidjanGP #F1 #F1volunteers Last work day!! pic.twitter.com/nYzdrORppy
— Deniz Su Özköylü (@denizozkf1) September 15, 2024
Pist yapısı ve Tribünler
Şehrin kalbinde konumlanan pist, orada yaşayan halk için bir şikayet unsuru olsa da biz motor sporları severler için kesinlikle biletine değer diye düşünüyorum. Doğru tribünden bilet alındıktan sonra yarış deneyimini en verimli alabileceğiniz pistlerden biri. Örneğin Piastri’nin 20. turda Lerclerc’den liderliği aldığı ikinci virajı gören bir tribün yok. Eğer padok terasından izlemiyorsanız tabii…
Start finiş düzlüğünü ve dolayısyla piti gören ana tribün Absheron, bilet almanızı tavsiye edeceğim tek düzlük. Burası aynı zamanda pilotların sahneye çıktığı asıl fanzonenun da olduğu birinci bölgenin önünde. Tüm aksiyonun kalbi diyebiliriz.
Tam olarak 16. virajın ucuna yer alan AzNeft de virajın iki tarafındaki düzlüğü de görüş açısına alması ve gerisindeki manzara yönünden iyi bir konum. Fakat buradan bahsettiğim birinci bölgeye yürümeniz en az 25 dakikanızı alacaktır. Yani podyumu görmek gibi bir dileğiniz varsa yarış bitmeden yola koyulmalısınız. Pist dendiği kadar uzun ve rüzgarlı. Icheri Sheher de bileti hızlı tükenen, manzarası ve piste yakınlığı açısından sevilen bir tribün. Yine de sahil tarafından bir bilet almak padok ve pilotların kaldığı otellere yakınlık için daha mantıklı.
Yarışı kendim deneyimlediğim bölge ise hemen 20. virajın (virajdan çok hafif bir eğim diyelim) çıkışında yer alan üç tribünden en büyüğü, sol tarafta kalan Khazar. Start finişe giden düzlüğün başı olan virajın hemen çıkışı ve DRS alanının hemen öncesi olması açısından geçişlere pek denk gelemeyeceğiniz bir kısım. Fakat bu üç tribünün otomobilleri yakından görme imkanı tanıdığını ekliyim. Khazar’ın güzelliği tam sağından aynı zamanda 6. virajın geçiyor oluşu. Ama siz tribünün en sağında oturmuyorsanız veya benim gibi görevli olduğunuzdan marshallarların konuşlandığı köşeye girme imkanınız yoksa burası görüş alanınızda olmayacak. Oldu da en sağdaysanız da tribünün karşısında yer alan ve yarışı takip edeceğiniz dev ekrana uzak kalacaksınız. Khazar’ın hemen karşısındaki iki küçük tribün Sahil ve Bulvar da bu durgun düzlüğü görüyor. Bulvar’ın önündeki dev ekran da Khazer’in sağ arkasında yer alıyor. Yani Khazer’deki bir kısım seyirci dönüp durmaktan boyun fıtığı oluyor. Bu üç tribünün daha ucuz olmasının bir sebebi var elbet… Yine de Absheron’a yakınlığı açısından tercih edilebilir.
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Bakü’de olmanın artıları
Yarış deneyimi konusunda verimlilik derken neyi kast ettim biraz da onu açayım. Eğer yarıştan bir hafta önce Bakü’ye iniş yaparsanız bütün bir pist hazırlığı gözünüzün önünde gerçekleşecek. Pistin etrafındaki çoğu yol haftalar önceden araba geçişine kapanıyor. Perşembe günü (medya günü ile yarış haftasının başlangıcı) yaklaştıkça ise etrafta yaya olarak gezmek dahi zorlaşıyor. Duvarları yer değiştiren bir labirent gibi az önce geçtiğiniz yolu dönerken kapalı, birkaç saat önce kapalı olan sokağı ise açık bulabiliyorsunuz. Metro, birkaç otobüs ve yürüyüş tek çareniz.
Yine de özellikle pazartesi ve salı günleri pisti gezmek mümkün. Öyle ki salı günü Bakü’ye geldiğimde bütün bir pisti turlama ve piti yakından görme fırsatım oldu. Hatta benden bir gün önce aynı yerde olan arkadaşlarım ise pitlane’e kadar girebildi ve garajlara yaklaşabildi. Tabii ki bu sırada henüz yalnızca birkaç takım çalışanı, bazı araç parçaları ve açılmayı bekleyen kolilerle doluydu etraf. Daha sonrasında gönüllüler olarak bileti olan seyircilerle beraber perşembe gerçekleşen pitlane yürüyüşüne de ayrıca katılma şansımız oldu o ayrı. Yine de dediğim gezintiyi yapmak ve pisti yakından görmek için ne bilete ne de gönüllü çalışan olmaya ihtiyacınız yok, biraz uyanıklık yeterli.
Pilotların Bakü’ye gelmeye başladığı çarşamba akşamıyla pist içi ve çevresindeki güvenlik arttı. Nitekim pilotların bir kısmının ve diğer Formula 1 çalışanlarının kaldığı, aynı zamanda medya merkezinin bulunduğu Hilton direkt olarak pistin içinde kalıyor. Pistin tam ucunda konumlanan ve pilotların çoğunluğunun kullandığı diğer bir otele ise padoktan direkt bir üst geçiş bulunuyor. Fakat Bakü etrafa konulan yüzlerce barikat ve güvenliğe rağmen pilotları ve diğer tanıdık yüzleri görmek için altın fırsat. Nitekim Marriott’un yanında barikatların ardında bekleyen hayranların yanından geçip “bizim içerde rezervasyonumuz vardı…” diyerek kendimizi otelin içinde bulabildiğimiz kadar kötü bir güvenlik var. Yeter ki üstünüzde Formula 1’e dair bir iz olmasın. Öyleki doğru yerde doğru zamanda bulunursanız arkadaşlarım gibi iki kişilik masanız var mı diye sorduğunuz otel restoranında George Russell’ın yanındaki masaya oturtturulabilirsiniz. Ya da pistin yakınındaki bir yerde yemek yerken yanınızdaki İtalyan restoranını tüm Ferrari ekibinin rezerve ettiğini fark edebilirsiniz.
Direkt olarak pistin ortasında ve padoğun karşısında yer alan Hilton’a girmek ise daha bile kolay. Ben gönüllü kartımla bölgeye hali hazırda girebiliyor olsam da herhangi bir seyirci de genelde elini kolunu sallayarak geçiş yapabiliyor. Basın toplantılarının gerçekleştiği bu otelde doğal olarak pilotlara rastlamak çok olası. Tek sorun bu kolaylıktan dolayı otel önünün kalabalık olması. Bu yüzden cuma günü tüm pilotları görme fırsatını yakalasanız da bir sonraki gün hepsinin arka kapıdan kimsenin ruhu duymadan çıkarılabileceğini unutmayın. Bu hayalkırıklığından olsa gerek Pazar günü insanlar otelin önünde toplanmak yerine kontrol noktasının karşısı ve otel garajının çıkışına yığıldı. O sırada son bir şans otelin içinde bekliyordum. Bir anda lobide yarışın ilk üçü Piastri, Leclerc ve Russell belirdi. Etrafta kimse ne olduğunu anlayamadan beni sıyırarak otelin önünde bekleyen üç taksiye teker teker binip kayboldular. Tüm olay doğru yerde doğru zamanda bulunmak.
#AzerbaijanGP Welcome to Baku papayas :)) pic.twitter.com/lUK3VPr5J6
— Deniz Su Özköylü (@denizozkf1) September 11, 2024
Demem o ki bu rahatlığı bulabileceğiniz başka bir yarış haftası yok.
Formula 1’de gönüllü çalışmak
Her şeyden önce Azerbaycan Grand Prix’sinde gönüllü olma başvurusunda bulunmanız tavsiye etmeye çekindiğim bir konu. Hiçbir şeye değişmeyeceğim bir deneyim olsa da benim gibi yarışı yakından takip edebileceğiniz bir yerde görevli olacağınızın bir garantisi yok. Tribünler, fanzonelar, kapılar olsun birçok farklı alana verilebilirsiniz. İşin asıl riskli tarafıysa yaklaşık dört ayı bulan bir süreçte ancak yarışa üç hafta kadar kala kesinlikle görev alacağımı öğrenebildim. Ayrıca uçak ve kalacak yerinizin karşılanmadığını da ekleyeyim. Bu riskler ancak gerçekten bu organizasyonun içinde bulunmayı ant içtiyseniz anlamlı. Yine de günün sonunda henüz alana seyirciler alınmamışken işlerine giden takım çalışanlarıyla okul koridorunda karşılaşır gibi selamlaşmak da ayrı bir zevkti. Peter Bonnington (Bono) ve Andrew Shovlin’e özellikle sevgiler.
Fakat bu uyarılarım ancak Bakü Şehir Pisti için geçerli. Çünkü gönüllülük programları Formula 1 çatısı altında gerçekleşmiyor, pist tarafından organize ediliyor. Mesela Formula E için durum farklı, direkt olarak Formula E’nin sitesinden gönüllülük başvurusunda bulunabilirsiniz. Bu yıl uluslararası gönüllü kabul etmiş pistler bildiğim kadarıyla Bakü, Zandvoort, Abu Dhabi, COTA. Bu imkanları pistlerin kendi internet sitelerinden veya motor sporları alanında çeşit çeşit serideki gönüllülük ilanlarını paylaşan @formula1v Instagram sayfasından takip edebilirsiniz.
Ama diyorsanız ki benim istediğim yalnızca bir yarış haftasını deneyimlemek, bir izleyici olarak gittiğinizde Bakü’de hem iyi bir yarış seyredebilir hem pisti yakından görme imkanı bulabilir hem de istediğiniz isimler ile karşılaşma fırsatlarını yakalayabilirsiniz. Ulaşım ve fiyatlar da dahil olmak üzere çoğu açıdan diğer pistlere göre avantajlı Bakü, Formula 1 için gitmeye değer…
Muhammed Kaya’nın yazdığı Formula 1 Azerbaycan GP analiz yazısını buradan okuyabilirsiniz.
Yazan: Deniz Su Özköylü
Editör: Doğa Üründül