Bilgehan Uçak yazdı: Böyle boykot olmaz arkadaşlar…

Bilgehan Uçak, bu haftaki yazısında CHP lideri Özgür Özel’in boykot çağrısıyla ilgili eleştirilerini paylaşıyor, “Böyle boykot olmaz” diyor.

Böyle boykot olmaz
Bilgehan Uçak yazdı: Böyle Boykot olmaz

Böyle boykot olmaz

İnsanın düşebileceği en alçak hallerden biri grev kırıcı olmaktır bence.

Omuz omuza bir dayanışmayı kırmaya çalışmak düpedüz haysiyetsizliktir.

Gelgelelim, bazı art niyetlilerin böyle yorabileceği endişesini içimde taşısam da CHP’nin başını çektiği boykot çağrısına karşı söylemek istediğim bir şeyler var.

Böyle boykot olmaz.

2 Nisan’daki genel boykot çağrısını kastediyorum.

Öfkeye teslim olduğunuzda siyaset üretemez hale gelirsiniz.

Alkış almak için sürekli radikalleşmeniz gerekir.

Ve, bu kısırdöngü sürdürülebilir değildir.

Hedefi olmayan bir boykot bumerang etkisi yaratabilir.

2 Nisan’da ticari hayatı durdurmaya karar vermenin olası sonucu, bir gün önceki ve bir gün sonraki ciroları şişirmektir.

Domates mi alacaktın, bir gün önce alırsın; yeni bir nevresim takımına mı ihtiyacın vardı, yarın alırsın…

Peki, ne değişir?

Hiç.

Bir esnafın siftah yapmadan eve döndüğü takdirde bu boykota pek de hayırhah gözlerle bakmayacağı kesindir.

Oysa, boykotun çıkışında haklı bir sebebi vardı.

Özgür Özel, Saraçhane’deki devasa mitingleri yayınlamayan medya patronlarına seslenerek eğer mitingleri yayınlamamaya devam ederlerse, onların diğer sektördeki şirketlerini boykot edeceklerini söylemişti.

Demek ki, bu boykotun muhatabı medya patronların holdinglerine bağlı şirketlerdir.

AKP’lilerin şirketleri kesinlikle değildir.

Hatta ve hatta, yine Özel’in vurgusuyla söylemek istiyorum, daha üst gelir grubuna hitap eden şirketlerdir.

Bakkal değildir ama showroom’una gittiğinizde size şarap da ikram edebilecek en lüks spor otomobil şirketidir mesela.

İçkili bir lokanta zinciridir.

Ülker, EspressoLab neden boykot listesinde?

Zaten o yüzden “senden alışveriş yapanların yüzde yetmişi benim seçmenim,” diyerek tüketimden gelen gücünü göstereceğini ilan etti.

Sahibi AKP’li diye bir şirketi boykot edemezsiniz, kafanıza göre bir şirketi boykot listesine sokamazsınız.

Şimdi düşünün, CHP ilk gün Ülker’i boykot listesine soktu, hemen ardından çıkardı.

Ülker niye girdi, niye çıktı?

Bu esnada Ülker’in hissedarları ne yaşadı, Ülker’in -veya bir başka şirketin- pazar payı ne oldu?

Böyle iş olur mu?

Ülker’in medyası var mı?

Yooo.

O zaman neden boykot listesinde adı geçiyor?

Eğer AKP’lilere ait bütün firmaların boykot edilmesine karar verildiyse, başkaları neden listede değil?

Ayrıca, Ülker, AKP’li midir?

Bu skandal başka bir ülkede yaşansa, Ülker dava açar, kendisini yanlışlıkla boykot listesine sokanları büyük tazminat cezalarına mahkum ederdi.

Bir başka şirkete bakalım.

EspressoLab neden boykot listesinde?

Sahiplerinin televizyon kanalları Saraçhane’deki mitingi mi yayınlamadı?

Eğer o firmaya haksız rekabetle büyüdüğünü düşündüğünüz için boykot listesinde yer veriyorsanız, listede neden sadece o kahvecinin olduğunu sormak da herhalde meşrudur.

Bu kahvecinin başına gelen de hazindi.

Nefretin makul bir sebebi yoktu, ama ertesi günkü görüntülerden sonra “demek ki haklıymışız,” düşüncesi bir daha kolay kolay çıkmamacasına yerleşti.

Medya grubunun da bağlı olduğu holdingin kitapçısını, lokantasını, enerji sektöründeki faaliyetlerini boykot edebilirsiniz, bu anlaşılabilir, ama ıslak mendilciye karşı bir kampanya başlattığınızda bunu anlamak gerçekten çok zorlaşıyor.

Boykotun amacına ulaşabilmesi için uzun erimli ve hedef odaklı olması gerekir

Eğer bu iş Saraçhane’deki hedefinden şaşar ve “AKP’liden alışveriş etmeyin” noktasına varırsa, etki tepkiyi doğuracağı için, “CHP’lilerden alışveriş yapmıyoruz” çağrısının gelmesi mukadderdir.

Hatırlar mısınız, Türk Solu diye korkunç bir mecra vardı bir aralar.

Kürt bakkaldan alışveriş yapılmamasını söylüyordu.

28 Şubat’ta da benzeri oldu, insanların hangi çikolatalı gofreti yediğinden yola çıkarak “bendensin-değilsin” ikilemi hayatımızın orta yerine çöktü.

Böylesi bir yarılmayı istiyor musunuz gerçekten?

Bu akıllıca bir politika mı?

Sürdürülebilir mi?

Boykotun amacına ulaşabilmesi için uzun erimli ve hedef odaklı olması gerekir.

2 Nisan’da yapıldığı şekliyle boykotun iyi bir neticeye ulaşacağı kanaatinde değilim.

Bazı markalardan ben senelerdir alışveriş yapmıyorum, onların lokantalarına adım atmıyorum, onları takip etmiyorum.

Ama kitlesel bir boykot böyle öznel yargılarla yapılamaz; somut hedefi, beklentisi ve sonucu olması şarttır.

CHP yönetimi öfkeye teslim olmuş görünüyor; bu gidişat, bu radikalleştikçe alkış alma isteği hayra alamet değil.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.