The New York Times muhabiri John Eligon, Almanya’nın Leinefelde isimli küçük bir şehrinde eylül ayının başında gerçekleşen bir Neo-Nazi “pikniğini” haberleştirdi. Daha fazla yetişkini ve çocuğu çekmek için türlü aktivitelere ve süslemelere yer verilen etkinlik, ülkede aşırı sağın yükselişiyle ilgili kaygıları artırdı.
“İltica akınını durdurun”, “Vatan haini mülteciler hoş gelmedi”, “Beyaz Egemenliği” yazılı pankartların altında renkli kıyafetleriyle ve boyalı yüzleriyle çocukların koşturduğu Neo-Nazi pikniği, Almanya’nın Türingiya eyaletindeki Leinefelde’de gerçekleştirildi. 9000 nüfuslu küçük şehir, Doğu ve Batı Almanya birleştikten sonra tekstil fabrikasının kapanmasıyla ekonomik sıkıntıların arttığı bir yere dönüşmüştü. Şehre özgü Eichsfeld Günü’nde düzenlenen etkinliğe bu yıl 200 kişi katıldı. Geçmiş yıllarda 800 kadar kişinin katıldığı etkinlik, azalan katılımcı sayısına rağmen bölgede ve ülke genelinde kaygı uyandırdı.
Bu yıl sekizincisi düzenlenen Eichsfeld Günü etkinliği, Neo-Nazilerin parçası olduğu Ulusal Demokratik Parti (NDP) tarafından organize ediliyor. Aynı günlerde eski Doğu Alman şehri Chemnitz’de yaşanan ırkçı gerilimle karşılaştırıldığında, Leinefelde’de düzenlenen etkinlik oldukça sessiz ve “sempatik” bir görünüş sergiliyor: Göçmen karşıtlığı ve beyaz egemenliği savunuculuğu yapılan etkinlikte; müzik, tişört, poster gibi materyaller ve çocuklar için düzenlenen boyama, dans gibi aktivitelerle Neo-Naziler kendi fikirlerine taraftar toplamaya çalışıyor. Aslında, Almanya’nın 2015 itibarıyla kabul ettiği göçmen sayısının artmasıyla birlikte, ülkenin küçük şehirlerinde aşırı sağcıların düzenlediği konser (özellikle rock konserleri) ve açık hava toplantıları önemli ölçüde arttı.
Eichsfeld Günü’ne katılımın önceki yıllara göre düşük olmasının bir sebebi, aynı gün Chemnitz’de yaşanan büyük bir aşırı sağcı gösteri yürüyüşünün gerçekleştirilmiş olması. Ayrıca geçmiş yıllardan farklı olarak etkinlik programında bu yıl rock konseri yoktu, bir çeşit “aile festivali” düzenlenmişti.
Türingiya Parlamentosunun sol görüşlü üyesi Katharina König-Preuss, “Müzik ve konuşmalar aracılığıyla ideolojik mesajlarını yayıyorlar. Tüm bu yöntemler, bazı insanlarda dolaylı olarak nefret ve küçümseme duygusunu artırıyor” diyor. Leinefelde sakini 68 yaşındaki Margit de“Korktum” diyor ve Nazi sempatizanlarının bir araya geldiği bir festivalden uzak olmak istediğini belirtiyor. Soyadını vermekten de imtina ediyor.
Öte yandan, etkinliği düzenleyenlerden 37 yaşındaki Stephan “Birisi bana ‘ırkçısın’ dediğinde, ‘Evet, ırkçıyım’ diyorum. Siyahlara karşı mıyım? Evet. Mesele benim için şu şekilde: Şehirde araba kullandığımda siyah insanları gördükçe tiksiniyorum. Nefretle doluyum çünkü buraya göçle gelenlerin sayısı gittikçe artıyor. Kendimi evimde gibi hissetmiyorum çünkü herkes benden farklı görünüyor” diyor.
Almanya’da geçtiğimiz yıl 289 aşırı sağcı etkinlik gerçekleşti; Der Spiegel’e göre bu sayı 2005’ten beri en yüksek düzeyde ve 2014’ten beri kesintisiz bir yükseliş göze çarpıyor. 39 yaşındaki kebap restoranı sahibi Türk göçmen Yaşar Gündüz “Bir yabancı olarak söylemeliyim ki tahrik edilmemize seyirci kalmayacağız” diyerek karşılık veriyor. Aşırı sağcı etkinliklerin organizatörleri, bu etkinlikleri siyasal toplantılar olarak gösterip izin alıyorlar. Böylece Alman yasalarının toplanma özgürlüğü hakkındaki ibarelerine göre bu etkinliklerin engellenmesi imkansızlaşıyor.