Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Philip Mirowski: “Salgın sonrası solcu bir topluma uygun olmayacak, neoliberal tedbirlerin alınmasını hızlandıracak”

Libération’dan Nicola Celnik, ABD'li filozof Philip Mirowski ile koronavirüs krizinden sonra dünyanın nasıl bir yer olacağını konuştu.

ABD’li iktisadi düşünce filozofu Philip Mirowski, koronavirüs salgını sürecinde dayanışmanın artmasının geçici olduğunu ve bunun illüzyondan başka bir şey olmadığını söylüyor. Mirowski, salgından sonra eskiye göre daha düzensiz bir sisteme hızlı bir şekilde geçiş yapılmasından endişe ettiğini de belirtiyor.

Sokağa çıkma yasakları sonrası dünya dünün mü yarının mı dünyası olacak? Bir yandan, çevreci aktivistler temel ihtiyaçlara odaklı, çevreye duyarlı, ılımlı bir dünya isterken; diğer yandan, endüstriler yaşanan gecikmelerden ötürü arayı kapatmak için daha fazla çalışmaya ihtiyaç duyulduğunu duyuruyor ve devasa devlet desteği talep ediyor.

Amerika Birleşik Devletleri’nde, 26 milyon vatandaş dört hafta içinde işinden olduğu halde, milyarderlerin toplam serveti 308 milyar dolar daha arttı. Geçmişe bakıldığında, 2008 krizinin ardından şirketler için destek fonları, insanlar için ise kemer sıkma politikaları açıklanmıştı.

Mirowski’ye göre bu çok normal. 2008 krizini incelerken neoliberallerin soldan daha iyi organize olduklarını ve bu sayede krizden daha iyi fayda sağladıklarını gözlemlediğini belirtiyor. Yirmi seneden fazladır neoliberallerle savaşan, Notre Dame du Lac Üniversitesi‘nden Prof. Dr. Mirowski, bir krize dayanışma şeklinde verilen yanıtın geçici olabileceğini ve artan dayanışmanın sadece sahte bir ilerlemeden ibaret olduğunu vurguluyor. 2013 yılında yayımlanan “Never Let a Serious Crisis Go to Waste” adlı kitabında Mirowski, krizlerin dikkatimizi acil ve kısa vadeli sorunlara odakladığını ve bunun da daha iyi organize olabilen neoliberallerin istedikleri toplum modelini oluşturmasına izin verdiğini yani özerk bir kurum haline gelen düzensiz bir pazarın oluştuğunu açıklıyor.

Bir virüsle başa çıkmak için gerekli sağlık sistemlerini zayıflatan neoliberal model, bugün ciddi şekilde eleştiriliyor. Bunun farklı bir modele geçişin habercisi olduğunu mu düşünüyorsunuz?

Bence sol bugün, bu şekilde düşünerek yanılıyor, 2008’de de yanıldığı gibi. Salgın sonrası solcu bir topluma uygun olmayacak ama neoliberal tedbirlerin alınmasını hızlandıracak. Bu yaşananlar, bence plütokratik bir stabilizasyon sürecine yol açacak, çok küçük bir grup insan büyük bir gücü ele geçirecek. Ve sonuç, çeşitli nedenlerden dolayı daha da sert olacak. Birincisi, bu krizin etkileri daha büyük olacak. Büyük Buhran ile karşılaştırılabiecek kadar büyük bir gerileme görüyoruz. Buna ek olarak, şu anda durum fırsatçı kişiler tarafından yönetiliyor ve bunlar mümkün olduğunca çok kaynağı ele geçirmeye çalışacak. Bunun bir örneği şu: ABD ekonomisini kurtarmak için ayrılan 500 milyar dolarlık bir rezerv olan Döviz İstikrar Fonu, Hazine Bakanı Steven T. Mnuchin tarafından kontrol ediliyor, zira kendisi fonun hazine sekreteri. Bu, Merkez Bankası’nın serbest bırakmış olduğu parayı, ekonomiyi istediği gibi yeniden düzenlemek için kullanacak türden bir insan. Mnuchin 2008’de ne yaptığından emin olmayabilir, o zaman da Goldman Sachs’ın bir parçasıydı, fakat bugün taahhüt ettiği yasadışı ödeneğin farkında. 

Bu aşırılıklar hızla siyasiler tarafından kınanacaktır!

Siyasi tepkiler 2008’den çok daha beter olacak çünkü bu sefer daha belirgin bir popülist ve milliyetçi ortam var. Elbette sol güzel hikayeler anlatabilir, krizin bizi yakınlaştırdığını söyleyebilir, birlikte çalışmayı öğrettiğini söyleyebilir ancak bu durum böyle değil! İnsanlar sadece komşularından nefret ettiklerini öğrenecekler. Bu durum ABD’de ve Avrupa’da zaten var. Avrupa Birliği yapılacak en kolay şeyi yapmadı, İtalya‘ya yardım etmedi. Durum daha da kötüleştiğinde nasıl bir tepki gösterecek? Doğruyu söylemek gerekirse, hızlı bir şekilde düşmeden önce kısa bir süre havada asılı kalan Road Runner çizgi filmindeki Coyote gibi hissediyorum!

Neden neoliberal düşünce bir krizden daha fazla fayda sağlıyor?

“Never Let a Serious Crisis Go to Waste” adlı kitabımda krizlere yanıt vermeye hazır ve onlardan nasıl yararlanacağını bilen bir neoliberal düşünce grubu olduğunu açıkladım. Sol kayıtsız kalırken, neoliberaller 2008’den ders alıp bir krizin iyi bir fırsata nasıl dönüştürüleceği öğrendi. Onları konuşurken dinliyorum ve şu anda açıkça zafer kazanıyorlar. George Mason Üniversitesi‘nin önde gelen ekonomistlerinden biri olan Tyler Cowen, kısa süre önce “aşamalı sol”un, serveti paylaşma fikrini veya göçmenleri ağırlama fikrini olduğunu söyledi. Bernie Sanders‘ın çekilmesi onlar için bir iyi haber oldu, artık korkacak hiçbir şeyleri yok. Şaşırtıcı olan ve neoliberallerin kendilerinin de tahmin edemeyeceği şey, bu krizin dünyayı geçici olarak istedikleri şekilde değiştirmiş olmasıdır. İki örneği ele alalım:

Neoliberaller her zaman sağlık hizmetlerinin özelleştirilmesi gerektiğini ve bunu karşılayabilecek kişiler için özel olması gerektiğini söylemişlerdir. Tyler Cowen kelimesi kelimesine şunu söylüyor, “Laboratuvarları tedavi bulmaya teşvik etmek için, tedavinin patentini satın alıp fiyatını şişirmek gerekiyor, fiyat gerekirse on milyarlarca dolara kadar yükseltilebilir!” Ancak FDA‘nın (ABD’deki ilaç ticaretini düzenleyen kurum) daha da zayıfladığı ve ilaç endüstrisinin istediği her şeyi yapma özgürlüğüne sahip olduğu bir dünya ortaya çıkıyor. Bu da neoliberal bir prensibi doğruluyor: Pazar özerk bir kurumdur ve bir ilacın değerine karar verecek tek şey, ilacın piyasaya sürülmesi ve satılıp satılmadığıyla birlikte ne fiyata satıldığını görmektir.

Ayrıca, neoliberaller herkes için eğitime her zaman karşı çıkmışlardır. Genel sokağa çıkma yasağıyla çevrimiçi eğitime geçiş istedikleri şeyi yaptı. Öğrenciler uzaktan eğitim konusunda eşit durumda değil bazıları iyi çalışma koşullarına sahipken ve dersleri için yardım alabilme imkanı varken, diğerlerinin ise yok. Bu nedenle, yalnızca en fazla imkana sahip olanlar iyi kalitede eğitime erişebiliyor.

Sizce bir programa ve homojen bir vizyona sahip, tutarlı bir siyasi gruptan söz edilebilir mi?

Tabii ki, bu bir tür komplo teorisi değil. Ama bir dizi düşünce kuruluşu etrafında örgütlenmiş, bağlantılı bir grup insan var. Bu temel yapılara bakmazsanız, bunların nasıl etkileşime girdiğini, fikir alışverişinde bulunduğunu, yasaları doğru yatırımlarla yeniden yapılandırabileceklerini anlamak zordur.

Bütün bunlar olmadan daha önce somut bir programa benzeyen bir şey vardı. Bu, yazar ve gazeteci Naomi Klein‘ın Şok Doktrini‘nde söylediklerinin ötesine gidiyor. Neoliberal ekonomist Milton Friedman‘ın sözlerini aktararak, neoliberallerin krizden faydalandığını göstermek için olayların gidişatından memnun olduğunu yazıyor.

Buna karşılık, ABD solu bazı genel fikirler ortaya koyuyor: Tıpkı Bernie Sanders’ın kampanyasında öne sürdüğü Medicare For All (Herkes İçin Sağlık) kampanyası gibi. Fakat bir salgından yani bir salgının avantajlarından yararlanmak için özenle geliştirilmiş bir programı yok.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, yakın zamanda kendisinin de başvurduğu, ekolojik sorunlarla ilgisiz, bir pazar tarafından yönetilen bir toplum modelini eleştiriyordu. Neden krizden sonra ekolojik bir canlanma olduğuna inanmıyorsunuz?

Neoliberallerin iklim değişikliğine inanmadıklarını düşünmemeliyiz. 2008’den sonra tartışmada karışıklığa neden olmalarının nedeni, çevresel yatırımları benimsemek için zaman kazanmaktı. Çözüm özel sektöre başvurmayı gerektirdiği sürece, bu toplumun neoliberal vizyonuna uygundur.

Bir diğer neden ise önümüzdeki krizin bir kısmının, petrol varili fiyatındaki düşüşle bağlantılı olması. Bu, daha fazla hidrokarbon tüketimine teşvik ediyor ve tüketici için engelleyici bir maliyet uygulayarak tüketimimizi azaltmak isteyen karbon vergisi fikrine ters.

Daha az kontrol edilen bir pazar, daha güçlü bir ilaç sektörü ve popülist bir bakış açısı; bizi bekleyen gelecek budur. Tabii ki ilk başta sahip olduğumuz dayanışmayı kutlayacağız, güven verici bir milliyetçilik sunacağız. Ancak kapalı kapılar ardında bu kriz, insanların daha az bakım aldığı ve sağlığın özel sektöre devredildiği çok daha katmanlı bir sistem olacak.                     

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.