Prof. Dr. Melih Bulu’nun AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kararıyla Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör olarak atanmasının ardından başlayan eylemlerde yüzlerce kişi gözaltına alınırken, ikisi Boğaziçi Üniversitesi’nden toplam 11 üniversiteli tutuklandı. Soruşturma süreci boyunca 25 kişiye de adli kontrol olarak ev hapsi cezası uygulanıyor. Hazar Dost, ev hapsi cezası alan İstanbul Gelişim Üniversitesi öğrencisi Hasan Doğan ile gözaltı sürecinde yaşadıklarını ve ev hapsi hakkında neler düşündüğünü konuştu.
Hasan Doğan, 2 Şubat’ta İstanbul-Kadıköy’de düzenlenmek istenen Boğaziçi’ne destek eyleminde polis tarafından gözaltına alınan yüzlerce öğrenciden biri. Adliyeye götürüldüğü 23 arkadaşından ikisi aynı gün içinde tutuklandı. Hasan Doğan ve 21 arkadaşı ise savcıya ifade vermedi, hiçbir şey söylenmeden adliyenin kapısına çıkarıldı. Sonrasında avukatları, Doğan’ın ev hapsi cezasıyla serbest kaldığını söyledi. 6 Şubat günü Denetimli Serbestlik Müdürlüğü yetkilileri tarafından bileğine takılan elektronik kelepçeyle ev hapsi süreci başlayan Doğan, gözaltındayken polis tarafından şiddet gördüğünü söylerken “Avukatlarımızın getirdiği yemekleri vermediler. Baygınlık geçirmeme rağmen hava almama izin vermediler” dedi.
Protestoları desteklediğini söyleyen Hasan Doğan, Melih Bulu’ya karşı tepkilerin sadece Boğaziçi Üniversitesi’yle alakalı olmadığını, eylemlerin genel bir üniversite isyanı olduğunu belirtti.
Ev hapsi sürecinde de eylemlere destek verdiğini belirten Doğan, “Öğrenci olduğumuz için zaten çoğunlukla evdeydik. Şimdi direnişe destek vermek için evde grafik tasarım hazırlıyorum, direnişi anlatan metinler yazıyorum. Eve hapsedilsek bile direnmeye devam ediyoruz” diye konuştu.