Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Şehir hayatının Doğu Asya’da ortaya çıkardığı yeni işletmeler: Lohusa bakım merkezleri

Wu Chen-hsuan (29), ikinci bebeğini on gün içerisinde doğuracak ve doğum sonrası iyileşmek için tıpkı ilk doğumunda olduğu gibi, yine bir lohusa bakım merkezinde kalacak. Wu, kendisine ve bebeğine sağlanan bakımdan çok memnun kaldığı için böyle bir tercihte bulunmuş.


Lohusa bakım merkezleri, anne ve bebekler için bakım hizmeti sunarken, hemşireler annelere bebek bakımını da öğretiyor. (Fotoğraf: Oğuz Solak)

Bebek ve anneye doğumdan sonraki ilk bir ay bakım hizmeti veren lohusa bakım merkezleri, Tayvan’da kamuoyunun oldukça aşina olduğu işletmeler. Bu sektör, Tayvanlı annelerin lohusa geleneklerini değiştiriyor.

Doğum sonrasında anne ve bebekleri haftalarca ağırlayan işletmeler, dünyanın diğer bölgelerinde duyulmamış bir hizmeti sağlıyor ve şehirlerde yaşayan anne-babalara lohusa bakımı için yeni bir yöntem sunuyor.

“Bence bu bir ihtiyaç. Günümüzde aileler daha küçük” diyor Wu Chen-hsuan. Ona göre, bir kişinin doğumdan hemen sonra hem bebek bakması hem de ev işi yapması “imkansız”.

Tayvan Ulusal Üniversitesi Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Dr. Jessica Kang, hastalarının yüzde 60 veya 70 oranında lohusa bakım merkezlerini tercih ettiklerini belirtiyor: “Bu merkezler, toparlanmak için iyi yerler. Yeterli sayıda personel var. Hemşireler bebeğe bakıp, annelere emzirme konusunda yardımcı olabilirler.”

Tayvan kültüründe, doğum ve sonrası geleneksel olarak baba tarafının sorumluluğu. New Taipei’deki YONO Anne Çocuk Sağlığı Merkezi’nin sahibi ve işletmecisi Huang Tzu-li, lohusa bakım merkezlerinin popüler hale gelmesini şöyle açıklıyor: “İnsanlar artık daha küçük ailelerde yaşıyor… (Anneler) kayınvalidelerinin onlara bakmasını istemiyorlar. Kayınvalideler de onlara lohusa merkezinde kalmaları için para veriyor.”


Taipei’deki lohusa merkezlerinin bir gecelik fiyatı 5.000 Yeni Tayvan Doları (NTD) (1,500 TL) ve 10,000 NTD (3,000 TL) arasında değişiyor. (Fotoğraf: Oğuz Solak)

Tayvan, bu sektörün görüldüğü tek yer değil. Taipei’deki Lantan Lohusa Bakım Merkezi’nin müdürü Liu Pei-lin’e göre, Japonya, Çin, Güney Kore, Singapur ve Malezya gibi diğer Uzakdoğu ülkelerinde de bu çeşit hizmetler yaygın. Liu, Tayvan’daki ilk merkezin 1987 yılında açıldığını ve bu sektörün çok da uzun bir geçmişi olmadığını söylüyor: “Bu merkezlerin Tayvan’da bu kadar yaygın olmasının feminizmle alakası olduğunu söyleyebilirim. Kadınlar, iyileşmek için kendilerine zaman ayırmayı hakları olarak görüyorlar. Normalde iyileşme süreci bir aydır. Fakat eğer konuklar o kadar uzun bir süre için para harcamak istemezlerse, daha kısa bir zaman aralığında burada kalmayı tercih edebilirler“.

Huang Tzu-li ise “Bana kalırsa, biz bir çeşit otel gibiyiz. Bir otelde uyur, yemek yer ve ortak alanı kullanırsınız. Ancak tüm bu otele benzeyen özelliklerin yanı sıra bebek de bakıyoruz” diye konuşuyor.

Huang’ın sahibi olduğu merkezde 30 oda ve 40 personel mevcut. Bir konuk ortalama 22 gün kalıyor. “Sekiz ay sonrası için rezervasyonlarımız var” diyor Huang.

Tayvan’ın başkenti Taipei’deki lohusa merkezlerinin bir gecelik fiyatı 5 bin Yeni Tayvan Doları (NTD) (1.500 TL) ve 10 bin NTD (3 bin TL) arasında değişiyor.

Dr. Kang ise hastalarına özellikle lohusa bakım merkezlerinde kalmalarını tavsiye etmiyor fakat ona sorulduğunda, buraların dinlenmek ve hemşirelerin rehberliğinde bebek bakımını öğrenmek için ideal bir yer olduğunu söylüyor: (Bebek bakımını öğrenmek) büyük bir fark yaratıyor. Maddi olarak karşılayabildiğiniz sürece bu iyi bir şey.”

Bu merkezlerin dinlenmek için uygun yerler olduğunu düşünen Wu için bu kararı vermek zor olmamış: “Hiçbir şeyi dert etmem gerekmedi. Sadece parasını ödeyip, orada kaldım.”

Wang Yu-Chen (29) de doğum yaptığında 28 gün boyunca bir lohusa bakım merkezinde kalmış. Wang, “Kesinlikle tavsiye ederim. Bu benim ilk doğumumdu, dolayısıyla bebeği nasıl besleyeceğimi, altını değiştirmeyi ve onu temizlemeyi bilmiyordum” diye konuşuyor.

Wang, başta bir lohusa merkezinde kalmak istememiş. “Kayınvalidem oraya gitmem için ısrarcı oldu. Bütün masrafları o karşıladı” diyor. Ona göre, kendilerine bakmak kayınvalidesi için çok yorucu olurdu, bu yüzden bir daha doğum yaparsa “kesinlikle” yine bir lohusa merkezine gideceğini söylüyor.

Lohusa merkezlerinin personeli, bazen sıradışı isteklerle de karşılaşıyor. “Bazı anneler, kayınvalidelerinin ziyaret için içeri alınmasını kabul etmiyor. Çünkü bu onlarda strese yol açıyor” diyor Huang. Ona göre, bazı kayınvalideler gelinlerini eleştiriyor ve onlara “patronluk” taslıyor.

Liu’ya göre Tayvan’daki talep karşılanıyor, dolayısıyla onun şirketi yeni bir merkez açmayı düşünmüyor. Onun yerine, bu işe başlamak isteyen işletmecilere eğitim veriyorlar.

Liu ayrıca, koronavirüs salgını dolayısıyla ziyaretçi alımında kısıtlamaya gittiklerini ancak işlerinin çok fazla etkilenmediğini söylüyor. Wu ise salgın veya kısıtlamalardan dolayı endişelenmiyor. “İyice dinlenebilirim” diyor Wu: “Çünkü kimse beni ziyaret edemeyecek.”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.