Resmi Gazete’de bugün (16 Şubat) yayımlanan karara göre, Darülaceze Başkanlığı İdare Meclis Üyeleri Hasan Şahin ve Namık Ayhan’ın vakfettiği 180 bin lira ile kurulan Darülaceze Şefkat Vakfı’nın yönetim kuruluna aralarında AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık ve Hamza Cebeci’nin olduğu Darülaceze Başkanlığı’nın yöneticileri getirildi. Vakfın amacını Medyascope’a değerlendiren TBMM Adalet Komisyonu Üyesi ve CHP Mersin Milletvekili Alpay Antmen, “Zamanla daha iyi görülür ama anlaşıldığı kadarıyla bu vakıf da TÜGVA, Ensar, Okçular ve diğer AKP vakıfları gibi bir vakıf. Yardımlar sadece Darülaceze’ye gitmeyecek” diye konuştu.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Darülaceze Başkanlığı yöneticileri vakıf kurdu. “Darülaceze Şefkat Vakfı” isimli vakfın kuruluş amacı “Din, dil, ırk farkı gözetmeksizin bakım, eğitim, sağlık ve benzeri konularda yardıma muhtaç insanların ihtiyaçlarını karşılamak ve bu amaç uğruna faaliyette bulunan başta Darülaceze Kurumu olmak üzere tüm kişi ve kuruluşlara gereken desteği sağlamak” olarak açıklandı.
Vakfın yönetim kurulunda Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı ve Darülaceze İdare Meclis Başkanı Derya Yanık ile Darülaceze İdare Meclis Üyeleri Bilal Erdoğan, Hamza Cebeci, Hasan Şahin, Namık Ayhan bulunuyor.
CHP’li Antmen vakfın üyelerine dikkat çekti
Vakıfların, bir hedefe ulaşmak için mal ve paranın özgülenmesi amacıyla kurulan yapılar olduğunu hatırlatan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Mersin Milletvekili ve Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Adalet Komisyonu Üyesi Alpay Antmen, vakfın yönetim kurulu üyelerine dikkat çekti.
Amaçlarının Darülaceze’ye gelen bağışları vakıf üzerinden almak olabileceğini dile getiren Antmen, şöyle konuştu:
“Vakfın senedinde ‘din, dil, ırk farkı gözetmeksizin’ diyor fakat mezhep ifadesi kullanılmıyor. Aslında ‘dil, din, ırk, mezhep, cinsiyet ayrımı yapmaksızın’ yazılması daha doğru. Umarım bir ayrım yapmazlar fakat önümüzde Ensar, TÜGVA, Okçular Vakfı örnekleri var. Yine kuruluş senedinde toplanan yardımların gideceği yerlerle ilgili ‘başta Darülaceze Kurumu olmak üzere tüm kişi ve kuruluşlara gereken desteği sağlamak’ ifadesi kullanılmış. Yani yardımlar sadece Darülaceze’ye gitmeyecek. ‘Din, dil, ırk farkı gözetmeksizin’ koşullarını sağlayan Darülaceze dışındaki kişi ve kurumlara da gidecek. Bu vakıf aslında Darülaceze’nin yanında istedikleri parayı toplayıp istedikleri ‘yardımları’ yapmak için kurulmuş gibi gözüküyor.”
TÜGVA, Ensar ve Okçular Vakfı göndermesi
Vakfa gelen bağışlara ne olacağını henüz bilmediklerini belirten Alpay Antmen, “Zamanla daha iyi görülür ama anlaşıldığı kadarıyla bu vakıf da TÜGVA, Ensar Vakfı, Okçular Vakfı ve diğer AKP vakıfları gibi bir vakıf. Bu vakıflar neden kurulduysa o amaçla kurdular. Bu sadece bir tahmin fakat Darülaceze’ye gelecek tüm bağışları Darülaceze’ye harcamak zorundalar. Darülaceze çok güzel işler yapıyor ve siyaset üstü de kalması gerekiyor fakat kurdukları vakfa gelen bağışların ne olacağını, nerelere gideceğini şimdilik bilmiyoruz” diye konuştu.
TÜGVA’nın yolsuzluk yaptığı belgelenmişti
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın kurucularından olduğu Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA), “devlette kadrolaşma listeleri” ve kamu kaynaklarının vakfa aktarılmasıyla gündeme gelmişti.
TÜGVA yöneticileri iddiaları reddetmesine rağmen iddialar belgelenmişti. Cumhuriyet Halk Partisi, vakıflara kaynak aktarımlarını araştırmak üzere komisyon kurulması talebiyle TBMM’ye başvurmuştu.
CHP grup başkanvekillerinin imzasını taşıyan önergede, “Bu vakıflar, özellikle temel bir kamu hizmeti olan eğitim ve diğer alanlarda devlete paralel bir örgütlenme içerisindedir. Bir zamanlar FETÖ’nün yaptığına benzer bir paralel devlet kurmayı amaçladıkları anlaşılmaktadır” sözleriyle yolsuzluk yapıldığına dikkat çekilmişti.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener de TÜGVA hakkında ortaya çıkan yolsuzluk ve “torpille kamuya adam yerleştirme” belgeleri hakkında Meclis’te yaptığı konuşmada, “Kamuda işe girmek için, AK Partili amca, teyze, dayı ve kayınçolar üzerinden giden, gayri ahlaki torpil mekanizmaları çalışmaya başlıyor. TÜGVA gibi ne dolaplar çevirdiği daha yeni yeni açığa çıkmaya başlayan, vakıf görünümlü alengirli yapılar da bu sayede güçleniyor” demişti.
AKP’li yöneticilerden 16,6 milyon TL destek
AKP’li belediye başkanlarının İstanbul Büyükşehir Belediyesi yönetimindeyken belediye üzerinden bazı dernek ve vakıflar için yaptığı tartışmalı harcamalar, gazeteci Çiğdem Toker’in gündeme taşıdığı, “STK Okul-Yurt Faaliyeti Raporu 2018” ile ortaya çıkmıştı.
Rapora göre AKP’li yöneticiler, kamu kaynaklarını kullanarak Bilal Erdoğan’ın mütevelli heyetinde olduğu Okçular Vakfı’na toplam 16,6 milyon TL “destek” vermişti.
Vakıf iddiaları reddetse de iddialar belgelenmişti. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener de “aktarılan” paraya, “Malazgirt Meydan Muharebesi’nde bu kadar ok atılmadı. Sanki S-400 füzesi. Milletin parasını vakıf adı altında hortumlamaktan vazgeçin” sözleriyle dikkat çekmişti.