Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Susurluk’tan Kıbrıs’a, 1996’dan 2022’ye: Halil Falyalı cinayetinde tutuklanan Söylemez kardeşler hakkında bilinenler

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) 8 Şubat’ta öldürülen kumarhane işletmecisi Halil Falyalı cinayetine ilişkin soruşturmada tutuklanan “Söylemez kardeşler” suç örgütünün lideri Mustafa Söylemez ve ağabeyi Mehmet Faysal Söylemez, Susurluk sürecinden bu yana pek çok suça karıştı. Medyascope, Söylemez kardeşlerin suç dosyasını sizin için derledi.

Mehmet Faysal Söylemez (solda) ve Mustafa Söylemez

Söylemez kardeşler çetesi

Söylemez kardeşler, 1990’ların ortalarından bu yana çeşitli suç faaliyetleriyle gündeme geliyor. 3 Kasım 1996’daki Susurluk kazasının ardından TBMM’de oluşturulan araştırma komisyonun raporunda “Söylemez kardeşler çetesi” olarak geçen Mustafa Söylemez ve ağabeyi Mehmet Faysal Söylemez’in adı o yıllardan bu yana cinayet, rüşvet, haraç alma gibi pek çok olaya karıştı.

1996: Susurluk raporunda Söylemez’ler 
3 Kasım 1996’daki Susurluk kazasının ardından Meclis’te kurulan Araştırma Komisyonu’nun hazırladığı raporda “Söylemez kardeşler”e dair pek çok bilgi yer aldı. Raporda, “Söylemez kardeşler çetesi”nin Mehmet Sena, Mehmet Faysal ve Mustafa Söylemez kardeşler tarafından kurulduğu, çetenin yöneticileri durumunda oldukları belirtilirken kardeşler ile Bucak aşiretinin önde gelen isimlerinden Sedat Bucak arasında bir kan davası olduğu belirtildi. Raporda, Söylemez kardeşlerin karıştığı suçlara da geniş yer verildi.

Jandarma Genel Komutanlığı ve Adalet Bakanlığı kayıtlarında Söylemez kardeşler

Jandarma Genel Komutanlığı’nın 6 Aralık 1996’da komisyona gönderdiği yazıda Söylemez kardeşlere ilişkin şu bilgiler paylaşıldı:

Söylemez çetesi olarak anılan yaralama, adam kaçırma, alıkoyma gibi organize suçlar işlediği belirlenen çetenin elemanlarından evvelki Astsubay Başçavuş Mehmet Faysal Söylemez ve Fevzi Şahin’in, Adana-Pozantı TEM otoyolunda güvenlik kuvvetleri ile girdikleri silahlı çatışma sonrası ele geçirildiği, sanıkların sorgulamaları sonucu elde edilen bilgiler doğrultusunda yapılan operasyonlarda olayla ilgisi olduğu tespit edilen ikisi Kara Kuvvetleri Komutanlığı mensubu, üçü Hava Kuvvetleri Komutanlığı mensubu, biri 3. G.Kom. mensubu olmak üzere toplam altı askeri personel, üç emniyet mensubu ve yedi sivil şahıs olmak üzere toplam 16 sanık, 7 tabanca, 14 Şarjör, 300 fişek, 50 gram C-4 patlayıcısı, iki parça C-3 TNT, üç fünye, 186.900 DM döviz ve 155.200.000 Türk Lirası’nın ele geçirildiği ve sanıkların yargılanmalarının devam ettiği…”

Adalet Bakanlığı tarafından komisyona gönderilen yazıda ise Söylemez kardeşlerin karıştığı suçlar şöyle sıralandı:

  • 1995 yılında Muhittin Yurtseven’e ait olan Erenköy’deki bir arsayı, Yurtseven’i silahla tehdit ederek Kadıköy Tapu Sicil Müdürlüğü’nde Mehmet Sena Sönmez adına kaydettirmek.
  • 1995 yılı sonlarında Osman Aydın’ı İstanbul-Küçükçekmece’de silah ile tehdit ederek Aydın’ın kendilerine 200 bin dolar vermesini sağlamak.
  • 1996 Şubat ayında Ömer Çetinsaya ve Selçuk Hüryaşar’ı silah ile tehdit ederek alıkoymak, Ömer Çetinsaya’nın işyerindeki hissesini kendisini tehdit ederek, sanık Ümit Atay adına Kadıköy 12. Noterliği’nde devir işlemini yaptırmak.
  • Yine 1996 Şubat ayında Yalçın ve Bülent Kılıç’ı silah ile tehdit ederek, 25 adet otomobil ve iki adet üç milyar liralık çek almak.
  • Hakan Çetinsaya ve Halit Pişkinbaş’ı Kadıköy-Göztepe’de araçlarında öldürmek.

Mustafa Sena Söylemez’in komisyona verdiği ifade

Kardeşlerden Mustafa Sena Söylemez, TBMM Susurluk Araştırma Komisyonu’na verdiği ifadede aslen Muşlu ve Kürt olduğunu, 1961’de doğduğunu ve genel cerrah olduğunu belirtti. Söylemez, eşinin eski Muş Milletvekili Mehmet Emin Sever’in yeğeni ve doktor olduğunu, 1995 yılına kadar Ankara Numune Hastanesi’nde çalıştığını, altı kardeş olduklarını, kardeşlerinden birinin başkomiser, birinin astsubay, birinin emekli polis, birinin de emekli işçi olduğunu aktardı.

“Sedat Bucak’ın yeğeni tarafından vuruldum”

1994 yılında Sedat Bucak’ın yeğeni Sultan Memduh Bucak tarafından vurulduğunu anlatan Söylemez, vurulma olayına kadar Bucak ailesini hiç tanımadığını, bundan sonra aralarında “kan davası” başladığını anlattı. Saldırıya uğramasına rağmen Ankara’da gözaltına alındığını ve sorgulandığını aktaran Söylemez, Ankara Asayiş Müdür Yardımcısı Ali İhsan Sarıkavak’ın kendisine “Biz Bucaklar’ın dostuyuz. Seni ve ailenden herkesi öldüreceğiz” dediğini iddia etti.

Mehmet Ağar ile ilgili iddialar
Söylemez, ifadesinde dönemin Adalet Bakanı Mehmet Ağar hakkında da bazı iddialarda bulundu. Tutuklandığı sırada memur olduğu için memur koğuşuna konulması gerekirken, dönemin Adalet Bakanı Mehmet Ağar’ın imzasıyla Kütahya Cezaevi’ne gönderildiğini iddia eden Söylemez, burada abisini öldüren zanlıların bulunduğunu ve bu kararı cezaevinde öldürülmesi için Mehmet Ağar’ın aldığını ileri sürdü.

2002: Rahşan Affı ile tahliye
Haklarındaki pek çok davada beraat eden Mehmet Sena Söylemez ve Mehmet Faysal Söylemez, 1997 yılının Aralık ayında Kadıköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki yargılandıkları davada hapis cezasına çarptırıldı. Söylemez kardeşler, 2002 yılında “Rahşan Affı” olarak bilinen yasa değişikliği ile tahliye oldu.

2004: Muş Şeker Fabrikası ihalesi
Söylemez kardeşler, 2004’te 18 kişi ile birlikte yeniden gözaltına alındı. Organize Suçlar Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından gerçekleştirilen operasyonlarda, zanlıların ev ve üst aramalarında birçok tabanca ve mermi ele geçirildi. Söylemez kardeşlerin, Muş Şeker fabrikası ile ilgili 2003 yılında yapılan ihaleyi kazanan Altay kardeşleri ihaleden çekilmeleri yönünde tehdit ettiği ve ihalenin ardından iki kardeşi öldürerek cesetlerini yaktıkları iddia edildi.

2010: Azerbaycan’da yakalanıp Türkiye’ye iade edildi
2004 yılında haklarında tutuklama kararı çıkarılan Söylemez kardeşler önce Kuzey Irak’a ardından Azerbaycan’a kaçtı. Mehmet Faysal Söylemez, altı yıl süren gıyabi yargılamanın ardından 2010 yılında Türkiye ve Azerbaycan polisi ile MİT’in ortak operasyonuyla Azerbaycan’da yakalanarak Türkiye’ye iade edildi.

“İnterpol tarafından arandığımı bilmiyordum”

2006 yılında ele geçirilen 5.5 milyon dolar değerindeki kokainin ortağı olduğu iddiasıyla yargılanan Ramazan Kocakaya’nın 5 Aralık 2008’de kaçırılıp Kuzey Irak’ta öldürülmesiyle ilgili kırmızı bültenle aranan Mehmet Faysal Söylemez, çıkarıldığı mahkemede şunları söyledi: “Üç ay önce Bakü’de mahkemeye çıkarak Türkiye’de yargılanmak istediğimi söyledim ve ardından da iade edildim. İnterpol tarafından arandığımı bilmiyordum. Bilseydim gelirdim.”

Türkiye’ye iade edilen Söylemez kardeşler tekrar serbest kaldı. Yapılan itiraz üzerine bir daha yakalama kararı çıktı ancak kardeşler kayıplara karıştı.

Kocakaya ailesi, 2008’de kaçırıldıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamayan Ramazan Kocakaya’nın yerini bildirene 100 bin dolar ödül vaat etmişti.

2016: Çetenin “beyni” Mehmet Sena Söylemez sahte MİT kimliğiyle yakalandı

Söylemez kardeşler çetesinin 10 yıl boyunca firari olarak aranan lideri Mehmet Sena Söylemez, 2016’da Ankara-Sincan’daki bir otelde organize şube ekipleri tarafından yakalandı. Söylemez’in odasında sahte MİT kimliği bulundu.

2022: Halil Falyalı cinayeti

Söylemez kardeşlerin adı en son Halil Falyalı cinayetiyle gündeme geldi. Kumarhane işletmecisi Halil Falyalı ve şoförü Murat Demirtaş, 8 Şubat’ta KKTC’nin Girne kentinde silahlı saldırı sonucu öldürüldü. Soruşturmanın Türkiye ayağında İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından 9 ve 17 Şubat arasında gerçekleştirilen üç ayrı operasyonda, Mustafa Söylemez ile Mehmet Faysal Söylemez’in de aralarında olduğu sekiz şüpheli gözaltına alındı. Söylemez kardeşlerin de aralarında bulunduğu beş şüpheli dün (21 Şubat) tutuklandı.


Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.