Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Erkek şiddetine uğrayan kadınlar anlatıyor (31): “Boşanmanın bir bedeli var, bu evde cinayet çıkacak”

Birçok kadın ilişki içerisinde duygusal şiddete maruz kalıyor. Bunu anlamak ilişki sürecinde zor olsa da bunu anlamanın bazı yolları var. Erkek şiddetine uğrayan kadınlar anlatıyor serimizde bugün hem fiziksel hem de duygusal şiddete uğrayan T.Ş. (28) ile konuştuk. Hayatına dair kararlar aldığı ve erkeğin (26) ona dikte ettiği şeyleri kabul etmediği zaman şiddet görmeye başlıyor. T.Ş. şu anda boşandı ancak boşanmasına rağmen “Hayır” dediği için şiddet görüyor. İki yıllık evliliğinde sadece evli olduğu erkekten değil eşinin ailesinden de şiddet görüyor. Hatta kayınpederi sözlü tacizde bulunuyor.

– Eylül 2020’de evlenmişsiniz. Bugün düşündüğünüzde evliliğe giden süreçte şiddete dair ipuçları var mıydı?

Biz severek evlendik. Biz evlendiğimiz zaman böyle bir şey yoktu. Evlendikten iki ay sonra çocuk sahibi olacağımızı öğrenene kadar her şey çok güzeldi. Eski eşimin öfke kontrolünün olmadığını öğrendim.  Evlenmeden önce biz eşimle birebir temas halindeydik. Kararları birlikte veriyorduk. Ancak evlendikten ve hamile kaldıktan sonra anladım ki eski eşim kendi kendine kararlar veremiyormuş. Sürekli babasının izni dahilinde kararlar alıyor. Ben bir şey yapmak istediğim ve eşime söylediğimde bana izin verilmiyordu. Meğer babası izin vermiyormuş. Ailem 15 dakika uzaklıkta oturuyordu. Onlara gidemiyordum, onlar bize gelemiyordu. Akrabalarımla görüşmem de engellenmişti. Hamileliğim biraz sıkıntılıydı benim, ilk başta düşük ihtimalim vardı. Dışarı çıkmama izin vermiyordu, arkadaşlarımla ve ailemle görüşmemi engelliyordu.  

Sosyal şiddet
T.Ş. evliliği sırasında sosyal şiddet gördü. Sosyal şiddet de genelde duygusal şiddetin içinde olur ama bu şiddet türünün başka bir amacı var. Bu şiddet türünde, kadının çevresi, ailesi, arkadaşları kontrol etmeye çalışılır. Duygusal şiddette “Kadın özgüvenini yitirsin, sesi çıkamasın” hisleri hakim iken, sosyal şiddette kadının bütün ilişki ağını yönetmek var. Orada da şiddet uygulayıcı erkek, kadına yardım edecek kimsenin kalmamasını amaçlıyor. 

– Yalnızlaştırmaya çalışıyordu yani sizi?

Tabii. Ailem ve sosyal çevremle ilişkilerimi kesmeye çalışıyordu. Ailemin gelmesini istemiyordu. Daha sonra babası müdahil olmaya başladı evliliğimize: “Benim izin verdiğim yerlere gidebilirsin.” Ben de bu durumu eşimle halletmek istediğimi söylüyordum. Ancak onların evinde aile büyüğü karar verirmiş ve o ne derse o olurmuş. En sonunda eşimin annesi de müdahil oldu. Bebeğimin cinsiyeti belli oldu ve bir kız çocuğumun olacağını öğrendim. Benim için fark etmiyordu. Ancak bu eşimin ailesinden tuhaf karşılandı. Kız olması onları mutsuz etti. Kız olduğunu öğrendikleri zaman “Keşke erkek olsaydı. Erkek olsaydı soyumuz devam ederdi” dediler. Bu beni elimde olan bir şey değil.

Eşiniz ne iş yapıyordu? 

Eşim ile babası aynı işte çalışıyordu, esnaflar. Ayakkabı dükkânları vardı. 

İlk ne zaman fiziksel şiddet gördünüz?

Hamileliğin altıncı ayı idi. Ufak tefek bir şey yüzünden öfke patlaması yaşadı ve beni yatağın üzerinden kolumdan çekti. Bu olay yüzünden çok büyük ağrılarım oldu, düşük riskim oldu. Riskli bir hamileliğim olduğunu bilmesine rağmen bunu yaptı. Bana “Herkes çocuk doğuruyor, herkes hamile kalıyor. Sen neden nazlanıyorsun?” diyordu. Ya siz de kadınsınız, anlarsınız beni. Bütün hormonlarımız o dönem değişiyor. Ben ekstra ilgi beklerken kimse bunu yaşamak istemez. Ben korkuyordum. Sürekli çözüm yolları aradım. Eşime de söyledim “Böyle davranacaksan ben biraz ailemin evine gideyim. Birbirimizden uzaklaşalım ve kafa dinleyelim” diye. Bana “Çocuğumu sana vermem. Cehennemin dibine kadar yolun var” diyordu. Ardından hemen sonra “Neden böyle yapıyorsun? Ben seni çok seviyorum. Böyle şeyler olmasın” diye birden dönüyordu. Bu gelgitleri daha çok arttı. Ailemi istemiyordu. Onu da kabul ettim. “Ben görüşeyim. Sen işteyken onlar gelsin, sen görmezsin” dedim. Bir süre böyle devam etti. 

– Koronavirüs salgınında izolasyona girdiğimiz zaman da o evdeydiniz. Daha çok yalnızlaşmanıza neden oldu mu bu süreç?

Evet. O dönem daha çok yalnızlaştım. Eşimin ailesiyle altlı üstlü oturuyorduk. Ben eşimle oturup zaman geçirmek, sohbet etmek istiyordum ancak o beni yalnız bırakıyordu. Ailesinin yanına gidiyordu. Ben gitmek istediğimde de beni götürmüyor ve beni istemediklerini söylüyordu. Daha çok yalnızlaştım. Ailesi beni diğer hamilelerle kıyaslıyordu, “O kadın da hamile o çalışıyor, sen çalışmıyorsun” diye. Evlenmeden önceki halleriyle evlendikten sonraki hallerine bakınca şaşırıyorum, 180 derecelik bir değişim yaşadılar. Eşimin ailesi ben hamileyken özellikle anneme hakaretler ediyordu. Ailemle beni uzaklaştırdılar. 

Doğum sırasında da ailenizi görmediniz mi?

Doğuma giderken ben doğal olarak ailemi de çağırdım. Doğum yaptım ve hastanedeyim. Eşim hiçbir şeyle ilgilenmiyordu. Annemi istemiyorlar ama sezaryen doğum yaptım ve annemin yanımda olması gerekiyordu. Onun annesi de bakmıyordu. Eve çıktık, annem bakıyor ama annemi istemiyorlar. Kadın sadece yanımda dört gün durabildi. Ben de anneme gitmesini söyledim. Çünkü sorun olacaktı. Annem gittikten sonra benimle kimse ilgilenmedi. Bebeğim çok huzursuzdu, sürekli ağlıyordu. Eşim bebeğin ağlamasına bile sinirleniyordu. Eşime annesinin ilgilenmediğini söylediğim zaman “Anneme soruyorum, ilgilendiğini söylüyor. Sen neden yalan söylüyorsun?” diyordu. Eşimin ailesi sürekli beni yalancı çıkarıyordu. O kadar çok zorlandım ki, dikişlerim zorlanıyordu. Çocuğumun ismini bile koymama izin vermedi. Doğumdan sonra olaylar daha çok değişti.

“Sen hamilesin dışarı çıkma”

– Çocuk doğduktan sonra ne oldu?

Eşim artık ilgi göstermemeye başladı. Ailesi zaten uzaktı, daha çok uzaklaştı. İlerleyen zamanlarda eşim bahaneler uydurup kavga çıkarmaya başladı. Dinlediğim müziklere, izlediğim dizilere, giydiğim bir kıyafete… Her şeye karışmaya başladı. Bana “Sen hamilesin dışarı çıkma” diyordu. Ben üniversite mezunuyum. Bir şey görmemiş biri değilim. Ben karşı çıktıkça eşim bana daha çok tepki gösteriyordu. Onların istediği gibi olmak zorundaymışım. Ama ben onunla evlenmiştim ve onun fikirleri benim için önemliydi. 

Aileniz ne kadar gelmedi evinize?

İki ay boyunca annem evime gelmedi. Mutlu olmamı istedi ama ailem de evime gelmeyi kesince daha çok tepeme bindiler. Ben eşimin ailesine de yemek ve temizlik yapmak zorundaymışım. Sürekli bunlar dikte ediliyordu bana. Yediklerime hem hamileyken hem de hamilelikten sonra karıştılar. Psikolojik olarak tamamen çökmüştüm. Hiç hatırlamak istemediğim zamanlardı.

“Kayınpederim sözlü tacizde bulundu”

Hamileliğinizin altıncı ayında gördüğünüz şiddeti ailenize ya da onun ailesine söylediniz mi, ne tepki verdiler?

Kendi aileme söyleyip gemileri yakmak istemedim ve onun ailesine söyledim. Hamileyken böyle bir durum yaşadığımı ve problemi varsa doktora gitmesi gerektiğini söyledim. Babası konuşacağını söyledi. Babası bir ara benimle çok laubali olmaya çalıştı ancak benden istediğini bulamadı ve ardından psikolojik olarak üstüme geldi.

Taciz mi etti?

Fiziksel olarak değil ama sözlü olarak diyebilirim. Ben böyle bir şeyi istemeyince saygısız oldum. Ben ailesine biraz önce de bahsettiğim gibi gittim, dedim “Bakın kolum mor ve ben şiddet görüyorum”. Yaşadığımız bu olaydan dolayı erken doğum bile olabilirdi. Konuşuyorlar, iki gün iyi daha sonra kötü oluyor ve psikoloğa da gitmeyi tercih etmedi. Psikolojik şiddet sürekli devam etti. Sürekli aşağılıyordu beni. Benden utanıyordu. 

“Yüzümü ısırdı”

Evliliğiniz içinde başka bir fiziksel şiddet yaşadınız m?

Evlilik yıldönümümüzün ertesi gününde en büyük şiddeti gördüm Çocuğum kucağımdaydı ve evliliğin gidişatıyla ilgili bir şeyler konuşuyorduk. Birden sinirlendi ve masaya yumruğunu vurdu. Kucağımda çocuk vardı. Ayağa kalktı ve yüzümün sağ tarafını ısırdı. Ne olduğunu anlamadım. Hakaret etti. Bebeğim iki aylıktı ve kucağımdaydı. Ben de karşılık veremedim. Oturma odasına gittim, ağlamaya başladım. Yanıma geldi kollarımdan tutup sarmaya başladı. Kolumu da ısırdı. Çocuğu bıraktım ağlıyorum, mutfağa gittim. Arkamdan geldi ve hakaret etmeye başladı. Bana hiçbir şeye layık olmadığımı ve benden tiksindiğini söyledi. Ardından bacaklarıma tekme attı. 

“Şu çocuk olmasa seni balkondan aşağı atardım” 

Ailesinin yukarıda oturduğunu söylemiştiniz. Onlar seslere gelmedi mi?

Bir yanda ben, bir yanda çocuğum ağlıyor. Ben çok bağırdım, ailesi gelmedi. Ya ben çığlık attım, kimse yanımda olmadı. Ondan ayrılacağımı söyledim. O zaman da bana “Seni de öldürürüm aileni de öldürürüm. Benden boşanamazsın” dedi. Telefonuma KADES uygulamasını indirmiştim, eşim onu gördü ve uygulamayı sildi. Beni bırakmayacağını söyledi. Hem bana hem aileme hakaret etti. Gözü dönmüştü. Odaya geçtim, çocuğu susturdum. Eşim bu sefer içerden buz getirdi. Yüzüm sızlıyordu ama ne olduğunun farkında değildim. Aynaya bir baktım, yüzüm mosmor olmuş. Ayrılmak istediğimi söyledim. “Çocuğu bırak, öyle nereye gidersen git” dedi. Sonra yüzüme fondöten sürmeye başladı. Kapansın diye. “Neden kapatıyorsun? Bu senin ayıbın. Yapmayacaktın o zaman” dedim. O gece gidemedim, orda kaldım ve bir ara pişman olup sonra yine hakaretlere devam ediyordu. En son bana “Şu çocuk olmasa seni balkondan aşağı atardım” dedi. Bunları duyduğum zaman çok korktum. Korkudan sütüm bile azaldı. Ailesine bu durumları anlattığım zaman “Çok fazla hasar yok, seni televizyondakiler gibi yerlerde mi sürükledi? Abartma.” dediler.

Kendi ailenize bu durumu anlattınız mı?

Bir gün sonra annem geldi. Ona anlatmak istemedim ama yüzümden anladı. O babasıyla birlikte işteyken ben gidip darp raporu almaya gittim. Korkudan şikayetçi olmadım ve eve geri döndüm. Annem de eşimle konuşmak istediğini söyledi. Babasıyla birlikte evimize geldi. Gelince ikisi birlikte anneme hakaret etti. Annem de gitmek zorunda kaldı. Bu süreçlerde dayanamıyordum. Psikolojik şiddeti sadece evin erkekleri değil kayınvalidem de uyguluyordu. 

Korkudan şikayetçi olmadığınızı söylediniz. Faile bir şey olmayacağını mı düşündünüz? 

Haberlerde izliyoruz. Daha yeni bir kadın 23 yerinden bıçaklandı ama fail serbest kaldı. Ben şöyle düşündüm: Ben şikayetçi olursam en fazla ifadesini alıp bırakırlar. Başka bir şey olmaz. Daha fazla başıma bela etmek istemedim. Çünkü görüyoruz, kadınlara şiddet gösterenlere hiçbir şey olmuyor.

En son evden ayrılmanız nasıl oldu?

10 Eylül 2021’de o evden çıktım. Bu olaydan sonra annemle bir akrabamız bize geldi. Artık dayanacak gücüm kalmamıştı, ben de bir şekilde o evden çıktım ve ailemin yanına gittim. Aradan birkaç gün geçti, bir avukatla görüştüm, bana çocuğumu karşı tarafın alamayacağını söyledi. Bunun üstüne ben de eşimi aradım ve ondan boşanmak istediğimi ve her şeyi göze aldığımı söyledim. Hemen telefonu babası aldı ve “Boşanmak nereden çıktı? Boşanmanın bir bedeli var ve bunu ödersin” dedi. O akşam ailemin evine geldiler. Hakaretler edip beni almak istediler. O evde de beni rahat bırakmadılar. 

Boşanma aşamasında bir sorun çıkardı mı?

Aradan altı ay gibi bir süre geçti, ben boşanmak istediğimi söyledim. Anlaşmalı boşanmayı istedim. Başta kabul etmediler, daha sonra ikna oldular. Bu süre zarfında çocuğu görmek için geldikleri zaman yine hakaretler devam etti. Ben 15 Ocak 2022 tarihinde boşandım. Çocuğu hafta sonları görüyordu. Eski eşim çocuğu görmeye geldiği zaman da hakaretlere devam ediyordu. 

Şubat ayında bir şiddet olayı yaşanmış. Çocuğunuzu almaya geldiği zaman mı oldu?

Evet. Şubat ayında çocuğu almaya geldiklerini söylediler ancak kapıya dayandılar. Kardeşim kapıya çıktı. Bebeğim daha sekiz aylıktı o zaman ve daha yeni uyanmıştı. Bağırıyorlar, çağırıyorlar. Anneme hakaret ediyorlar. Ben de korktum ve jandarmayı aradım. Çok korktum, sürekli tehditler savuruyorlar “Sizi öldürürüz” diye. Eve zorla girmeye çalıştılar. Kardeşim olmasa girerlerdi içeri. Jandarma geldiğinde üstünü aradı ve üzerinden ekmek bıçağı çıktı. 

“Bak cinayet çıkacak, ayağını denk al”

Eski eşinizden başka kim gelmişti? 

Eski eşim, annesi ve babası. Üçü birden kapıya dayandı. Sonra zaten üzerlerinden bıçak çıktı. Bu kadar olay yaşanmış, eski eşim hâlâ bana “Bak cinayet çıkacak, ayağını denk al” diyor. Bunu askerlerin yanında söylüyor. Daha sonra karakola gittik ve hepsinden şikayetçi olduk. O gün bile üstüme yürüdü ve tokat atmaya çalıştı. Hem babası için hem de eski eşim için iki aylık bir uzaklaştırma kararı aldık. Şu an uzaklaştırma kararımız var. 

Şu an ulaşmaya çalışıyor mu ya da çocuğunuzu almaya gelirken süreç nasıl işliyor?

Ulaşmaya çalışmadı. Zaten bebeğimi almaya gelirken kolluk kuvvetleri eşliğinde geliyor ve aynı şekilde bırakıyor. 

Şu an sizin hayatınıza dair karar almanızın hırsını mı yaşıyor?

Evet. Boşanmanın hırsını yaşıyor. Evliyken tehdit ediyordu ve korkacağımı düşündü. Baş kaldırmama dayanamadı. Kendine yediremiyordu bu durumu.

Bir ay sonra koruma kararınız kalktıktan sonra nasıl bir yol izleyeceksiniz?

İnanın ben de onu düşünüyorum. Aileme ya da bana bir şey yapar mı, aynı şeyler yaşanır mı? Hiç bilmiyorum ve bu sorular hep kafamda. Eski eşim şu anda psikolojik tedavi görüyor, raporlu ilaç kullanıyor. En son geldiğinde ekmek bıçağı vardı ve evinde silahı da var. Televizyonlarda görüyoruz, her gün en az üç kadın ölüyor. Ya aynı şey benim başıma gelirse, bu uzaklaştırma onu daha çok hırslandırdıysa? Bu benim hayatımdan çıkmayacak. Çocuğum var sonuçta. Bu nereye kadar böyle gidecek ve ben nereye kadar sabredeceğim bilmiyorum. 

 

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.