Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Tevhid ve Sünnet Cemaati geçmişini yok etmeye devam ediyor (3): Ebu Hanzala’nın “IŞİD’e karşı savaşanlar kâfirdir” dediği video her yerden kaldırıldı

Tevhid ve Sünnet Cemaati’nin geçmişinden yok etmeye çalıştığı video ve yazıları sizler için bulup, haberleştirmeye devam ediyoruz. İlk iki bölümde cemaatin tutuklu bulunan lideri, “Ebu Hanzala” takma adlı Halis Bayancuk’un Hizb ut Tahrir, Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) ve El Kaide’den övgü ile bahsettiği “Dolar ile Nasıl Sömürülüyoruz?” başlıklı videonun güncel halinden çıkarılan kısımları ve 2014 yılında Tevhid ve Sünnet Cemaati’nin dergisinde yayımlanan bir yazının konusunu ve bu yazının internetten kaldırılmasını haberleştirmiştik. Bu bölümde de 2014’te Ebu Hanzala’nın kaldırılan bir videosunda anlattıklarını haberleştirdik. Medyascope‘tan Sema Kızılarslan’ın hazırladığı dosyanın üçüncü bölümünde yer alan videonun adı “Suriye’de muhacir katliamı.” *

2014’te IŞİD, hilafetini ilan etmiş ve Suriye’de İslami Cephe ve Özgür Suriye Ordusu, IŞİD’e karşı birlikte bir saldırı başlatmıştı. Suriye’de savaşan en önemli gruplardan biri olan IŞİD, yine 2014 yılında Türkiye’nin Musul Başkonsolosluğu binasına 900’den fazla militanı ile baskın yapmıştı.

2014’te Ebu Hanzala takma adlı Halis Bayancuk’un, halka açık sohbetlerinden birinde IŞİD ile ilgili dikkat çekici açıklamalarda bulunduğu ortaya çıktı.

Ebu Hanzala’nın videosundan alınmış ekran görüntüsü

“Bizden dua bekleyen, bizden yardım bekleyen kardeşlerimize yardımımızı net bir şekilde bildirmemiz lazım” 

Haberde ayrıntıları ile anlattığımız “Suriye’de muhacir katliamı” başlıklı video, Tevhid ve Sünnet Cemaati’nin YouTube kanalından ve bütün platformlardan kaldırılmış durumda. Ebu Hanzala, cemaat üyeleri ile bir araya geldiği sohbetin videosunda, İslami Cephe ve Özgür Suriye Ordusu’nun IŞİD’e karşı birlikte saldırı başlatması ile ilgili açıklamalarda bulunuyor. Videoda IŞİD militanlarından birkaç kez “mücahit”, birkaç kez de “Müslüman kardeşlerimiz” olarak bahseden Ebu Hanzala, bazı kısımlarda ise örgüt militanlarından “muhacir” olarak bahsediyor. Suriye’deki savaş ile ilgili olarak “Tarafımızı net bir şekilde belli etmemiz lazım” diyen Ebu Hanzala, bu savaşın bir akide (inanç) savaşı olduğunu söylüyor. Ebu Hanzala, videonun sonlarına doğru, IŞİD’i kastederek, “Bizden dua bekleyen, bizden yardım bekleyen kardeşlerimize de yardımımızı net bir şekilde bildirmemiz lazım” diyor. 

Ebu Hanzala sözlerine, kendi inancını ve İslam Cephesi’ni anlatarak başlıyor. “Bu IŞİD’e yönelik başlatılmış bir operasyon değildir” diyen Ebu Hanzala, şunları söylüyor: 

“Allah izin verirse çok sorulan bir konu hakkında açıklama yapacağım, bir beyanda bulunacağım. Şu anda Suriye’de yaşanan olaylar ile alakalı. İslam Cephesi adı altında bir grubun Irak Şam İslam Devleti’ne başlattığı saldırılarla alakalı. Geçen haftadan bu yana İslam Cephesi adı altında bir oluşum, IŞİD’in bütün karargâhlarına saldırı düzenledi. Türkiye’de kamuoyuna, basına baktığımız zaman çok ciddi taraflı haber yapılıyor. Hatta öyle ki Müslüman kardeşlerimizden bazılarının aldandığına ve bu olaylara devlerin sebep olduğunu söylüyor. Ben de anladığım kadar, bildiğim kadar açıklama yapacağım. Açıklama yapmadan önce zaruri birtakım şeyler anlatmam lazım. Önce inancımı söyleyeyim size. Bu IŞİD’e yönelik başlatılmış bir operasyon değildir. Bu bütün muhacirleri Suriye toprağından temizlemek için yapılmış bir operasyondur ve özellikle belli bir akide hedef alınmıştır. Bu da Tevhid akidesidir. Her ne kadar tekfircilik, aşırılık, katıcılık gibi isimler kullanılsa da olayın hakikatinde bir akide hedef alınmıştır. Ve bu akidenin sahipleri kadın, çocuk, erkek demeden Suriye’nin her tarafında, hem de Ribat’ta iken arkalarından hain bir saldırı olmuştur. IŞİD’e saldıranlar kimdir kardeşlerim? İslam Cephesi’dir. Bunların ismi, İslam Cephesi’dir. Evvela bunlar kimdir, biraz hafızalarımızı yoklayalım.”

İslam Cephesi’nin tankları, ABD’nin tanklarıdır

Ebu Hanzala, videonun ortalarında ise IŞİD’e karşı savaşan İslam Cephesi’ni, Ebrehe’nin ordusuna benzetiyor. Ebrehe ordusu, İslam tarihinde ve Kur’an’da Kabe’yi yıkmak isteyen bir grubun anlatısında yer alıyor. “Ebrehe’nin tankları yani ABD’nin tankları, uçakları” diyen Ebu Hanzala, şöyle konuşuyor: 

“Bundan yakın bir zaman önce sahada savaşan ve sancağı olan büyük gruplar ‘Biz İslam Cephesi adı altında birleşeceğiz’ dediler. O dönemde Suudi Arabistan’dan yetmiş iki tane alim, altına imza attıkları bir bildiri yayınladılar. Buraya dikkat edin, aynı dönemde yetmiş iki tane Suudlu alim bir bildirinin altına imza atıp, yayınladılar. Aslında Müslümanlar o dakika uyanmak zorundaydılar. Niye kardeşler? Eğer bir yerde Ebu Rigal varsa, kapıda Ebu Rigal gördünüz mü arkada Ebrehe’nin filleri vardır demektir. Ne demek istiyorum? Biliyorsunuz, İslam’da fil vakası diye bir vaka var. Ebrehe, Kabe’yi yıkmak için saldırı düzenlediğinde Araplara demiş ki, ‘Bana öncülük yapın, yol gösterin’. Araplar demiş ki, ‘Biz Kureyş’i sevmiyor olabiliriz. Orası Allah’ın evidir. Biz nasıl Kabe’nin yıkılmasına aracı olalım?’ Ebu Rigal adında bir bedevi demiş ki ‘Sen bana ne vereceksin bana onu söyle’. Yani, ‘Ben sana öncülük, kılavuzluk yaptığımda bana ne vereceksin?’ diyor. Ebu Rigal, Ebrehe’nin önüne düşmüş ve Kabe’yi yıkmak için, Kabe’yi yıkmaya gelmişler. Günümüzde Suudi Arabistan, İslam ümmeti için Ebu Rigal ‘dir. Siz bir yerde Suud’u ve alimlerini gördüğünüz zaman, onların bir şeye destek verdiğini gördüğünüz zaman bilin ki Ebrehe’nin tankları yani ABD’nin tankları, uçakları arkadan geliyordur.”

“IŞİD, İslam Cephesi’ne katılmayarak doğru bir karar vermiştir”

Ebu Hanzala, sohbet sırasında kendini dinleyenlere hitap ederek, “Uyanık olmalıyız, Suudi Arabistan’ın desteklediği İslam Cephesi’nin karşısında yer almalıyız” diyor. “Irak’ta oynanan oyunun Suriye’de de oynandığını düşündüğünü” söyleyen Ebu Hanzala, IŞİD’in verdiği savaş kararının doğru olduğunu anlatıyor:

“Biz Müslümanlar olarak uyanmak zorundayız kardeşlerim. Suudi Arabistan’ın desteklediği ve mal olarak, para olarak yardım ettiği, alimlerinin de imza attığı bir şey gördüğünüz zaman siz bilin ki Ebrehe arkadan geliyor demektir. Fakat niyeyse bilmiyorum, Türkiye’de yıllardır bunları eleştiren, bu anlamda küfrünü bilen insanlar bu konuya uyanmıyor. ‘Neden IŞİD, İslam Cephesi kurulduğunda onlara katılmadı?’ İyi de, bir Müslüman bir delikten bir defa ısırılmış ise, neden gidip onlara destek olsun? Niye onların siyasetini yeryüzünde ikame etmek için onların yanında yer alsın? Elbette ki burada IŞİD’ın verdiği karar doğrudur. Onun için kardeşlerim, bizim uyanık olmamız lazım. Irak’ta oynanan oyun, Suriye’de de oynanıyor. Konuşurken ‘Aşırılık’ diyorlar, ‘Tekfir’ diyorlar, ‘İstihbarat servisleri tarafından kullanılıyor’ diyorlar, siz bunu şöyle anlayın: ‘Belli bir akidenin Irak üzerinde hakimiyet kurmasına veya Suriye üzerinde hakimiyet kurmasına engel olmaya çalışıyorlar.”

“Bu olayları başlatan IŞİD değildir, IŞİD, kendini müdafaa etmiştir”

İslam Cephesi’nin IŞİD’i arkadan vurduğunu düşündüğünü belirten Ebu Hanzala, savaşı başlatanın IŞİD olmadığını söylüyor. IŞİD militanlarından “mücahit” olarak bahseden Ebu Hanzala, konuyla ilgili basında yer alan haberlerin yalan olduğunu söyleyerek cemaatini şöyle uyarıyor: 

“Suriye’de ne oldu kardeşler? Mücahitler, yüzde doksanı Ribat’ta iken geride kalan yüzde ona saldırdılar. Sonra dediler ki ‘Biz başarı elde ettik’. O yüzde ona saldırmakla başarı elde ettiklerini düşünüyorlar. Hainin başarıya ulaştığı nerede görülmüş.  Allah hainlerin tuzağını sonuca ulaştırmaz. Sen şimdi bir kavme arkadan saldırırsan, 48 saat içerisinde burayı boşaltın dersen, bunlardan dört yüz tane hür Müslüman kadını esir olarak alırsan, elbette ki karşı tarafın da seni vurma hakkı vardır. Karşı tarafın kendini müdafaa etme hakkı vardır. O zaman da bağırmayacaksın. Yani kardeşler, basında anlatıldığı gibi bu olayları başlatan IŞİD değildir. Bu olayları başlatan, onlardır. IŞİD, kendini müdafaa etmiştir.”

“Bu kâfirlerin yarın kendine saldıracaklarını bilmiyorlar mı?”

O dönem Suriye’de savaşan El Kaide’yi eleştiren Ebu Hanzala, IŞİD’den sonra sıranın El Kaide’ye geleceğini düşünüyor. IŞİD’in bu savaşı kaybetmemesi için dua eden Ebu Hanzala, örgütün kesinlikle kaybetmeyeceğini düşündüğünü de sözlerine ekliyor: 

“IŞİD, El Kaide’den olmadığını, onlara bağlı olmadığını açıktan ilan etti. Fakat Cephetul Nusra (El Nusra Cephesi), El Kaide’ye bağlı olduğunu, onların yanında yer aldığını söyledi. Eymen Zevahiri de bunu tasdik etti. Eğer gerçekten sizin derdiniz sahada El Kaide’yi temizlemek ise öyleyse temsilcileri bellidir. Daha çirkin olanı, daha kötü olanı onlar sukut ediyorlar. Yarın sıranın kendilerine geleceğini bilmiyorlar mı? Bu kâfirlerin yarın kendilerine saldıracaklarını bilmiyorlar mı? Bu kâfirlerin yarın IŞİD’i galebe çaldıkları takdirde -ki inşallah Rabbime hüsnü zannım böyle bir şey kesinlikle olmayacak- sıranın onlara geleceğini bilmiyorlar mı? Bu basiretsizliği görmüyorlar mı? ‘Taraflar Müslümandır, savaş Müslümanlar arasındadır’ diyorlar. Sizler düne kadar Irak’takilere Müslüman mı diyordunuz?”

“Batı İslam Cephesi’ni istiyor”

Ebu Hanzala kendi deyimiyle “Batı” tarafının IŞİD ile savaşmak istemediğini, örgütü karşısına almak istemediği için İslam Cephesi’ni kurduğunu anlatıyor. Bunu ise şöyle açıklıyor: 

“Batı tezgâhını öyle bir kurmuş ki, savaş olsun, istifade edebilsinler. Fakat şöyle savaşan insanları istemezler: Emiri belli, sancağı belli, menheci belli bir grup oldu mu bunu istemezler. Çünkü kalan gruplar kullanılmaya müsaittir. Mesela ben şimdi size bir soru soracağım kardeşlerim, yarın Batı’yla masaya oturdular, sorunu çözecekler. Allah için Suriye sorununu kime göre çözecekler? Her biri farklı adamlar, dünya görüşleri başka başka. Her birinin Suriye’ye dair beklentileri başka başka. Batı bunu bildiği için İslam Cephesi’ni istiyor. Ama IŞİD’i karşısına alsa bir tane emir var, bir kişi konuşacak. Bütün cemaatin ne istediğini belirleyecek olan bir tane insan var. Ondan dolayı Batı böyle bir şey istemiyor. Ve bu akideye sahip olan insanların, iki şeyi kabul etmeyeceklerini çok iyi biliyorlar. Bir, Batı’yla masaya oturup Müslümanların sorunlarını konuşmak. İki, demokratik bir geçiş sürecini kabul etmek. Suriye’de mesele şu an bu ikisidir.”

“Bütün Müslümanların desteğini vermesi gerekir”

Cemaatine hitap ederek, “IŞİD bizim Müslüman kardeşimizdir” diyor Ebu Hanzala. Bütün Müslümanların IŞİD’e destek vermesi gerektiğini söyleyerek taraflarının net bir şekilde belli olması gerektiğini vurgulamaya devam ediyor:

“Birçok Müslümanın belki IŞİD ile uzaktan yakından alakası yoktur. Fakat onlar bizim Müslüman kardeşlerimizdir. Ve onlara yönelik yapılmış her türlü saldırıyı biz kendimize yönelik yapılmış kabul ederiz. Ve biliriz ki tekfircilik, haricilik vesaire, bu tip söylemler aslında akidenin hedef alındığı söylemlerdir. Bütün Müslümanların desteğini vermesi gerekir. Böyle bir durumda karşı tarafa yardım edenler varsa yardımlarını kesmeleri gerekir. Karşı tarafa giden insanları görenlerin engel olması gerekir. Bu durumda tarafımızı net bir şekilde belli etmemiz lazım.”

“Onların kadınlarının esir alınmasını benim karımın esir alınması olarak görüyorum”

Videonun sonunda kendini örnek vererek, “Ben dualarımla desteklerimle kardeşlerimin yanındayım” diyen Ebu Hanzala, IŞİD için cemaatinin diğer üyelerinin de desteğini istiyor.

Ebu Hanzala, videoyu IŞİD’e dua ederek sonlandırıyor: 

“Ben, önce Allah’ı şahit tutarak sonra bütün Müslümanları şahit tutarak, sonra da tarihi şahit tutarak diyorum ki, ben inanıyorum ki bu savaş akide savaşıdır. Ben inşallah o kardeşlerimin yanındayım. Dualarımla, desteklerimle o kardeşlerimin yanındayım. Kim o kardeşlerimize saldırı yapmışsa bunun bana yapılması, onların kadınlarının esir alınmasını benim karımın esir alınması, çocuklarının öldürülmesini benim çocuklarımın öldürülmesi olarak kabul ediyorum. Bu mesele akide meselesidir. Her birimiz kardeşlerim, bu konuda tarafımızı belli etmemiz lazım. Bizden dua bekleyen, bizden yardım bekleyen kardeşlerimize de yardımımızı net bir şekilde bildirmemiz lazım. Rabbimden, bu zındıkların kurmuş olduğu tuzakların boyunlarına geçmesini, karşılarında boğulan Müslüman kardeşlerimizin ayaklarını sabit kılmasını, cihat adına mücadele eden kardeşlerimizin çalışmalarını şeriat devleti olarak bize göstermesini niyaz ediyorum. Amin.”

* Haberde söz konusu olan video Medyascope’un YouTube hesabında paylaşıldı ancak Tevhid ve Sünnet Cemaati tarafından teliflenerek kaldırıltıldı.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.

İlgili içerikler