Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

“60 gün sonra seçim olsa” (3): STK’lar ve hukukçular seçim güvenliği için ne yapıyor?

Seçim güvenliği, Türkiye siyasetinin uzun zamandır önemli başlıklarından biri. Bu konu Cumhur İttifakı’nın mevcut seçim yasasını değiştirecek olmasıyla daha da öne çıktı. Medyascope‘un “60 gün sonra seçim olsa” başlıklı haber dizisinin üçüncü bölümünde, sivil toplum kuruluşlarının ve avukatların hazırlıklarını ele alıyoruz. 

Seçim güvenliğine hazırlık bir yanıyla toplumsal bir konu. Seçim, yaklaşık 190 bin sandığın kurulduğu Türkiye’de kapsamlı bir organizasyon. Çoğu zaman sivil toplum kuruluşları, meslek örgütleri, hukukçular ve hatta yurttaşlar sandıkların güvenliğinden sorumlu tutuluyor.

Peki, sivil toplum kuruluşları ve avukatlar seçim güvenliğinin neresinde?

Oy ve Ötesi, bu alanda 2014’ten beri çalışan derneklerden biri. Amacı ise seçim güvenliği için halkı organize edip sandıklarda, seçim bölgelerinde bulunmalarını sağlayarak seçim sürecinin hukuka uygun şekilde işlediğini gözlemlemek.

Oy ve Ötesi Derneği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Hande Turan, eğitimlerin gönüllülere, seçmenlere ve siyasi partilere açık olduğunu vurgulayıp, “Eğitimcilerimizin en önemli dayanağı tabii ki 298 sayılı Seçim Kanunu ve dolayısıyla sürecinde her adımın düzenleyen Yüksek Seçim Kurulu’nun genelge kararı doğrultusunda hazırladığımız bir eğitim” diyor.

Türkiye’nin pek çok yerinde eğitim veren derneğin bir de YouTube kanalı var. Burada da seçmen ve müşahit eğitimleri paylaşılıyor.

8 yılda 300 bin kişiye eğitim

Derneğin Yönetim Kurulu Başkanı Ertim Orkun, geçen sekiz yılda yaklaşık 300 bin kişiye eğitim verdiklerini, gelecek seçimlerde de her sandığın başında olamasalar da her okulda bir temsilci bulundurmak istediklerini anlatıyor:

“Kanunun doğru uygulanması, her şeyin kitabına uygun yürümesi, insanların buna göre davranması, seçim günü odada her partiden temsilciler, devletin atadığı çalışanlar ve seçimi izlemek için bizim gibi dışarıdan gelen sivil organizasyonları düşündüğünüzde 8-10 kişilik bir ekip oluyor. Yani yaklaşık bir buçuk milyon kişi seçim günü süreci izliyor. Her okulda olmak istiyoruz. Daha sonra da bu uygunsuzlukları raporlayarak, tüm partilere farklılıkları bildirerek aksiyon almalarını sağlamaya çalışıyoruz.”

Oy ve Ötesi, seçim günü yaşanacak sorunlar için açılacak çağrı merkezinde gün boyunca başvuruları değerlendiriyor. Hande Turan, “Gün içinde biz bütün seçmenlerden, sandık başındaki görevlilerden, müşahitlerden telefonlar alıyoruz. Bizim ekibimiz çağrı merkezinde hem bu eğitimlerden uzmanlık kazanmış arkadaşlarımız hem de ciddi bir avukat kadromuz var” diyor.

Süreç nasıl işliyor?

Seçim gecesi, yaklaşık 190 bin sandıktan gelen ıslak imzalı tutanaklar YSK’nın sistemine işleniyor. Sandıkların başındaki memurlar ellerindeki dataları bir sisteme giriyor ve birtakım hatalar çıkıyor. Partilerin de bu hataları tespit edip düzeltmesi gerekiyor. Oy ve Ötesi, burada da devreye giriyor. Gün içinde topladıkları tutanakları YSK’nın açıkladığı değerlerle kıyaslıyor. Tüm partilerin aleyhine veya lehine sayılabilecek hataları gece boyunca onlara bildiriyor.

Sandık güvenliğinin temeli bilinç”

Avukat Hakları Grubu’ndan Mehmet Gülerman da seçim güvenliği konusunun 30 Mart 2014 Yerel Seçimleri’nden bu yana yüksek sesle dile getirilmeye başlandığına vurgu yapıyor: “Bu farkındalık ve bu hazırlık 2014 yılından itibaren artan bir şiddette devam ediyor. O günden bu yana hukukçu olmayan sıradan vatandaşlar dahi bu konuda bir bilinç sahibi oldular. Kendi oyunu kullanırken ya da sonrasında oyların sayımına şahitlik ederken bize ulaşıp danışan vatandaşlar var. Bu çok önemli bir ilerleme.”

Gülerman, 16 Nisan 2017 Anayasa Değişikliği Referandumu’nda mühürsüz oyların kabul edilmesinin ve 31 Mart 2019 Yerel Seçimleri’nden sonra İstanbul’da oylamanın yenilenmesinin hukukçularda hayal kırıklığı yarattığını söylüyor: “Benzer bir şey yaşanacak olursa barolara, Barolar Birliği’ne düşecek görev dün olduğu gibi bugün de aynı. Bizim işimiz zaten mücadele. Hukukun verdiği, tanıdığı imkanlar çerçevesinde mücadele ve gerekli başvuru yollarını kullanmak.”

“Seçim mevzuatında iki artı iki her zaman dört etmiyor” diyen Gülerman, gönüllü hukukçulardan oluşan Avukat Hakları Grubu’nun özellikle Ankara’da, İstanbul’da ve İzmir’de faal olarak çalıştığını ve geçen aydan itibaren seçim güvenliği konusunda eğitimlere başladığını belirtiyor.

“60 gün sonra seçim olsa” (1): Siyasi partiler sandık güvenliğini sağlamaya hazır mı?

“60 gün sonra seçim olsa” (2): Türkiye’de oylar çalınıyor mu, çalınabilir mi?

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.