“60 gün sonra seçim olsa” (1): Siyasi partiler sandık güvenliğini sağlamaya hazır mı?

Seçim güvenliği, Türkiye siyasetinin uzun zamandır önemli başlıklarından biri. Bu konu Cumhur İttifakı’nın mevcut seçim yasasını değiştirecek olmasıyla daha da öne çıktı. Medyascope, seçim güvenliğini tüm yönleriyle ele aldığı yeni bir haber dizisine başlıyor. İlk bölümde, muhalefet partilerine seçim hazırlıklarını sorduk. 

Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) ve Milliyetçi Hareket Partisi (MHP), seçim yasasında değişiklik öngören teklifi 15 Mart’ta Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) sundu. Teklif, “Erken seçim olur mu?”, “Düzenleme kime yarayacak?”, “Muhalefet ne yapacak?”, “Sandık güvenliği sağlanabilecek mi?” gibi tartışmaları da beraberinde getirdi.

Teklifin “il seçim kurullarının birinci sınıfa ayrılmış hâkimler arasından belirlenmesini” öngören 5. maddesi, seçim güvenliğine ilişkin endişeleri artırdı. Zira 298 sayılı Seçim Kanunu’nun 15. maddesi, seçim kurullarının en kıdemli hâkimlerden oluşmasına hükmediyor. Kurulların birinci sınıfa ayrılmış hâkimler arasından kura ile belirlenmesini öngören madde ise hâkimlerin taraflı olabileceği yönünde eleştirilere neden oldu.

Teklifin yarattığı bir diğer tartışma da erken seçim yapılıp yapılmayacağıydı. Çünkü seçmen sıklıkla oy kullanmaya artık alıştı. Zira Türkiye 2014’ten bu yana üçü erken genel seçim, biri referandum, biri İstanbul’da yenilenen yerel seçim olmak üzere altı kez sandığa gitti.

Anayasaya göre TBMM’nin erken seçim kararı 48 saat içinde Resmi Gazete’de yayımlanıyor. Seçimlerin hangi tarihte yapılacağına da yine Meclis karar veriyor. Hukukçular bu tarihin, “erken seçim mantığı” gereği, kararın Resmi Gazete’de yayımlanmasından sonraki 90 gün içinde olması gerektiğini savunuyor. 

Öte yandan, seçimlerin yenilenmesine Cumhurbaşkanı karar verirse sandıkların 90 gün içerisinde kurulması gerekiyor. Seçimin hangi tarihte yapılacağına ise YSK karar veriyor. AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, en son seçimin 60 gün sonra yapılmasına hükmetmişti.

AKP ve MHP temsilcileri, seçimlerin beklenen tarihte, yani 2023’te yapılacağını sıklıkla dile getirse de muhalefet partileri olası bir erken ya da baskın seçim için hazırlanıyor.

Peki, muhalefet partileri seçim güvenliğini sağlamaya ne kadar hazır?

CHP: “Hazırız”

Medyascope’a konuşan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Onursal Adıgüzel, çalışmalara 2021’de başladıklarını, hazırlıkları yaparken 24 Haziran 2018 Genel Seçimleri’ni esas aldıklarını, önümüzdeki ilk seçimlere “çok hazır bir şekilde başlayacaklarını” ve “seçim sonuçlarını yakından takip edeceklerini” söylüyor. “Seçim 60 gün sonra da olsa, 45 gün sonra da olsa, bir sene sonra da olsa, Haziran 2023’te de olsa hazırız” diyor.

CHP, 973 ilçede mahalle sorumlularını güncellemeleri için ilçe başkanlarına talimat verdi, 2018’deki sandık sayısı kadar bir yedek bir de asil üye belirlenmesini istedi ve sandık görevlilerine eğitim vermeye başladı.

Adıgüzel, ilçe başkanlarının 250 bine yakın görevliyi tanımladığını ve CHP İstanbul İl Başkanlığı’nın İstanbul’daki yaklaşık 2 bin okulun her birinde bir hukukçu için çalıştığını belirtiyor. CHP’nin tüm illerde “her okula bir avukat” girişimi de sürüyor.

Onursal Adıgüzel, önceki seçimlerde verdiği kararlarla tepki toplayan Yüksek Seçim Kurulu (YSK) ile de sürekli iletişimde olduklarını, sıklıkla güncellenen seçmen listelerini geçmiş listelerle karşılaştırdıklarını ve anormal artışlar olup olmadığını kontrol ettiklerini belirtiyor.

Adıgüzel’in aktardığına göre CHP, YSK’daki sonuçlarla kendi sonuçlarını karşılaştıran üç aşamalı bir sistem de oluşturmuş. Bu sonuçlar ile YSK’dan gelen sonuçlar arasında bir tutarsızlık olması durumunda çalışıp sandık başındaki görevleri uyaracak bir otomasyon sistemi kurulmuş.

HDP tüm ihtimalleri gözetiyor

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Adana Milletvekili ve TBMM Dışişleri Komisyonu Sözcüsü Tülay Hatimoğulları’na göre ise seçim güvenliği oylama günü sandıkları korumaktan ve ıslak imzalı tutanakların birleştirilmesini sağlamaktan ibaret değil. Hatimoğulları, “Adil bir seçimin güvenliğini siyasi olarak sağlamak ve toplumu buna hazır bir hale getirmek olmazsa olmazlardan biri” diyor.

HDP, devam eden kapatma davasına karşı da hazırlıklarını sürdürüyor. Hatimoğulları, “60 gün sonra seçim olursa buna hazırız. Türkiye’de yaklaşık 190 bin sandık olacak ve bütün bu sandıklara görevlendirmelerimiz yapılacak. Bundan kimsenin şüphesi olmasın” diyor.

Seçim vaktinde yapılırsa ve o zamana kadar HDP kapatılırsa ne olacak? Hatimoğulları, bu soruyu da “Başka bir araçla yola devam ederiz. Seçmenlerimizi seçeneksiz bırakmayacağız. Bütün hazırlıklarımızı buna evirecek şekilde yapıyoruz. Bu hem teknik hem siyasal hazırlıklarımız bağlamında öyle” diye yanıtlıyor.

İYİ Parti bir yıldır çalışıyor

İYİ Parti Kurucular Kurulu ve Genel İdare Kurulu Üyesi, Seçim İşleri Başkan Yardımcısı Burcu Akçaru da çalışmalara bir yıl önce başladıklarını ve sandık görevlilerinin yüzde 60’ının belli olduğunu aktarıyor: “Teşkilatımız gece gündüz yarın seçim olacakmış gibi çalışmalarına devam ediyor. Temel sandık usulleri konusunda bine yakın kişiyi eğittik. Bu eğitmenler de 3 Ocak’tan başlayarak kendi il ve ilçelerinde sandık görevlilerinin eğitimlerine başladılar.”

İYİ Parti, seçim günü için hem bir raporlama sistemi hem de yaşanacak sorunların bildirilebileceği bir akıllı telefon uygulaması oluşturmuş. Ayrıca illerde, ilçelerde ve genel merkezde her türlü soruyu yanıtlamak için çağrı merkezleri çalışacakmış. Akçaru, bu sistemler sayesinde herhangi bir usulsüzlüğü haber aldıkları anda harekete geçeceklerini belirtiyor.

Gelecek ve DEVA ne durumda?

Gelecek Partisi Seçim ve Hukuk İşleri Başkanı Ayhan Sefer Üstün, Türkiye’nin baskın seçimlere alıştığını, YSK’nın zaten antrenmanlı olduğunu ve siyasi partilerin de yarın seçim olacakmış gibi hazırlıklarını yapması gerektiğini söylüyor.

Üstün, partisinin hazırlıklarına ilişkin “Sandığın müşahitlerini şimdiden belirleme yöntemine gittik. Şu anda bütün il ve ilçe seçim kurullarında temsilcimiz var. Sandık kurulu üyesi verme yetkimiz olmamakla birlikte gözlemci verme hakkımız var. Bunların hepsini hazırlıyoruz. Ayrıca seçim gecesi sandık müşahidimizin sonuçları olduğu gibi bize aktarabileceği elektronik bir sistem oluşturduk” diyor.

Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Genel Başkan Yardımcısı, Seçim İşleri Başkanı ve Parti Sözcüsü İdris Şahin de 81 ilin 710 ilçesinde teşkilatlarını kurduklarını ve bu nedenle sandık güvenliğini sağlayabilecek donanıma sahip olduklarını belirtiyor:

“Son seçimlerde seçimlere giren siyasi partiler arasında olmamamız nedeniyle seçim kurullarında doğrudan görevli bulundurma imkânımız yok. Buna rağmen ocak ayının 25’i ve 31’i arasında yaklaşık 550 ilçemizde seçim kurullarında gözlemci bulundurmak arzusunda olduğumuzu bildirdik.”

TİP’ten “bir arada hareket etme” önerisi

Türkiye İşçi Partisi (TİP) Sözcüsü ve İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil ise “Elbette eldeki olanaklar ölçüsünde hazırız. Çalışmalarımızı yapıyoruz, eğitimlerimizi veriyoruz. Bunun çözümü bütün partilerin güçlerini bu mevcut hukuk tanımaz karanlığa karşı birleştirip bir fair play ortamı yaratmasından geçiyor. Bizim de TİP olarak baktığımız yer bu” diye konuşuyor.

CHP’de siyaset yaptığı dönemde seçim güvenliğinden sorumlu olan Kadıgil, bu deneyiminden yola çıkarak, herhangi bir partinin tek başına 81 ildeki tüm sandıklara sahip çıkacağını öne sürmesinin gerçekçi olmadığına dikkat çekiyor: “Bu, devlet gücünü bir kenara bıraktığınızda hiçbir demokratik kitle örgütünün ya da siyasi partinin tek başına sırtlayabileceği bir şey değil. Çünkü ortada bir devlet yok. Devletin yapması gereken işi yapmaya çalışan gönüllü insan organizasyonundan bahsediyoruz.”

Kadıgil, 24 Haziran 2018 Seçimleri öncesinde Millet İttifakı partilerinin, HDP’nin ve çok sayıda sivil toplum kuruluşunun yer aldığı Adil Seçim Platformu’nu hatırlatıyor ve “Bir yerde CHP güçlü, bir yerde biz güçlüyüz. Bir yerde İYİ Parti güçlü, bir yerde Saadet Partisi’nin gücü var. Bazı yerde Türk Tabipleri Birliği (TTB) çok örgütlü, bazı yerde Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK). Bu yapıların bir arada hareket etmesi hayati” diyor.

YARIN: “60 gün sonra seçim olsa” (2): Türkiye’de oylar çalınıyor mu?

ÖBÜR GÜN: “60 gün sonra seçim olsa” (3): STK’lar ve hukukçular seçim güvenliği için ne yapıyor?

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.