Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Doğa Üründül yazdı: Belki de sadece cesurların işidir futbolcu olmak (!)

Her ne kadar içi boşaltılsa da “liyakat” kelimesi çok derin anlamları içinde barındırıyor. Sözlükte, “layık olma, yaraşma, uygunluk” diye geçerken ikinci anlam olarak da “yetenek ve yeterliliği” görürsünüz. Liyakatsizliğin en ufak işte bile karşımıza çıktığı bugünlerde, spor sahalarındaki karşılığını görmek ise çok şaşırtıcı. Bir top ve sayısız çocuk arasındaki yetenek farkını, Türkiye’nin en yüksek tepesinden aşağıya dürbünle baksanız görürsünüz.

Spor sahaları, zengin/fakir, torpilli/torpilsizin en eşit haliyle yarıştığı yerlerdir. 105×68 futbol sahasının çimlerine ayak basıldığı an herkes eşittir, topa ilk dokunulduğu andan itibaren hiyerarşik sıralama başlar. Parkede, sahada, herhangi bir arenada “Yin ile yang” yoktur. Varsındır veya yoksundur. Kerem Aktürkoğlu’nun “Vole”deki röportajının ikinci bölümü bazı gerçekleri yüzümüze çarptı.

Öncelikle Galatasaray’ın yıldızı Kerem Aktürkoğlu’ndan bahsedelim. Güvenebileceğimiz veriler sunan Transfermarkt’a göre en pahalı Türk oyunculardan biri ve tahmini piyasa değeri 15 milyon euro. Elbette eder ve tutar arasındaki farklılıklar olacaktır fakat 23 yaşındaki oyuncu ligin en değerli varlıklarından. Peki Kerem daha önce hangi takımdaydı? Birçoğunuz biliyorsunuzdur. Erzincanspor’dan Galatasaray’a uzanan başarı öyküsü olarak medyada çokça yer buldu. Elbette Kerem’in başarısı ortada. 2019’u 3. Lig’de bitiren bir oyuncunun, 2022 yılında Camp Nou çimlerine takımının en büyük yıldızı olarak ayak basması ancak masallarda olur. O masallar da bizim coğrafyalarımıza pek uğramaz. Fakat acı olan şudur: Ülke olarak en yetenekli varlığını 23 yaşında keşfetmek başarı değil, çok ağır bir başarısızlıktır.

Dünya Kupası tarihinin en golcü ismi Miroslav Klose’nin hikayesini bilir misiniz? 22 yaşındayken halen amatör liglerde top koşturan ve profesyonel sözleşmeyi ancak rüyasında görecek biriydi Polonya asıllı Fransa’dan göç eden oyuncu. Bırakın milli formayı bir kez profesyonel arenada topa dokunmamış Klose’nin, Dünya Kupaları tarihinde toplam 16 gol ile en çok gol atan oyuncu unvanına sahip olmasını kendisi bile beklemiyordur. Fakat Alman futbolu “Oh oh, ne güzel yıldız santraforumuzu geç de olsa bulduk” demedi! “Biz Kloseleri kaçırıyoruz” diyerek altyapı devrimine soyundu. Almanya’nın coğrafi ve genetik şartlarına uygun olan 366 noktasına keşif bölgeleri kurdu. Önce üst liglerden başlayacak ve alt kademe takımlara yayılacak şekilde akademi kurma zorunluluğu getirdi. Onlar Dünya Kupası golcümüzü bulduk demek yerine biz golcülerimizi, orta sahalarımızı kaçırdık dedi.

Bizler Kerem gibi pırıl pırıl çocuklarımıza kulüplerimizde yatacak yer bile veremiyoruz. Oyuncunun kendi anlatımında da bahsettiği yatılı kursta kalması da bunun göstergesi. 17 yaşında ilk imzasından sonra, A-Takım ile idmanlara çıktığında karşılaştığı “sen küçüksün haddini bileceksin” yaklaşımına diyecek söz bulmak zor. Siz kimsiniz de had bildiriyorsunuz ve küçücük yaşta ailesinden uzakta, hayatta kalma mücadelesi veren genç bir kardeşinizi hayallerinin önüne engel oluyorsunuz? Elbette haddini bilmeyecek, elbette o sahada eşit koşullarda mücadele edeceksin. Düşünsenize Manchester City’nin genç yıldızı Phil Foden’a, Fernandinho haddini bil diyor. Kerem’in dikkate değer bir başka cümlesi de: “Her antrenmana çıktığımda Allah’ım bugün ayağıma top değmesin, beni sakatlayacaklar…” İş hayatında bunun adı mobbingdir.

Kerem röportajında dediğine göre 19 yaşındayken futbolu bırakmayı bile düşünmüş. Kim bilir kaç çocuk erken yaşlarda bu garip düzensizlik içinde hayalinden ve en iyi olduğu işi yapmaktan uzaklaştı. Türkiye’de futbolcu olmak gerçekten “Gibi” dizisinde parodisi yapılan badana ustasının kendi mesleğini anlatırken dediği gibi sadece cesurların işi. Oysa ki yetenekli futbolcuların hiçbiri, içi geçmiş dinozorların “Yılgın bir hoşgörüyle onları benimsemesine” ihtiyaçları yok.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.