Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Doğa Üründül yazdı: Biz voleybol ülkesi miyiz bilmiyorum… Fakat futbol ülkesi değiliz

2020 Tokyo Yaz Olimpiyat Oyunları’nda A Milli Kadın Voleybol Takımı’nı turnuvaya uğurlarken teknoloji markalarından birinin sloganıydı “Biz voleybol ülkesiyiz!” Perşembe (12 Mayıs) akşamı oynanan VakıfBank-Fenerbahçe Opet maçındaki kaliteli kalabalık ve hepsinden önemlisi Z kuşağının tribünleri doldurması mutluluk verici. Keza Anadolu Efes’in EuroLeague maçlarının da kapalı gişe oynanması benzer bir oluşumun habercisi.

Yeni nesiller sıkıldı artık sizin karman çorman ettiğiniz futboldan. Tribün doluluk oranlarını voleybol, basketbol ve futbol sezonlarının bitmesiyle yazmak veri madenciliği açısından doğru olacaktır. Lakin gözle görülen şekilde üst seviye voleybol maçları artık kapalı gişe oynanıyor. Editör olarak bakarsam, voleybolla ve basketbolla ilgili kaliteli tüm içerikler ciddi talep görürken futbolla ilgili kaos (Trabzonspor şampiyonluğu sonrası yaşananlar), cinayete karışan futbolcu (Sezer Öztürk vakası) veya bazı listeler (en zengin, en yüksek maaşlı) futbol haberleri dışında düşük talep görüyor.

Örnek vermek gerekirse, “Medyascope Spor” olarak Trabzonspor’un şampiyonluğunu matematiksel olarak ilan ettiği an girilen; “Şampiyonluk hikayesi” ve “Trabzonspor-Fraport TAV Antalyaspor maçının anlatımı” metinlerin etkileşiminin neredeyse 10 katını, “Trabzonspor’un yıllar sonra gelen şampiyonluğuna gölge düştü: Tartışmalı pankart, Ruud Boffin’in darp edildiği iddiası, Bağdat Caddesi’nde çıkan olaylar” isimli haberimiz yaptı. Bu aslında kendi nezdimde almam gereken ciddi bir mesaj. Türk futbolu kaostan beslenen garip bir yapıya büründü veya hep böyleydi. Fakat alternatiflerinin vuruculuğu ve erişimi sorunluydu. Artık güzellikler içinde mücadelenin olduğu voleybol ligimiz ile Avrupa basketboluna yön veren basketbol ligimiz var.

Voleybol takımlarımızın başarısı malumunuz. Kısaca hatırlamak gerekirse, kadınlarda Eczacıbaşı Dynavit CEV Kupası’nda şampiyon, VakıfBank yarı-finalde Fenerbahçe Opet’i yenerek yükseldiği CEV Şampiyonlar Ligi’nde finalist (22 Mayıs), erkeklerde ise Halkbank talihsiz şekilde kaybettiği CEV Challenge Kupası’nda ikinci oldu.

Basketbolda da benzer bir tablo görmek mümkün. Kadınlarda, Fenerbahçe Safiport EuroLeague’de son 10 yıldaki sekizinci Final-Four’unu oynadı, erkeklerde Anadolu Efes üst üste üçüncü EuroLeague Final-Four’unda boy gösterecek. Bahçeşehir Koleji, FIBA Europe Cup şampiyonu olurken, Frutti Extra Bursaspor da EuroCup’ı ikinci olarak noktaladı.

Futbolun Avrupa karnesi ise hayta öğrencilerden farksız. Beşiktaş, UEFA Şampiyonlar Ligi’nde averaj takımına döndü. Fenerbahçe bir yere kadar iyi mücadele etse de başarılı olduğunu söylemek güç. Galatasaray ise Barcelona karşısında elinden geleni yaptı fakat UEFA Avrupa Ligi çeyrek finali için yeterli olmadı. Bir kez daha altını çizmekte fayda var. Sarı-kırmızılıların maksimumuna yakın performans gösterdiği eşleşmede, kötü günlerden geçen Katalan temsilcisi turu geçen taraftı.

Basketbol ve voleybol federasyonlarının ortak bir özelliği var aslında. İki federasyonun da başkanları elit sporcu geçmişleri ile o koltuklarda oturuyor. Voleybolun başındaki isim Mehmet Akif Üstündağ ve basketbolun başındaki isim Hidayet Türkoğlu, her ne kadar gereksiz yere siyasileşmiş isimler de olsa herhangi bir kameraya açıklama yapmadıkları müddetçe sağlam adımlarla bulundukları yeri büyütüyorlar. Düşünsenize Türkiye Basketbol Federasyonu için seçim yapıldı, adaylar Erman Kunter, Hidayet Türkoğlu ve Harun Erdenay. Şu an parkeye inseler, Basketbol Süper Ligi’nde playoff yaparlar. Erman Kunter, Avrupa’daki en iyi model olan Fransa’da yıllara koçluk yaptı. Hidayet Türkoğlu ve ekibindeki Ömer Onan ile birlikte en alt kademeden en üst kademeye yıllarca Türk basketboluna hizmet ettiler. Harun Erdenay ise hatırlayacaksınız basketbol tarihinin gördüğü en estetik skorerdi. Her biri ayrı tecrübe, her biri ayrı efsane.

Türkiye Futbol Federasyonu’ndan aniden ayrılan eski başkan Nihat Özdemir’in özgeçmişine bakarsak eğer karşımıza sporla ilgili üyelikler ve yöneticilikler dışında bir şey göremezsiniz. Peki yurtdışında da bu iş böyle mi? Zengin olmak futbolda federasyon başkanlığının ilk maddesi midir?

Eski TFF Başkanı Nihat Özdemir

Eski İngiltere Futbol Federasyonu Başkanı da aslında bizimki gibi, bir Arap sermayesi-zede. Bizimkisi beIN ile anlaşamadı, yayın ihalesi sırasında teklif edileni yükseltmek için uğraşırken gönderildi/gitti. İngiltere Premier Lig Başkanı Gary Hoffman da, Newcastle United’ın Suudi Arabistan ailesine satılmasının ardından kulüplerin tepkisine dayanamadı ve istifa etti. Fakat İngiltere Futbol Federasyonu’na bakarsak eğer yönetim kurulunda spor ve eğlence sektörlerinde isim yapmış kişileri görebilirsiniz. Bunun aslında çok basit bir sebebi var. İngiltere Premier Lig, Amerikan tipi bir pazarlama modelini benimsemesiyle daha global düşünebilen insanlarla yönetiliyor. Tüm hedefleri ligi olabildiğince dünyaya tanıtmak ve yaymak. Yani işin uzmanı kişiler bulunuyor.

İspanya Futbol Federasyonu’nu başkanlığını eski futbolcu ve antrenör olan Luis Rubiales yapıyor. Federasyonlarında 17 farklı otonom bölge için temsilci (Katalunya, Valencia, Endülüs…) bulunuyor. Ayrıca futbolcuların ve antrenörlerin de ayrı temsilcileri var. Tamamen demokratik şekilde yönetildiğini söylemek mümkün. Herkes alınan kararlarda söz sahibi. Başkan Rubiales’in tek görevi son kararı vermek. Hatta salon ve plaj futbollarının da temsilcileri alınacak her kararda aktif olarak rol alıyor.

İspanya Futbol Federasyonu Başkanı Luis Rubiales

Almanya Futbol Federasyonu Başkanı Bernd Neuendorf ise Bonn ve Oxford’da modern tarih, sosyoloji okumuş eski bir futbolcu. Sakatlığı sebebiyle erken yaşta futbolu bırakan Neuendorf, gazeteci ve editör olarak çalıştıktan sonra Alman futbolunun başına geçti. Başarılı federasyonlardan basketbolun ve voleybolun başkanları da eski elit sporcu. İstifa eden Nihat Özdemir’in ise özgeçmişi sportif açıdan boş. Uzun lafı kısası, herhangi bir spor branşında hesabında kaç para olduğundan daha çok özgeçmişindeki yeterlilik önemli. Bizim federasyonumuzun da şu an ki koşullarda en net başkan adayı Hamit Altıntop olmalıdır. Treni kaçırdık fakat halen koşarak yakalama fırsatı var futbolun. Çünkü halen X ve Y kuşaklarının en popüler sporu. Fakat Z kuşağı için geç kalındı. Barışçıl rekabetlerin olduğu voleybol müsabakalarını izlemek çok büyük keyif. VakıfBank maçlarını izlerken sanki futboldaki Real Madrid taraftarını anlayabiliyorsun.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.