Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Milli güvenliği tehdit ettiği gerekçesiyle Türkiye’ye alınmayan KKTC’li gazeteci Aysu Akter: “Karar siyasî, güç gösterisi yapılıyor”

Kuzey Kıbrıslı gazeteci ve akademisyen Aysu Basri Akter’in Türkiye’ye girişine izin verilmedi. “Milli güvenliği tehdit ettiği” gerekçesiyle Türkiye’ye girişi engellenen Akter, Medyascope‘a konuştu ve “Güç gösterisi yapılıyor” dedi.

Kuzey Kıbrıslı gazeteci, eski Bayrak ve Televizyon Kurumu (BRT) müdürlerinden ve Doğu Akdeniz Üniversitesi Radyo, Sinema ve Televizyon Bölümü Öğretim Görevlisi Aysu Basri Akter’in Türkiye’ye girişine izin verilmedi. İki çocuğu ve eşi ile birlikte tatil için Antalya’ya gideceklerini fakat kendisinin polis tarafından durdurulduğunu söyleyen Akter, “Ailecek polis karakoluna alındık ve ilk uçakla Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne (KKTC) gönderileceğim söylendi. 25 Temmuz saat 11:00 sularında gözaltına alındım, bugün saat 06:30 gibi adaya gönderildim. Eşim ve çocuklarım ise Türkiye’ye girebildiler” dedi.

Aysu Basri Akter

Havalimanında kendisine “Adınıza N-82 koduyla giriş yasağı var, bu yüzden Türkiye’ye giremezsiniz. Adaya geri gönderileceksiniz” denildiğini belirten Akter, söz konusu kodun ne anlama geldiğini şöyle anlattı:

“‘Milli güvenliği tehdit eden niteliktesiniz, şartlı girebilirsiniz’ diyorlar. Yani vizeye tabiisiniz. Fakat pratikte de bu karar olduktan sonra vize verilmiyor. Bize Antalya Konsolosluğu’nun anlattığına göre, üç ay önce yine bu kodla bir işlem yapılmış fakat bu durum basına yansımadı.”

Yenidüzen gazetesi için “Demokrasi, İrade, Müdahale” başlıklı bir röportaj serisi hazırladığı ve bu seride de Türkiye’nin KKTC’ye müdahalelerini ele aldığı belirtilen Akter, kendisine yönelttiğimiz “Bu yüzden Türkiye’ye alınmamış olabilir misiniz?” sorusuna ise şu yanıtı verdi:

“Son iki yıldır aktif gazetecilik yapmıyorum. Koronavirüs dönemi ile birlikte üniversitede yarı zamanlı öğretim görevliliği yapmaya başladım. Söz konusu haberler bir röportaj dizisiydi, en yenisi ise geçen yıl yayımlandı. Evet, akla doğal olarak ilk o geliyor fakat o röportajların içinde de bu kararı aldıracak bir şey yoktu. Belirli kriterler çerçevesinde haberimi yaptım. Haberde bir hukuk ihlali yaşandığını iddia eden varsa da dava sürecine gidiyor ve bu davadan da haberdar oluyorsunuz. Fakat böyle bir dava süreci de olmadı. Bu yüzden benim de tahmin edebileceğim bir şey yok.”

Bir gerekçe belirtilmeden ve özellikle böyle bir karar alındığını öne süren Akter, yasağın siyaseten tercih edildiğini söyledi:

“Elbette bir ülke olarak kendi sınırlarınızı koruma hakkına sahipsiniz. Bir karar alır ve uygularsınız. Ama bilet alırken ya da sisteme kimlik numaranızı yazdığınızda uyarılmanız gerekmez mi? En azından sizin bu ülkeye giriş yasağınız var denebilir. Fakat anlaşılıyor ki bu durum özellikle yapılmak isteniyor. Özellikle bu şekilde olması isteniyor, bunun üzerinden bir güç gösterisi yapılıyor.”

Daha önce de eski KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın basın koordinatörü Ali Bizden, Basın-Sen Başkanı Ali Kişmir, araştırmacı Ahmet Cavit An ve siyasetçi Okan Dağlı ile Sol Hareket Genel Sekreteri Abdullah Korkmazhan’ın Türkiye’ye girişine izin verilmemişti.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.