Eski Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın iletişim danışmanı Ali Bizden, “milli güvenliğe aykırı davranış” suçlamasıyla giriş yasağı olduğu gerekçesiyle Türkiye’ye alınmadı.
Durumu sosyal medya hesabından paylaşan Bizden, “Yaklaşık 11 saat boyunca ‘Kabul Edilemez Yolcular Odası’nda kilit altında tutuldum, kimlik kartıma, telefonuma ve sırt çantama el konuldu” dedi.
Bizden: “Beş yıl giriş yasağı konmuş”
Bizden, salı günü (6 Temmuz) sosyal medya hesabından, İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı’na geldiğinde, kendisine 2020 yılında beş yıllık giriş yasağı konulduğunu öğrendiğini yazdı:
“PC1922 İstanbul Sabiha Gökçen’e geldim. 8 Eylül 2020’de beş yıllık giriş yasağı konmuş. ‘Milli güvenliğe aykırı’ diye bir ifade kullanıldı gerekçe olarak. G82 dendi. Telefon ve param alınıyor. Sabah 6.20’de KKTC’ye geri gönderileceğim söylendi.”
Akıncı: “Yüz kızartıcı”
Eski Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, sosyal medyadan, Bizden’in karşılaştığı uygulamayı “yüz kızartıcı” olarak tanımladı:
“KKTC Cumhurbaşkanlığı’nda görev sürem boyunca basın sorumlusu olarak sorumluluk üstlenen Sayın Ali Bizden‘in Sabiha Gökçen Havaalanı’nda Türkiye’ye girişine engel konarak telefonuna ve parasına el konulduğunu ve sabah saatlerinde geri gönderileceğini yapmış olduğu paylaşımdan öğrenmiş bulunuyorum. Hakkında hiçbir yargı kararı ve aslında ortada bir suç yokken, bu değerli arkadaşımızın maruz kaldığı muamele yüz kızartıcıdır. Tek suçu benim yakın bir çalışma arkadaşım olmaktan ibaret olan Ali Bizden’e uygulanan bu antidemokratik zorba yöntemi şiddetle kınıyor, tüm toplum kesimlerimizi ve örgütlerimizi bu çirkinliğe karşı sesini yükseltmeye davet ediyorum.”
Bizden: “11 saat kilitli tutuldum”
Bizden, bugünkü (7 Temmuz) paylaşımında ise yaşadıklarını şöyle anlattı:
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
“8 Eylül 2020’de verilen talimatla ‘milli güvenliğe aykırı davranış’ ithamı ile Türkiye’ye beş yıl boyunca giriş yasaklı olduğumu 6 Temmuz 2021 gecesi İstanbul Sabiha Gökçen Havaalanı pasaport kontrol noktasında öğrendim. Yaklaşık 11 saat boyunca ‘Kabul Edilemez Yolcular Odası’nda kilit altında tutuldum, kimlik kartıma, telefonuma ve sırt çantama el kondu.
Sebep olarak, 4,5 yıl boyunca Kıbrıs Türk halkının yüzde 65 destekle seçtiği Cumhurbaşkanımız Mustafa Akıncı’nın iletişim danışmanı olarak, KKTC Cumhurbaşkanlığı’nda sözleşmeli kamu personeli statüsünde görev yapmam yetmiş! Eşitlik, özgürlük ve güvenlik her toplumun, her halkın, her milletin varoluşsal en doğal hakkıdır ha? Bu düşünceye sahip olmanın ve bu düşünceye sahip olanlara yakın bile olmanın cezasıyla bedeli olacağını açıkça söylemişlerdi, vadesi gelen kim varsa tahsilata devam ediyorlar mahir bir intizamla maşallah şıkır şıkır…
100 yaşına iki kala Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin milli güvenlik tehdit algısının düştüğü bu acınası seviye ve Atatürk Türkiye’sinin sürüklendiği hâl için çok üzgünüm. Ancak bir yere kadar… ‘Milli güvenlik tehdidi’ olduğum iddiasıyla Türkiye’ye girişim engellenerek Kıbrıs’a gönderildiğim uçağın tekerleği bu sabah 9 sıralarında Türkiye topraklarıyla teması kesti. İnsanın, şuursuz şaklabanlara çakma taç takılan, yarım yamalak da olsa şimdilik gidebilecek hâlâ bir memleketi olması güzel.
Türkiye’nin düşürüldüğü bu utanç verici duruma ilişkin dediğim ve diyeceğim sadece ve sadece bunlardır. Başkalarının utancı üzerine vaziyeti izah mecburiyeti fazlası konuşmak bana zul gelir. Karaktere suikast teğet geçti. Sıradaki?”
Türkiye’ye giriş yasağı ve G82
Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’na göre Türkiye’ye giriş yasağını düzenleyen kurum Göç İdaresi Genel Müdürlüğü (GİGM). Kanunda bu kurumun, gerektiğinde ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının görüşlerini alarak, kamu düzeni veya kamu güvenliği ya da kamu sağlığı açısından Türkiye’ye girmesinde sakınca görülen yabancıların ülkeye girişini yasaklayabileceği yazıyor. Giriş yasağının süresi en fazla beş yıl olarak belirtilirken “kamu düzeni veya kamu güvenliği açısından ciddi tehdit bulunması hâlinde” bu sürenin Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’nce en fazla 10 yıl daha artırılabileceği belirtiliyor.
G82 kodu ise tahdit kodlarından biri. Avukat Baran Kaya, tahdit kodlarının tamamının idarenin değerlendirmesine bırakıldığını ve hangi koşullarda hangi kodun verileceğine dair mevzuat olmadığı söyledi. Kaya, objektif kriterlerin olmamasının keyfiliğe yol açtığını, bu nedenle politik atmosfere göre bile G82 kodu verilebileceğini belirtti.
KKTC’de, 11 Ekim 2020’de düzenlenen cumhurbaşkanlığı seçimlerine, Ankara hükümeti tarafından müdahale edildiği iddiaları gündemdeydi. Medyascope’tan Senem Görür’ün haberinde, konuyla ilgili “Raporluyoruz” adlı bağımsız kuruluşun raporuna göre, mevcut KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a karşı seçimi kaybeden önceki Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, seçimden önce kendilerini Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) görevlisi olarak tanıtan kişiler tarafından tehdit edildiği belirtiliyordu.
Raporda, Ankara hükümetinin, dönemin cumhurbaşkanı Akıncı’nın yeniden cumhurbaşkanı olarak seçilmesini istemediği aktarılıyordu.
“European Council on Refugees and Exiles 2018 Türkiye” raporunda tahdit kodları ile ilgili şu bilgiler yer alıyor:
“Tahdit kodu, GİGM tarafından verilir ancak belirgin, erişime açık kriterlere bağlı değildir. Bu kodların düzenlenmesi ve uygulanmasına dair bilgiler yasalarca belirlenmemiştir. Ancak yüksek olasılıkla idare içinde dolaşıma sokulan genelge ve talimatlarda belirtilmiştir. Farklı harfler, farklı kategorilerden kişileri temsil eder. ‘A’ kodu mahkeme kararlarını, ‘Ç’ kodu geçici olarak ülkeye giriş yasaklarını, ‘G’ ve ‘O’ kodu ülkeye giriş yasaklarını belirtir, “N” kodu ise (çalışma koşullu) izne dayalı girişle ilgilidir.”