Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Doğa Üründül yazdı: Balkanlaşan Türk futbolu

Avrupa’da transfer dönemi 1 Eylül’de kapandı. Türkiye liginde ise transfer dönemi ortada kalan oyuncular nedeniyle ve fırsat yarattığı düşünüldüğü için 8 Eylül’de sona erecek. Eskiden Danimarka, Portekiz gibi liglerden oyuncu satın alabilen takımlarımız, artık tam tersine onlara oyuncu kaptırmamak için uğraşıyor. Trabzonspor’u şampiyon yapan Andreas Cornelius gibi örneklerin daha da çoğaldığını göreceksiniz. Bu da aslında “Balkanlaşan” Türk futbolunun ispatı.

Emirhan İlkhan 4,5 milyon euro’ya Torino’ya, Rıdvan Yılmaz 4 milyon euro’ya Glasgow Rangers’a, Güven Yalçın bedelsiz şekilde Genoa’ya, Cyle Larin bedelsiz şekilde Club Brugge’e transfer oldu. Cyle Larin’i anlamak güç değil. Bizim kendi kendimize şişirdiğimiz üç büyükler yerine Belçika ligi tercihini, kariyerinde düşüş değil tam tersine sıçrayış olarak görmek gerek. Dünya futbolu bu seviyelerde endüstriyelleşmeden, internet scoutları bu kadar türemeden önce Bosna-Hersekli, eskiden Yugoslavyalı (şu anın Sırbistan, Karadağ, Kosova’sı), Makedonyalı, Romanyalı futbolcuların menajerleri Türkiye’yi ilk hedef olarak belirlerdi. Balkanlardan gelen genç oyuncular da takımlarımızda forma giyerdi. Yani Türkiye, Balkan futbolcular için bir cazibe merkeziydi. 

Türkiye Süper Ligi, 2000’li yıllarda Galatasaray’ın lokomotif olmasıyla, diğer kulüplerin de onu takibi ile birlikte Danimarka, Norveç veya İsveç gibi İskandinav ülkelerinin oyuncularının da tercih ettiği yerlerden biriydi. Eğer futbolcu beş büyük lig dışında bir lige gidecekse ülkemize gelirdi. Hem Balkanlar’dan hem de İskandinav coğrafyasından gelen futbolculardan da elbette kaybolup giden çok oldu. Lakin buradaki esas nokta, oyuncunun yok olması değil, burayı tercih etmesi ve hedeflerinin bir noktasında yolunun buradan geçmesi gerektiğine inanmasıydı. 

Günümüzde dolar, euro kurunun bu seviyelere gelmesi, halkın dışında futbol takımlarını da fakirleştirdi ve aslında seviye düşürdü. UEFA’nın ülke puanlarını sıraladığı listede Türkiye ligi şu anda 21. sırada yer alıyor. Son beş yıldaki Avrupa kupalarında mücadele eden takımların topladığı puana göre bir sıralama yapılıyor. Üzerimizde sırasıyla; İsrail, Danimarka, Hırvatistan, Yunanistan ve Ukrayna yer alıyor. Rus takımlarının da yer almayacağını varsayarsak eğer, dört takımla gruplarda yer almamız sayesinde üst sıralara çıkacağımızı söyleyebiliriz. Ama buralarda yükselsek dahi, Danimarka liginde mücadele eden Kopenhag, Türkiye ligi şampiyonluğunda büyük rol oynayan futbolcuyu kadrosuna “şakkadanak” katabiliyor. Bu tarz transferleri daha çok göreceğiz.

Eskiden futbol havuzunda dönen para ile Drogba, Sneijder, Anelka, Guti, Quaresma izlenirken artık futbolu bırakma aşamasındaki Mesut Özil, Dele Alli’ye dönüşüyor. Elbette bu sezon da heyecan yaratan transferler oldu. Mertens, Torreira, Weghorst, Joao Pedro lige renk katacak isimler. Biraz kıpırdandıklarında Avrupa’nın orta sıra, hatta düşmeye aday takımlarının transfer radarına girecekler. 

Artık Türk futbolu için hedef UEFA Avrupa Ligi kupalarında üst turları görebilmek ve UEFA Konferans Ligi’nde yarı-final seviyelerinde maçlara çıkabilmek. O bile şu an ki kadro planlamalarıyla imkânsız gibi duruyor. Artık yeni dönem Türk futbolunun rakibi Almanya, Hollanda değil İsrail, Ukrayna, Danimarka ve Yunanistan…

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.