Barbaros Gökdemir yazdı: Hollywood kimi istiyor?

2024 Amerikan seçimlerine iki aydan kısa bir süre kaldı. Demokratik Parti’nin bir nevi son dakika adayı Kamala Harris ve Cumhuriyetçi eski Başkan Donald Trump arasındaki rekabet hızla kızışırken, eğlence dünyasından isimler de tavırlarını belli etmeye başlıyorlar. Her geçen gün televizyon, sosyal medya ya da basılı medyada çıkan açıklamalarla, starların ne tarafa doğru sinyal verdiklerine şahit oluyoruz. Ünlülerin açıkladıkları destekler üzerinden seçimin ne yöne evrileceğini kestirmek zor; ancak George Clooney’nin New York Times için kaleme aldığı “Joe Biden’ı seviyorum ama yeni bir adaya ihtiyacımız var” başlıklı, Biden’a açıkça çekilme çağrısında bulunan makalesi, Hollywood’un siyasi atmosferi etkileyebildiğini bize gösterdi.

Amerikan tarihine baktığımızda Hollywood’un, eğlence dünyasının, sosyal medya fenomenlerinin ve televizyon kişiliklerinin seçimlerde etkili bir rol oynamaktan çekinmediğini rahatlıkla görebiliriz. Billie Eilish, Taylor Swift ve Oprah Winfrey gibi ünlüler, geniş kitlelere erişim güçlerini kullanarak, destekledikleri adayların sesini daha geniş bir seçmen kitlesine duyurmalarına yardımcı oldular. Bu destekler, röportajlar, sahne performansları, sosyal medya paylaşımları veya basına verilen demeçlerle şekillenerek, adayların kampanyalarını güçlendirdi. Benzer şekilde starların hayranları ile olan bağını da kuvvetlendirdi.

Bu seneki seçimlerde de bu trendin devam ettiğini görüyoruz. Peki, Hollywood’un büyük isimleri, daha genel bir tabir ile “ünlüler” bu seçimlerde hangi yöne ağırlık veriyorlar? Bu destekler, adayların kampanyalarını ne ölçüde etkiliyor? Ve belki daha önemli bir soru, starların bu seçimde hassasiyet gösterdiği konular, kararsız seçmenlerin öncelikleri ile örtüşüyor mu? Bu haftaki yazımda, Hollywood’un ve eğlence dünyasının Amerikan seçimleri karşısındaki politik duruşunu ve seçimler üzerine olan etkisini ele almaya çalışacağım.

2024 Amerikan seçimleri ve “çocuksuz kedili kadın”

Kamala Harris ve Donald Trump
Kamala Harris ve Donald Trump

Bu hafta yapılan münazara, Harris ile Trump’ı ilk kez karşı karşıya getirdi. Yaklaşık iki saat süren tartışma, kasım ayında oy kullanacak milyonlarca Amerikalıyı ekran başına topladı. Ele alınan konular, her sınıftan Amerikalının — yaş, cinsiyet, ırk ya da sınıf fark etmeksizin — günlük yaşamını derinden etkileyen başlıklardı. Harris bu seçimde “geçmişe dönmeyelim geleceğe bakalım” diyerek seçmenleri Trump’dan uzaklaştırmaya ve bir anlamda kendi gençliği ve yeniliğini ön plana çıkarmaya çalışırken; Trump, Harris’i Biden’ın başkan yardımcısı olması üzerinden Amerika’nın şu andaki sosyo-ekonomik sorunlarından sorumlu tutmaya ve ancak kendisinin bunları onarabileceğini anlatmaya çalışıyor.

Münazarada öne çıkan konular, 2024 Amerikası’nın önemli gündem maddelerini net bir şekilde ortaya koydu. Ekonomi ve enflasyona dayalı alım gücü başta olmak üzere, kürtaj hakkı, göçmenlik, başkentteki 6 Ocak 2021 ayaklanması, İsrail-Hamas savaşı, Ukrayna-Rusya savaşı, Afganistan, kapsayıcılık ve ırk meseleleri ve sosyal sağlık güvencesi gibi konular, kasım ayında seçmenlerin karar verirken göz önünde bulunduracağı başlıca meseleler olacak.

Kritik münazara gecesinde Harris, Trump’ın karşısında sakin bir duruş sergiledi. Trump’ın sinirine dokunacak ve kontrolsüz tepkiler vermesine yol açacak bir şekilde onu bilerek kışkırttı ve bu stratejisinde de başarılı oldu. Trump’ın mitinglerinin kalabalık olmadığını, insanların sıkılıp çıkıp gittiklerini söylemesi, Trump’ı görünür bir şekilde sinirlendirdi ve kürtajdan göçmenlik konusuna bir dizi komplo teorisi ve yalanları tekrar etmesine neden oldu.

Münazara sonrası, zafer havası daha çok Harris’in etrafında toplansa da bazı uzmanlar Trump’ın da belirli açılardan başarılı olduğunu savunuyor zira Harris ekonomi gibi bazı önemli konularda içeriği kuvvetli cevaplar veremedi. Geceye en az münazara kadar damgasını vuran bir diğer gelişme ise, tartışmanın bitiminden yarım saat sonra Taylor Swift’in Instagram üzerinden Harris’e desteğini açıklaması oldu. Bu destek, belki de Clooney’nin makalesinden sonra seçim sürecinde eğlence dünyasından gelen en dikkat çekici olaydı. Ve bize, starların önümüzdeki günlerde sessiz kalmayacaklarının da işaretini veriyordu.

Taylor Swift, yapay zekâ ve salıncak eyaletler

Taylor Swift geçmiş yıllarda demokratları desteklemiş olsa da, bu seçimlerde desteğini açıklayıp açıklamayacağı veya ne zaman açıklayacağı bir süredir merak konusuydu. Özellikle geçen ay Trump’ın yapay zekâ ile üretilmiş, Uncle Sam kostümü giyen ve Trump’ı destekleyen bir Taylor Swift görselini paylaşması, bu tartışmayı daha da alevlendirdi. 2020 seçimlerinde desteğini ekim ayında açıklayan Swift, bu kez daha erken harekete geçti. Bazıları bu zamanlamayı sahte görselin etkisine bağlarken, diğerleri Swift’in Pensilvanyalı olması nedeniyle erken davrandığını düşünüyor.

Pensilvanya, Amerika’nın salıncak (swing state) eyaletlerinden; Demokrat ya da Cumhuriyetçi kalesi olarak bahsedebileceğimiz bir eyalet değil. Amerika’daki “electoral college”, yani eyalet puanı seçim sisteminde bu eyaletlerde alınan oylar seçimin kaderini belirliyor. Amerika’da seçime katılım oranlarının düşük olduğu da göz önüne alınırsa, özellikle bu eyaletlerde her oy kritik. Swift, sosyal medya gönderisinde, takipçilerine oy verebilmeleri için gerekli olan seçmen kaydı linkini paylaşarak genç fan kitlesini harekete geçirdi. Bu stratejik hamle, özellikle genç seçmenlerin kayıt olmalarında önemli bir rol oynadı ve sadece bir günde siteye 400 bin ziyaret gerçekleşti. 2018’de de benzer bir şekilde, Instagram gönderisi ile seçim kaydı linki paylaşan Swift, 3 gün içerisinde 250 bin yeni kayıt oluşturulmasına yardımcı olmuştu.

Swift, gönderisinde, Harris’e desteğini açık bir şekilde duyurdu. Kadınların kürtaj hakkının önemine dikkat çekerken, yapay zekâyla üretilen çarpıtılmış içeriklerden duyduğu endişeyi dile getirdi ve “kedi sahibi mutlu bir çocuksuz kadın” olarak Trump’ın başkan yardımcısı adayı ve daha önce çocuksuz kadınları, kedi sahibi kadınlar olarak tanımlayan J.D. Vance’e yüklendi. Swift, ülkenin sakin bir şekilde yönetilmesini temenni etti.

Peki, Swift’in desteği neden önemli?

Swift, günümüz pop kültürü ve Amerikan eğlence dünyasının en güçlü figürlerinden biri. Harris’e verdiği destek, özellikle genç seçmen kitlesini harekete geçirme potansiyeline sahip olması bakımından büyük önem taşıyor. Swift’in sosyal medya paylaşımı, seçmen fan kitlesini seçim kaydı yapmaları için mobilize ediyor.

Ünlülerin desteği neden önemli?

Hollywood’un ve eğlence dünyasının adaylar açısından iki nedenden dolayı önemli olduklarını görebiliyoruz. Birinci neden, Swift örneğinde olduğu gibi, starların geniş kitleler tarafından bilinmeleri ve adayların geniş kitlelere rahatlıkla ulaşabilmelerine yardımcı olmaları. Her iki adayın, seçmenleri harekete geçirmek için popüler kültürün desteğine ihtiyacı var.

Bu, özellikle de demografideki spesifik gruplara ulaşmak açısından önemli. Örneğin, Beyonce, Oprah Winfrey gibi ünlüler, siyah seçmenin takip ettiği ve örnek aldığı önemli isimler olurken, Tucker Carlson, Russell Brand ve Kevin Sorbo gibi isimler daha çok beyaz ve muhafazakâr seçmene hitap eden ünlüler arasında yerlerini alıyorlar. Bunların yanı sıra Tik Tok ve sosyal medya ünlüleri de adayların Z kuşağına ulaşmasında oldukça önemli olduğu biliniyor.

İkincisi, adaylar, bağış toplama çalışmalarında, ünlülerin verdikleri destekler ile etki alanlarını bir hayli genişletebiliyorlar. George Clooney, Julia Roberts, Matt Damon, Lenny Kravitz gibi isimlerin düzenledikleri geceler, kokteyller veya partiler ya da bu ünlülerin bağış toplama etkinliklerine katılması, adayların bu konuda daha başarılı olmasında yardımcı oluyor. Amerika’da seçime giden süreçte, toplanan bağışlar, adayların aylar boyunca daha güçlü ve kalabalık bir şekilde kampanya yapabilmeleri ve medyadaki görünürlüklerini artırabilmeleri için hayati bir önem taşıyor.

Trumpçılar ve Harrisçiler: Kim ne dedi?

Oprah Winfrey ve Amber Rose
Oprah Winfrey ve Amber Rose

Trump’a destek veren ünlüler arasında sinema ve televizyon dünyasından Dennis Quaid, Jon Voight, James Woods ve Russell Brand, haber sunucusu Tucker Carlson, senarist David Mamet, güreşçi Hulk Hogan, rapçi 50 Cent ve Amber Rose gibi tanınmış isimler yer alıyor.

“Glengarry Glen Ross” (1992) ve “The Verdict” (1982) filmlerinin ünlü senaristi, Musevi yazar David Mamet, Trump’a olan desteğini açıklarken, Trump döneminde ekonominin daha iyi olduğunu ve sınırların kapalı kaldığını belirtiyor. Mamet’e göre, Trump döneminde Orta Doğu’ya barış hâkimdi, ancak Trump sonrası dünya savaşlarla kaosa sürüklendi. Amerikan solu büyük bir yanılgı içerisinde ve Trump, Abraham Lincoln’dan sonra Amerika’ya gelmiş en iyi başkan.

“Reagan” (2024) filminde 40. Amerikan Başkanı Ronald Reagan’ı canlandıran Dennis Quaid, Trump ile Reagan’ın farklı kişilikler olduğunu kabul ediyor ancak prensipte ikisinin örtüştüğünü söylüyor. Model ve televizyon yıldızı Amber Rose, Cumhuriyetçi Ulusal Kongresi’nde yaptığı konuşmada, aile ve annelik vurgusu yapıyor. Trump’ın ırkçı olmadığını savunarak, solun kendisine yalan söylendiğini ama artık gerçekleri görebildiğini ifade ediyor. Aynı kongrede yer alan Hulk Hogan, kıyafetini parçalayarak Trump ve J.D.Vance’e olan desteğini bir şov ile sergiliyor.

Harris cephesinde ise, beyazperdenin ünlü oyuncuları, George Clooney, Robert De Niro, Steve Buscemi, Mark Ruffalo, Barbra Streisand, Matt Damon, Ben Stiller ve Mark Hamill, yönetmenler Steven Spielberg, Spike Lee ve Rob Reiner, şarkıcı Lenny Kravitz gibi büyük isimler desteklerini açıkladılar.

Robert De Niro, Trump karşıtı sert tavırlarıyla biliniyor. Geçtiğimiz aylarda Manhattan’da, Trump davasının görüldüğü Manhattan Ceza Mahkemesi önünde, bir basın toplantısında Trump’ı “gangster” olarak nitelendirdi. Bu hafta CNN ile yaptığı bir röportajda ise, Trump tekrar seçilirse başkanlıktan asla vazgeçmeyeceğini ve bu yüzden ona oy vermemenin şart olduğunu dile getirdi. De Niro, sık sık seçmenin 6 Ocak olaylarını hatırlayacağını ve Harris kazanırsa benzer vakaların yaşanmamasının çok önemli olduğunu söylüyor.

Beyonce, Harris’e henüz açık bir destek vermemiş olsa da “Freedom ” şarkısını seçim kampanyalarında kullanabilmeleri için haklarını verdi. Barbra Streisand desteğini açıklarken, Harris’in kürtaj hakkı mücadelesine verdiği yemini hatırlattı.

Harris ünlüler açısından daha şanslı mı?

Harris’i destekleyen starların ve oyuncuların Trump’ı destekleyen ünlülere göre profillerinin daha yüksek olduğunu söylemek mümkün. Trump destekçileri arasında, Taylor Swift gibi geniş bir kitleye hitap edebilen bir yıldız bulunmuyor. George Clooney, Julia Roberts ve Matt Damon gibi isimler, Hollywood’un A listesindeki oyuncular arasında yer alırken, Cumhuriyetçilere destek veren ünlüler daha çok daha düşük profilli isimlerden oluşuyor.

Peki, starların desteği seçimin kaderini değiştirebilir mi? Bu soruya net bir yanıt vermek zor. Beyonce’nin Hillary Clinton’a verdiği desteğin Clinton’ın kazanmasına yardımcı olmadığını biliyoruz. Aynı şekilde, Taylor Swift ve Oprah Winfrey de güçlü desteklerine rağmen seçim sonuçlarını etkileyemediler. Elbette olay adayda bitiyor.

Bununla birlikte, ünlülerin seçim sürecinde aktif rol üstlenmeleri, seçmenleri sandığa gitmeye teşvik etme açısından önemli. Amerika’da seçimlere katılım oranı düşük ve ünlülerin bu noktada yarattıkları etki, Amerikan demokrasisinin güçlenmesine katkı sağlıyor. Seçmenlerin sandığa gitmemesi ve seçilmiş yöneticilere olan güvenin azalması, demokrasinin zayıflaması olarak görülüyor.

Ünlüler siyasi bir duruş sergileyerek, marka değerlerini güçlendiriyorlar. Seçmenlerini harekete geçirebilen bir star, aynı zamanda ticari projelerinde de kitlesini mobilize edebiliyor. Günümüzün son derece kutuplaşmış dünyasında, önemli toplumsal ve siyasi meselelerde sessiz kalmak, ünlülerin marka kimliklerinde bir eksiklik yaratıyor. Bu yüzden, siyasi duruş sergilemek yalnızca demokratik katılımı teşvik etmekle kalmıyor, aynı zamanda ünlülerin kişisel markalarını da derinleştiriyor.

Bütün bu gelişmeler ışığında, önümüzdeki iki ay boyunca, starların, seçime damgasını vuracak ya da vurmayı planlayan çıkışlarını ve açılımlarını göreceğimizi söylemek yanlış olmaz. Ve seçimleri ne derecede etkileyecekleri kasım ayında belli olacak…

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.