Alpine 2026’da güç ünitesi projesini durduruyor: Formula 1’de Renault motorlarının hikayesi

Formula 1 tarihinin efsane takımlarından Renault, bir süredir yarış araçlarının da markası olan Alpine ismini kullanıyordu. Gelen kötü sonuçların ardından Fransız takımının ürettiği motor (güç ünitesi) 2026 yılından itibaren tahminen bir süreliğine Formula 1’de yer almayacak. Medyascope Spor’dan Deniz Su Özköylü Renault’nun geçmişine ışık tuttu.

Alpine 2026’da güç ünitesi projesini durduruyor: Formula 1’de Renault motorlarının hikayesi

Renault, Formula 1'den çekiliyor
Formula 1 takımlarından Renault güç ünitesi üretimini durdurdu

Bilmem farkında mıydınız ama geride bıraktığımız Monza Grand Prix’sinde (1 Eylül) tribünler izleyicilerden fazlasını kapsıyordu. Çünkü Alpine’nin motor üretimini gerçekleştirdiği ikinci merkezleri Viry-Châtillon’dan kalkıp gelen 100’e yakın çalışanın iletmek istediği bir mesaj vardı. Yoldaki kararı duyan çalışanlar #ViryOnTrack yazılı tişörtleriyle pistteydiler. Renault’nun motor üretimi projesini sonlandırma planının markanın en baştaki vizyonuna ve takımın 50 yıllık mirasına bir ihanet olduğunu dile getirdiler. Fakat bu zararsız protesto sonuç bulmadı ve Pazartesi (30 Eylül) gelen açıklama ile korkulu rüya gerçek oldu. Renault beklendiği üzere yeni regülasyon çağına girilecek 2026 itibariyle Formula 1 için motor üretimine son veriyor. Renault Grubu’na ait Alpine takımının güç ünitelerinin artık Mercedes tarafından tedarik edilmesi bekleniyor. 

V6 turbo motorlu bir sarı çaydanlık olarak yola koyulan Renault, 12 kez takımlar ve 11 kez pilotlar klasmanında kazanılmış birçok şampiyonluğun ardından Formula 1 macerasını bir üretici olarak “şimdilik” noktalıyor. Tarihi boyunca varlığını kimi zaman bir fabrika takımı kimi zaman bir motor sağlayıcısı olarak sürdürmüş takım ilk defa müşteri olmaya hazırlanıyor. Üretimi keserek yeniden bir yapılanmaya gitmek gerçek Fransız kabusu. Her türlü krizi görmüş geçirmiş Renault için bu uzun zamanın ardından büyük bir hayal kırıklığı. Peki buraya nasıl vardık? Gelin bu uzun hikayeyi bir başa saralım.

Sarı çaydanlık

Formula 1'in efsane takımı Renault
Formula 1’de yarışan Renault RS 01

Renault tam teşekküllü bir takım olarak Formula 1 sahnesine ilk kez 1977 Britanya Grand Prix’sinde Jean-Pierre Jabouille’in RS01’i ile çıktı. Ürettikleri bu sarı otomobil, sporun tarihindeki piste çıkmış ilk turbo beslemeli motor kullanan araçtı. Fakat yeni bir teknolojiyi daha önce hiç kullanılmadığı bir alanda uygulanmanın elbette bir bedeli vardı. İlk yıllarında motor arızaları cebelleşen Renault’nun sarı otomobili, sık sık beyaz dumanlar çıkararak pit alanına geri döndü. Buna çıktıkları ilk yarış da dahildi. O dönem, bu sarı otomobilin birçok kez dumanlar içinde garajının önünden geçtiğini gören Tyrrell Racing’in takım patronu Ken Tyrrell ona “Sarı Çaydanlık” adını verdi. Bu lakap bir süre sonra herkesçe benimsendi ve sonunda RS01, “Sarı Çaydanlık” olarak anılmaya başlandı. Bu Fransızlar için gurur kırıcı bir başlangıçtı.

Ancak bir dizi hayal kırıklığının ardından, Renault nihayet 1979 Fransa Grand Prix’sinde Jabouille’in Gilles Villeneuve’ün Ferrari’sinin önünde bitirerek aldığı ilk birinciliği ve yanında gelen René Arnoux’nun üçüncülüğü ile kısır döngüyü kırdı. Bu başarıyı, Renault F1 araçlarının yeterince sık finiş göremediği, ancak genellikle iyi dereceler elde ettiği birkaç karışık sezon izledi (1980 ile 1983 arasında 14 galibiyet alındı).

1981’de projeye Formula 1’deki ikinci sezonuna adım atmış Alain Prost katıldı ve 1983’te iki yıl daha beklemesi gereken ilk şampiyonluğuna çok yaklaştı. Prost, o yılı sıralamalarda Nelson Piquet’nin gerisinde  ikinci tamamlarken, Renault da Takımlar Şampiyonası’nda birinci Ferrari’nin hemen arkasındaydı. Bu başarılı yılın ardından diğer takımların da turboyu benimsemesiyle Renault mekanik avantajını kaybetti ve bir fabrika takımı olarak son iki sezonu olan 1984-1985’i vasat geçirdi. 

Williams

Renault motorlu Williams FW14B
Renault motorlu Williams FW14B

1986-2001 gibi uzun bir aralıkta Renault, yalnızca bir motor üreticisi olarak varlığını sürdürdü. Ancak bu Renault’nun bir marka olarak ismini büyütmesinin önüne geçmedi. Çünkü Renault motoru kullanan takımları iyi sezonlar bekliyordu. Özellikle İngiliz takım Williams, Fransız motoruyla yaptığı iş birliği ile 1992, 1993, 1994, 1996 ve 1997 olmak üzere beş şampiyonluk kazandı. Arada atladıkları tek sene olan 1995’te ise Renault motorlu bir başka takım olan Benetton’un arkasında Takımlar Şampiyonası’nı ikinci bitirdiler. Fransız V10 motoru bu dönemde diğer üreticiler olan Ferrari, Mercedes, Ford ve Mugen-Honda’nın motorları arasında açık ara en iyisiydi

Yeni bir sayfa

Renault RS19
Renault RS19

1998’den 2000’e kadar süren üç sezonluk bir arada Mecachrome aracılığıyla F1’de yer alan Renault, 2001 yılında Enstone merkezli Benetton takımını 120 milyon euro karşılığında satın aldı ve yeniden bir fabrika takımına dönüştü. Renault Sport Başkanı Patrick Faure, bu kararı almalarındaki nedeni o zamanlar şu sözlerle aktardı:

“Motor üreticisi rolüne geri dönmek anlamsız olacaktı, çünkü tedarikçi olarak kazanılabilecek her şeyi kazandık. Yeni bir mücadeleye ihtiyacımız var ve içten içe henüz %100 Renault takımı olarak şampiyonluk elde edemediğimiz için hala pişmanlık duyuyoruz. Dolayısıyla bu yeni bir sınav.”

Flavio Briatore’nin dümene geçmesiyle Fransız üretici 2005’ten itibaren özellikle de otomobilin koltuğuna olmak üzere, doğru insanları doğru yerlere yerleştirerek başarıya koşmaya başladı. Bu yeni maceranın en iyi iki sezonu, Fernando Alonso’nun öncülük ettiği 2005 ve 2006 sezonları oldu. İspanyol pilot her iki yıl da Dünya Şampiyonluğu’nu kazandı ve Renault F1 Takımı da McLaren ve Ferrari’yi geride bırakarak Takımlar klasmanında ilk sıraya yerleşti.

Ancak ihtişamlı günlerin ardından bazı pürüzler ortaya çıktı. Bunlardan en büyüğü Formula 1 tarihinin en popüler skandallarından Crashgate’in boy göstermeseydi. Takımın iki pilotundan Nelson Piquet’nin, Alonso’nun 2008 Singapur GP’sini kazanmasını sağlamak için yaptığı kasıtlı kazanın ertesi yıl ortaya çıkmasıyla tüm bir düzen altüst oldu. Takım patronu Briatore ve Pat Symonds’un görevden alınıp Formula 1’den uzaklaştırıldı, Fernando Alonso’nun takımdan ayrılması ve Genii Capital’e önce kısmen sonra tamamen satılan takımın Lotus F1 Team’e dönüşmesiyle Renault’nun fabrika takımı olarak devri bir kez daha kapandı.

Red Bull

Renault motoru ile yarışan Red Bull RB8
Renault motoru ile yarışan Red Bull RB8

Renault büyük krizin ardından bir kez daha sadece bir motor üreticisi olarak dönme kararı aldı ve Lotus, Williams, Caterham ve hepsinden önemlisi Red Bull gibi çeşitli takımlarla işbirliği yaptı. Red Bull ile ortaklık 2007’de başladı ve meyvelerini vermesi birkaç yılı aldı. Ancak ivmeyi yakalayan bu genç takım pilotları Sebastian Vettel ve Mark Webber ikilisi ile 2010- 2013 yılları arasında dört sezon boyunca dominasyonu sağladı ve yirmilerinin başındaki Vettel art arda dört kez dünya şampiyonu oldu. Toplamda 12 sezon ve 229 Grands Prix’de 59 zafer ve 60 pol pozisyonu elde eden Red Bull-Renault işbirliği, hibrit çağına geçilene kadar birbirlerini son derece iyi tamamladıklarını kanıtladı.

Ancak inişlerin ve çıkışların takımı Renault’yu coşkulu bir döneminin ardından yine bir kalp kırıklığı bekliyordu. Red Bull ortaklığının son senesi olan 2018’de Renault aynı zamanda bir fabrika takımı olarak da iki yıldır piste dönmüştü. Bu dönem içerisinde müşteri ve üretici arası gerginlik su yüzüne çıkmış, aynı zamanda ilk sezonu çıkacak olan Netflix belgeseli Drive to Survive’ın da ilgisini çekmişti.

Bitmeyen Kargaşa

Formula 1'de yarışan Renault'nun uydu takımı Alpine
Formula 1’de yarışan Renault’nun uydu takımı Alpine

2021’de Renault F1 Takımı, Renault Group çatısı altındaki spor araba markaları Alpine’i öne çıkararak bir yenilenmeye gitti ve fabrika takımı Alpine F1 Team’e dönüştü. Hedefleri büyüktü. Motor üretimi için Viry-Châtillon ve şasi için Enstone olmak üzere iki merkeze bölünmüş olan Fransız-İngiliz takımı için, Temmuz 2023’te görevden alınan Alpine CEO’su Laurent Rossi’nin aklında bir  “100 yarış projesi” vardı. Hayali 100 yarış yani aşağı yukarı dört sezon içersinde Alpine’i şampiyonluk kazanır bir takım haline getirmekti. 

Fakat o günden bugüne hedeflerinin gerisine düşen takım griddeki diğer hibrit motorları yakalamayı hala başaramadı. Açık o kadar ciddiydi ki uzun zamandır rekabetin gerisinde kalan bu motor için Alpine, 2023 yazında motor gelişimi FIA tarafından dondurulduğu halde bir güncelleme izni alma umuduyla konuyu F1 Komisyonuna taşıdı. Ama talep reddedildi. İyi ya da kötü geçen hiçbir döneminde motor üretiminde bu denli bir verimsizliğe yakalanmamış Fransızlar, gerek Renault’nun gerek Alpine’nin marka değerini oldukça zedeleyen bir konuma düştü. Alpine’nin yüzü erken döneminde Esteban Ocon ile aldığı ilk ve tek birinciliğinin ardından bir daha gülmedi ve 100 yarış projesi de haliyle bir hayal olarak kaldı. Bu vahim senaryoda Renault’nun motor üretimi ve güncel adıyla güç ünitesini durdurma kararı ne kadar can yakıcı olsa da anlaşılabilir. Yine de dalgalanmalara alışık Renault için bu inişin de bir çıkışı olacaktır…

Yazan: Deniz Su Özköylü

Editör: Doğa Üründül

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.