Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

AKP ve MHP arasındaki çatlaklar

24 Haziran seçimlerine Cumhur İttifakı çatısı altında katılan AKP ve MHP, 31 Mart 2019 tarihindeki yerel seçimlere de ittifak halinde girileceği sinyallerinin verilmesine karşın, Rahip Brunson davası, Öğrenci Andı ve af teklifi gibi konularda ayrı düştü.

Af teklifi

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 12 Mayıs 2018 tarihinde attığı tweetlerle af tartışmalarını başlatmıştı.

Dönemin Başbakanı Binali Yıldırım, 4 Haziran 2018 tarihinde yaptığı basın açıklamasında ‘‘Gündemimizde af yok’’ dedi.

24 Eylül 2018’de, 7 maddeden oluşan ve yasalaşması halinde 163 bin kişiyi etkileyecek af teklifi Meclis’e sunuldu. Teklifin sunulmasının ardından hükümet kanadından AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve AKP Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı’dan peş peşe açıklamalar geldi.

Erdoğan, ‘‘Nihai tasarruf Meclisimize aittir. Arkadaşlarıma af tartışmasıyla uğraşmak yerine, içeriği mahşeri vicdana uygun yapmalarını istedim’’ dedi. Çelik af konusunda ‘‘Kimsenin kişisel olarak uğradığı bir haksızlığı affetme yetkisine sahip değiliz. Bu yaklaşımı gözeterek bir çalışma yapılıyor’’ derken, Yazıcı da “AKP rasyonel iş yapan bir partidir. Milletin gönlünün razı olmadığı, vicdanen de kabul etmediği hiçbir düzenlemeden yana olmayız’’ açıklamasını yaptı.

Dün ve bugün Erdoğan ve Bahçeli’den af teklifi konusunda yeni açıklamalar geldi. Üsküdar-Çekmeköy metro hattı açılışına katılan Erdoğan, ‘‘Canım kardeşim boşuna uğraşma. Devlete karşı suçları devlet affeder. 50 bin tane uyuşturucu suçlusunun olduğu bir dönemde af çıkaramayız. Şahıslara karşı işlenen suçları devlet affedemez. Bu böyle bilinsin. Şimdi birileri ne diyor; af. Biz uyuşturucuları affeden bir iktidar olarak mı bilinelim’’ dedi.

Bahçeli ise Twitter hesabından yaptığı açıklamalarla Erdoğan’a yanıt verdi: ‘‘Sayın Cumhurbaşkanı, ‘şimdi birileri çıkarmış af, ne affı?’ ifadeleriyle birlikte aynen şunları dile getirmiştir: ‘Hele hele 50 bini aşkın uyuşturucunun cezaevinde olduğu bir dönemde biz, uyuşturucuları affeden bir iktidar olarak mı anılacağız? Elbette kastedilen Milliyetçi Hareket Partisi’dir. Partimizi zan ve töhmet altında bırakmak asla doğru değildir. MHP’yi yüzeysel ve üstünkörü bir şekilde uyuşturucuyla, uyuşturucu suçuyla yan yana getirmek şayet art niyet değilse, kesinlikle isabetsiz ve itibarsız bir isnattır. Şartlı ceza indirimiyle ilgili teklifimizi uyuşturucu temeline indirmek, tahrip ve tahrif etmek fahiş bir yanlış, fuzuli bir demagojidir.”

Bugün konuya dair bir açıklama da AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik’ten geldi. MHP liderinin sözlerine cevap veren Çelik, ‘‘Bahçeli’nin açıklamasında Cumhurbaşkanımız hakkında kullandığı ifadelerin son derece yanlış olduğunu söylemek isterim. Tabii ki AK Parti camiası ve bütün milletimiz bu ifadeleri reddedecektir. Sayın Bahçeli’nin Cumhurbaşkanımıza karşı kullandığı ifadeler siyasi nezaket ve yüklenen sorumluluğa uygun olmamıştır. Cumhur İttifakı kıymetli bir ittifaktır. Bu çerçevede de bakıldığında bu siyasi nezaketin gösterilmesi bizim için önemlidir. Cumhurbaşkanımıza gösterilen saygı bizim kırmızı çizgimizdir” dedi.

Rahip Brunson Davası

9 Aralık 2016 tarihinde ‘‘terör örgütü FETÖ ve PKK adına suç işlemek ve casusluk’’ suçlamalarıyla tutuklanan Rahip Andrew Craig Brunson, 35 yıl hapis cezası istemiyle yargılandığı davada gizli tanıkların ifadesini değiştirmesi sonucunda 3 yıl 1 ay 15 gün cezaya çaptırıldı. 12 Ekim 2018 tarihinde tutuklu kaldığı süre göz önünde bulundurularak serbest bırakılan Brunson, aynı gün özel uçakla ABD’ye döndü.

Tahliye kararının milli vicdanı rahatsız ve huzursuz ettiğini söyleyen Bahçeli, ‘‘Rahip Brunson davasının hem hukuki hem de siyasi boyutlarının varlığı her türlü siyasi izahtan uzaktır. İfade değiştiren gizli ve satın alınmış tanıklar, davanın savcısında yapılan değişiklikler soru işaretlerini güçlendirmiş, şaibeleri artırmıştır. Türkiye aleyhine faaliyetlerin merkezinde yer alan, terör örgütleriyle irtibat ve iltisakı tespit edilen bir şahsın siyasi baskı ve şantajlarla serbest bırakılması geldiğimiz bu aşamada düşündürücü, bir o kadar da esef vericidir” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘‘Al papazı, ver papazı’’ sözlerini de anımsatan Bahçeli sözlerini şöyle sürdürmüştü:

‘‘Türkiye’deki papaz verilirken Pensilvanya’daki papaz neden alınmamıştır. Halbuki ‘ver papazı, al papazı’ demiştik. Sözümüz sözdü. Terör örgütleriyle ilişki ve iltisakı belli olan bir şahsın, casusluk suçlamasıyla tutuklanan bir misyonerin, 2 yıl bile dolmadan serbest kalması adalet ilkeleriyle nasıl izah edilecektir? Papaz Brunson’ın üç gizli tanığın ifadesiyle suçlanması, sonra da savcı değişikliğiyle birlikte yine aynı tanıkların değiştirilmiş, tahrif ve tahrip edilmiş ifadeleriyle serbest kalması bağımsız ve tarafsız hukuka ne kadar uygundur? Türk hukukunu gizli tanık tasallutundan kurtarmak hepimizin boynunun borcudur. Bir yanda 35 yılla yargılanıp, diğer yanda 2 yıl bile dolmadan yakayı kurtaran bir casusun vebaline millet vicdanı nasıl ortak olacaktır?’’

‘‘Öğrenci Andı’’ 

MHP ile AK Parti arasında görüş ayrılığına yol açan bir diğer konu Öğrenci Andı oldu. Danıştay 8. Ceza Dairesi,  andın okullarda okutulmasına son veren 8 Ekim 2013 tarihli yönetmelik hükmünün ‘‘hukuki olarak temelsiz’’ olduğu gerekçesiyle iptaline karar verdi. Kararın ardından Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, ‘‘Anayasamıza göre Danıştay, yerindelik denetimi yapamaz, idarenin yerine geçerek karar veremez. Bir yürütme tasarrufunun bilimsel temelini sorgulamak da yargının anayasal konumunu, kabiliyetini aşar. Adeta idarenin yerine geçerek işlem tesis eden Danıştay 8. Dairesi’nin Öğrenci Andı’na ilişkin kararı, maalesef bu ölçüleri karşılamaktan uzak kalmıştır’’ dedi. Milli  Eğitim Bakanlığı’nın, kararın kesin olmadığına dair açıklamasının ardından AKP Yozgat Milletvekili Bekir Bozdağ Twitter hesabından yaptığı açıklamada, ‘‘Öğrenci Andı kararı ile Danıştay 8. Dairesi; hukuka uygunluk denetiminin sınırlarını aşmış, kendisini yürütmenin yerine koymuş, yürütmenin takdir hakkını yok saymış dahası yürütmenin takdir yetkisini bizzat kullanmıştır. Kısaca; Anayasa ve yasayı alenen çiğnemiştir’’ dedi.

MHP resmi Twitter hesabından Öğrenci Andı metnini paylaşırken, Devlet Bahçeli de Twitter’dan Bekir Bozdağ’a yanıt verdi: ‘‘Sayın Bekir Bozdağ Danıştay kararına çok bozulmuş, Anayasa ve yasanın alenen çiğnendiğini söylemiş. İşine geldi mi yargıya saygıyı bekleyen, işine gelmedi mi yasa çiğnendi diyen Sayın Bozdağ ve onun gibi düşünenlerin hala çözülme süreci üslubuna müracaatları talihsizliktir. Sayın Bozdağ ‘Kürdüm, özgürüm’ diyebilir. Dilini tutan yoktur. Türk milleti kendisini en güzel ve yüksek mevkilere taşımıştır. Ama kendisi Türk milletini düşürmeyi aklından geçirmesin.’’

Bahçeli, Danıştay kararına yönelik tepkileri de şu sözlerle eleştirdi: “‘Peki, Danıştay’ın vermiş olduğu karara gölge düşürmek için kuyruğa girenlere, adeta tahammülsüzlük yarışına heves edenlere ne oluyor? Neden kâbus görmüş gibi hareket edip, yıkım ve çözülme süreçlerinin kötü hatıralarına sarılıyorlar? Ne var Andımızda? Neresi sinirlerini bozuyor, neyi vicdanlarını bulandırıyor? Türküm demek suç mu? Doğruyum demek yanlış mı? Çalışkan olmak gaflet mi? Eğer Andımıza cephe alanlar kripto damarın karanlık failleri değilse merakla soruyorum dertleri nedir? Bu hazımsızlık niyedir? Bu ülkenin adı Türkiye Cumhuriyeti, üzerinde yaşayan millet ise Türk’tür”.

İttifak tartışmaları: Bahçeli’ye emrivaki eleştirisi

Devlet Bahçeli, eylül ayı başında Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü ile bir görüşme gerçekleştirdi. Duvar’ın haberine göre, görüşmede Bahçeli’nin, ‘‘Siz halen Adana Büyükşehir Belediye başkanımızsınız. Aynı zamanda büyükşehir başkan adayımızsınız. Yolunuz açık olsun’’ dediği öğrenildi. Bahçeli, aynı şekilde Mersin Büyükşehir Belediye Başkanlığı için de Hamit Tuna’yı işaret etti.

Cumhuriyet’ten Emine Kaplan’ın haberine göre, Erdoğan’ın partisinin MYK toplantısında, “Aday çıkarmamamız gibi bir durum söz konusu olmaz. 81 ilde ve tüm ilçelerde adaylarımız olacak. Bizim iddialı olmamız ayrı, ittifak ayrı konu. İttifak ruhunun arkasındayız. Herkes Mart 2019’da yapılacak seçimlere yönelik çalışmalarını olduğu gibi sürdürsün’’ dediği öğrenildi. Yine aynı haberde, bazı AKP MKYK üyelerinin, ‘‘Bir yandan ittifak deyip bir yandan adayları açıklamak ne anlama geliyor? Bahçeli, daha hangi ilde nasıl ittifak yapılacağı belli olmadan aday açıklayarak emrivaki yapıyor’’ görüşünü dile getirdiği belirtildi.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.