Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Doğa Üründül yazdı: Basketbolu, voleybolu, boksu ve nicelerini amatör branş diyerek “ötekileştirmeyi” bırakın!

Dünyanın en büyük takımına sahip olmanın nasıl bir duygu olduğunu biliyor musunuz? Veya soruyu değiştirelim. Kendi oynadığı turnuvaları dört yıl boyunca domine eden bir takımın maçlarını izlemek size ne hissettiriyor? Ringde, parkede, yeşil sahalarda şampiyonun yüreğini ortaya koydukları final maçlarında gözleriniz doluyor mu? Tüm sorulara cevabınız evet, evet ve evet ise tebrikler VakıfBank, Anadolu Efes, ringde herkesi alt eden sporcularımıza veya Etimesgut Belediyesi Ampute Spor Kulübü’nün başarılarına tanıklık ettiniz.

Her konuda ötekileştirmenin meşrulaştığı, taraf-bertaraf atışmalarının bitmediği coğrafyamızda, spor alanları da bu olgudan nasibini almış durumda. Futbol dışındaki her departman “Amatör branşlar” denilerek ötekileştiriliyor. Amatör branşın tanımı şu: Yaptığı spor branşından gelir elde etmeyene amatör sporcu, yaptığı spor için de amatör branş deniyor. Halen üç büyüklerin kulüp başkanları çıkıp basketbol, voleybol, boks gibi faaliyetleri amatör olarak nitelendiriyor.

İnternet raconuna hakim, her konuştuğunda manşet peşinde koşan yorumcular da buna mal bulmuş mağribi gibi atlıyor. Marka değerinden bihaber olan yorumcular, bir sol bek parasına dönen basketbol şubelerinin, voleybol şubelerinin zarar ettiğini düşünüyor ve koltuklarına yaslanıp fütursuzca “Amatör branşlar kapatılsın!” diyecek cüreti kendilerinde buluyor. Bilmiyor ki, Fenerbahçe’nin marka bilinirliğini dünyada, özellikle de Avrupa’da basketbol takımının futbol takımına göre daha da yukarıya taşıdığını. Sanıyor ki tüm dünyada sadece futbol var. Neden? Çünkü futbol izliyor…

Amatör branş olarak ötekileştirilen spor branşlarının başarılarını bir kez daha hatırlayalım. Kadınlarda Eczacıbaşı Dynavit CEV Kupası’nda şampiyon, VakıfBank yarı-finalde Fenerbahçe Opet’i yenerek yükseldiği CEV Şampiyonlar Ligi finalinde Imoco’yu 3-1 ile rahat geçti ve şampiyon, erkeklerde ise Halkbank talihsiz şekilde kaybettiği CEV Challenge Kupası’nda ikinci oldu.

Basketbolda ise kadınlarda, Fenerbahçe Safiport EuroLeague’de son 10 yıldaki sekizinci Final-Four’unu oynadı, erkeklerde Anadolu Efes üst üste üçüncü EuroLeague finalinde arka arkaya ikinci şampiyonluğunu elde etti. Bahçeşehir Koleji, FIBA Europe Cup şampiyonu olurken, Frutti Extra Bursaspor da EuroCup’ı ikinci olarak noktaladı.

Bu başarılı kulüplerin futboldaki karşılıklarına da bakalım ki kim amatörce yönetiliyor, kim profesyonelce yönetiliyor tablo net ortaya çıksın. Fenerbahçe’nin futbol takımı Avrupa’nın en büyük kupası UEFA Şampiyonlar Ligi’ne 2008-2009 sezonunda katılmıştı. 2021-2022 sezonunda UEFA Avrupa Ligi’nde mücadele eden sarı-lacivertliler, grubunu üçüncü olarak bitirdi ve üçüncü kupadan yoluna devam ederek elendi. Fenerbahçe basketbol içinse naçizane görüşüm, sezon başındaki yanlış koç tercihi yüzünden bu sezon EuroLeague’de playofflara kalamadı. Fakat basket takımının algısının büyüklüğünü şuradan anlayabilirsiniz. EuroLeague’de son sekize kalamaması ciddi bir haber değeri taşıdı. Fakat şunu da hatırlamakta fayda var. Fenerbahçe Beko beş yıl (20152016-2017-2018-2019) üst üste Final-Four oynamayı başardı. Basketbol takımı mı profesyonelce yönetiliyor, yoksa futbol takımı mı? Hangisi daha ”amatör”?

Fenerbahçe Opet voleybol, VakıfBank olmasaydı büyük ihtimal onların CEV Şampiyonlar Ligi zaferini sayfalarımıza taşıyacaktık. Ne mutlu ki bize bu rekabete canlı tanıklık edebildik. Belgeselcilik ülkemizde gelişmiş olsaydı, yıllar sonra aralarındaki çekişmeyi sinemada veya çevrimiçi dizi platformlarında kesin izlerdik. Yine Fenerbahçe’den devam edelim. Kadın basketbol takımı Fenerbahçe Safiport Herbalife Nutrition Kadınlar Basketbol Süper Ligi’nde şampiyonluğu ile FIBA Kadınlar EuroLeague’de ikinci oldu.

Frutti Extra Bursaspor, Avrupa basketbolunun en büyük ikinci kupası olan EuroCup’ta peri masallarını kıskandıracak şekilde ikinci oldu. Bursaspor futbol kulübü ise bu sezon lokal ligimizde üçüncü kademeye düştü. Kim amatör, kim profesyonel? Hatta işi, doğru ve liyakat sahibi kişilere emanet edince yarıştığın yerdeki en düşük bütçeli takımlardan biri dahi olsan başarı geliyor. Ama şampiyonluk, ama ikincilik hepsinden önemlisi mücadele ettiğin organizasyonda iz bırakabilmek.

Türkiye’de futbol artık bitti! Sokaklarda oynanacak arsa da, oynayacak çocuk da kalmadı. Basketbol veya voleybol sahaları için ise insanlar sırada bekliyor. Çünkü VakıfBank’ın, Anadolu Efes’in başarıları gençleri sokakta bu sporları yapmaya itiyor. Şu an simgeleşen, çocukların özendiği lokal futbolcu var mı? Cevap veriyorum yok! Fakat bir çocuk Eda Erdem’e, Zehra Güneş’e, Shane Larkin’e öykünebilir ve onu rol model olarak kabul edebilir. Bir miniğin sporcuya özenmesi de, onu tekinsizleşen sokaklardaki tehlikelerden uzak tutabilir. Amatör şube dediğiniz Fenerbahçe’nin voleybol okulunda binlerce minik kardeşimiz sporcu olma hayaliyle yaşıyor. Üst düzeyde mücadele ederler veya edemezler fakat şu bir gerçek, küçük yaşlardan itibaren spor yapmak, iskeletlerine yani ileri yaşları için en güzel sağlık yatırımı.

Medyadan SAÇ (Serdar Ali Çelikler), ROK (Rasim Ozan Kütahyalı) gibi kerameti kendinden menkul kişilerin açıklamaları iyice absürt boyutlara ulaştı. Bu kişilerin yarattığı algı, spora ciddi zarar veriyor. SAÇ çıkıp “Fenerbahçe amatör şubeleri kapatmalı” veya “Ergin Ataman, EuroLeague’de hiçbir takımda koçluk yapamaz” gibi bir söylemi hiçbir veriye dayanmadan dile getirebiliyor. Merhum gazeteci Uğur Mumcu’nun “Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak” sözünün resmini çizmeye gerek yok, televizyonlarda veya YouTube’da vesikalığı var. ROK da kulüplerimizi satmadan rahat etmeyecek. Bizim olan, bir kez daha söylüyorum “bizim” olan kulüpleri satmak futbol kulüplerine yapılacak en büyük hainliktir. Hangi sahipli kulüp başarılı oldu şu ana kadar lokal ligde? Göztepe’nin halini görmüyor musunuz? Onun için de Uğur Mumcu’nun çok güzel bir sözü var: “Haklıdan yana değil, güçlüden yana olanlar korkak ve kaypak olurlar. Güç merkezi değiştikçe dönerler; fırıldak olurlar.”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.