Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Derneği’ne açılan kapatma davası: Baroların müdahillik talepleri reddedildi, bir sonraki duruşma 5 Ekim’de

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu (KCDP) Derneği’ne açılan kapatma davasının ilk duruşması Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde 13. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yapıldı. Baroların, ailelerin ve derneklerin müdahillik talepleri reddedildi, bir sonraki duruşma 5 Ekim 2022 tarihine ertelendi.

36 barodan 276 avukat geldi

Duruşma saat 12:04’te başladı. 36 baro ve 276 avukat, derneği savunmak için dava yetki belgesi sundu. Dernek vekili avukatlar Rukiye Leyla Süren, İpek Bozkurt, Esin Yeşilırmak ve Tuba Torun salonda hazır bulundu. Öldürülen kadınların aileleri ve şiddet gören kadınlar Çiğdem Kuzey, Hüsniye Yıldırım, Nihat Palandöken, Öznur Sazdar, Filiz Demiral, Abdullah Köker, Sevgi Gülseven de duruşmada söz aldı.

Hakimden avukatlara: “Sözü fazla uzatmanıza gerek yok”

Duruşmanın başında hakim ön inceleme yapılacağını, ceza yargılamasının yapılmayacağını belirtti ve “Sözü fazla uzatmanıza gerek yok” dedi.

Duruşma, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Temsilcisi Gülsüm Kav’ın sözü almasıyla başladı. Kav, derneğin kuruluş amacını anlattı:

“Derneğin amaç ve tüzünüğü okumak isterdim ancak zaman uyarısıyla nedeniyle ben sadece kuruluşumuzu anlatmak istiyorum: 2009 yılı sonunda Münevver Karabulut cinayeti hepimizi etkilemişti. Karabulut ailesinin yanına giderek onları yalnız bırakmamak istedik. O günden bugüne ‘Asla yalnız yürümeyeceksin’ diyoruz.

Cinayet dosyalarına müdahillik talebinde bulunduk. Bu süreçte bir hakimin, tüzel kişiliğimiz olmadığı gerekçesiyle müdahillik talebimizi reddetmesi üzerine öldürülen kadınların aileleri ile birlikte tüzel kişiliğimiz olan derneğimizi kurduk. Bizim ilk takip ettiğimiz ilk dava Münevver Karabulut oldu.”

Gülsüm Kav: “Amacımıza ulaşana dek mücadelemize devam edeceğiz”

Uzun yıllardır derneğin erkek şiddeti verisi tuttuğunu hatırlatan Kav, verilerin önemine dikkat çekti ve şiddet verisinin kamuoyunda bir eksikliği giderdiğini belirtti: “Resmi kurumlardan veri almak istedik. Ancak kurumların istatistik tutmadığını gördük, bu kez bizler veri tutmaya ve yayınlamaya başladık. Bu veriler uluslararası anlamda kullanılan istatistikler oldu.”

İstanbul Sözleşmesi’nin feshi ile başlayan süreç derneğin kapatılma süreci ile devam ettiğini söyleyen Kav, “Hâlâ yürürlükte olan İstanbul Sözleşmesi’ndeki tüm haklarımızı kazanmak için, öldürülmemek için, amacımıza ulaşana dek mücadelemiz devam edecek” diye konuştu.

Fidan Ataselim: “Siyasi sürecin bu davayı açtığını görüyoruz”

Gülsüm Kav’ın ardından Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Sekreteri Fidan Ataselim sözü aldı. Derneğe açılan kapatma davasının siyasi olduğunu söyleyen Ataselim, “İstanbul Sözleşmesi’nden bir gece yarısında bir kişi tarafından çekilme kararını alan siyasi sürecin, bu davayı da açtığını görüyoruz. İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesi için ileri sürülen argümanların aynısı şimdi de bu davada ileri sürülüyor” dedi.

Avukat Süren: “Savcılığın da tespit ettiği üzere somut olay ve olguya dayanmamakta”

Dernek temsilcilerinin ardından dört avukat savunma yaptı. Duruşmada avukat olarak ilk sözü Rukiye Leyla Süren aldı. Kapatma davasına kadar gelen süreci özetleyen Süren, kendilerine getirilen denetlemeleri anlattı:

“Davanameye dayanak gösterilen maddi vakalar 2016 yılından. Savcılığın da tespit ettiği üzere somut olay ve olguya dayanmamakta. Ben dernek avukatı olarak Gülay Gül’ü 19 bıçak darbesi ile öldüren fail hakkında cezai sorumluluğunun tam olduğuna dair rapor aldırmaya çalışırken, savcılık da bizim kapatılmamız için çalışıyormuş.”

Adil yargılanma ilkesi ihlal edildiğini gibi davanamede ne ile suçlandıklarının belli olmadığını söyleyen Süren, “Ne ile suçlandığımızı bilmediğimiz için savunma da yapamıyoruz ve adil yargılanma hakkımız ihlal ediliyor” dedi.

Avukat Torun: “Hukuka aykırı deliller hükme esas alınamaz”

Avukat Rukiye Leyla Süren’in ardından avukat Tuba Torun savunma yaptı. Dernek yöneticileri ve dernek üyeleri hakkında hukuka aykırı delil toplandığını söyleyen Torun, “Bu dosyada görüyoruz ki dernekler kanununda geçmeyen suçlar hakkında, bırakın mahkumiyeti takipsizlik kayıtları mevcuttur. Hukuka aykırı deliller hükme esas alınamaz. Bu delillerin dosyadan çıkarılmasını talep ediyoruz” dedi.

Avukat Tuba Torun’un ardından Esin Yeşilırmak söz aldı ve davanameyle ilgili konuştu:

“LGBTİQ+ çalışmaları yapıldığı için ‘ahlaka aykırılık’ suçlaması olsa da yüksek yargıda LGBTİQ+’ların örgütlenme hakkının ahlaka aykırı olmadığı karara bağlanmıştır. Kaldı ki dernek tüzüğünde de bu çalışmalar yer almaktadır. ‘Kutsal aile yapısına zarar verdiğimiz’ iddia ediliyor. Oysa sadece geçtiğimiz ay 24 kadının evlerinde, yani aile içinde öldürüldüğünü görüyoruz. Aile yapısına zarar verenin biz olmadığımız buradan görülmektedir.”

Son olarak avukat İpek Bozkurt söz aldı. Örgütlenme özgürlüğüne dikkat çeken Bozkurt, “Derneğin kapatılması için bu davanın açılması dahi örgütlenme özgürlüğümüzü ihlal eder” dedi.

Avukat İpek Bozkurt’un ardından duruşmaya 15 dakika ara verildi. Aranın ardından öldüren kadınların aileleri ve şiddet gören kadınlar söz aldı.

“Onlar kapatılırsa biz nereye tutunuruz”

Platformla nasıl tanıştığını anlatan aileler, kızlarının, kardeşlerinin öldürüldüğünde yapılan hukuksuzluğun, kapatma davasında da yapıldığını söyledi. Ailelerin ortak talebi derneğin kapatılmamasıydı. Aysun Yıldırım’ın annesi Hüsniye Yıldırım, yaşadığı acının en yakın şahidinin platform olduğunu söyledi, “Bizim yaşadığımız acılara platform şahittir. Hep bizim yanımızda larda bize onların yanındayız. Onlar kapatılırsa biz nereye tutunuruz. Bize devletimiz sahip çıkmadı onlar çıktı” dedi.

Ailelerin ardından barolar söz aldı ve müdahillik talebinde bulundu. Mahkeme tüm müdahillik taleplerinin reddine karar verdi. Salon karara alkışlayarak tepki gösterdi. Bir sonraki duruşma 5 Ekim 2022’de.

“Derneği kapatmaya kalkışan zihniyet artık Türkiye’de barınamaz”

Duruşmayı takip etmek için Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu il temsilcileri, kadın avukatlar, öldürülen kadınların aileleri ve kadın örgütleri geldi. Duruşma öncesi açıklama yapan Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Temsilcisi Gülsüm Kav kapatma davası için üzgün ama umutsuz olmadığını belirtti ve “Kadın mücadelesiyle bu kapıdan çok mutlu ve güçlü gireceğiz” dedi.

İstanbul Barosu Başkan Yardımcısı ve İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği Koordinatörü avukat Nazan Moroğlu da davayı kazanarak adliyeden çıkacaklarını belirtti ve “Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Derneği’ni kapatmaya kalkışan zihniyet artık Türkiye’de barınamaz” dedi. 

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.