Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Karakola şikâyetçi girdi, mağdur çıktı: Trafik kazasından kurtulan görme engelli avukatın başına gelenler

Görme engelli avukat Samet Fidan’ın bastonuna İstanbul-Tophane’de yürürken bir sürücü çarptı. Bunun üzerine sürücüden şikâyetçi olmak amacıyla Taksim Polis Merkezi’ne giden Fidan’ın yanında müdafi veya hazirun bulunmadan şikâyetçi olamayacağı söylenerek ifade vermesi engellendi. Fidan, yaşadıklarını Medyascope’a anlattı. 

Görme engelli avukat Samet Fidan’ın dün gece (14 Eylül), İstanbul-Tophane’de yürürken bastonuna bir araç çarptı. Fidan’ın kendisine çarpan sürücüyle konuşmak için aracın yanına gitmesi üzerine sürücü olay yerinden kaçtı. Fidan bunun üzerine sürücüden şikâyetçi olmak üzere Taksim Polis Merkezi’ne gitti: 

“Ben Tophane’de bir sokakta yürüyordum. Başka bir sokaktan bir araç çıkıyordu. Araç geçerken benim bastonumu ezdi. Bastonu ezmekle kalmadı, baston elimden uçup gitti, yere düştü. Sonrasında ben aracın şoförüyle konuşmak için gittim, baktım camları kapalı. Hani ‘Yaptığını beğeniyor musun?’ diyecektim sadece. Belki özür dileyecek ya da ters bir şey söyleyecek.

Hikâye en fazla bu olacak iken aracın camı kapalı olduğu için kapıyı açıp konuşmak istedim ama bunu yapmamla birlikte kapının da kapalı olduğunu fark ettim. Sürücü hemen gaza bastı. Tabii ki durduramadık, kaçtı. Bu olay normalde adi bir kaza, ben bununla ilgili şikâyette bulunacaktım, kişinin bu hususta pişmanlığını sağlayacaktım. Ben bunun için karakola gittiğimde asıl olay yaşandı. Çünkü ben o karakoldan içeriye bir şikâyetçi olarak girdim, mağdur olarak çıktım.”

“Bu bir hak mücadelesi”

Taksim Polis Merkezi’nde bulunan nöbetçi savcı, Fidan’ın sürücüden şikâyette bulunması için yanında hazirun veya müdafi bulundurması gerektiğini belirterek, Fidan’ın sürücüden tek başına şikâyetçi olmasını engelledi. Bunun üzerine Fidan’ın çok sayıda meslektaşı polis merkezine giderek meslektaşlarına destek verdi:

“Dün geceki nöbetçi savcı, CMK 150’ye dayanarak ifade vermemi engelledi. Orada şu söyleniyor: ‘Kendini savunamayacak derecede malul olan veya sağır dilsiz olan kişilerin ifadesi hazirun huzurunda ya da müdafi huzurunda alınabilir.’  Şimdi bu körlere uygulanabilecek bir şey değil. Çünkü ben kendimi savunabilecek durumdayım.

Bütün körler kendini savunabilecek durumda. Bu bir hak mücadelesine evrildi o dakika itibariyle çünkü bir ehliyet sorununa, medeni haklar mücadelesine ve en temelde kişi olma mücadelesine döndü. Oraya İstanbul Avukat Hakları Merkezi’nden gelen arkadaşlar, başka meslektaşlarım oldu. Olayın vahametini anlamayıp Avukat Hakları Merkezi’nden meslektaşlarım gelince ‘İsterseniz meslektaşınız sizin müdafiniz olsun, siz ifadenizi verin’ diyenler dahi oldu ki bunları söyleyenler avukatlardı. Kokuşmuşluk bu seviyedeydi.” 

“Müvekkillerimi savunabildiğim hâlde şikâyette bulunamıyorum”

Polis merkezindeki nöbetçi savcı, polislerin kendisine Fidan’ın avukat olduğunu ve telefondaki uygulamaların yardımıyla yazıları okuyabildiğini söylediği halde Fidan’ın tek başına şikâyette bulunamayacağını söyledi. Ancak Fidan meslektaşlarının cumhuriyet başsavcısına ulaşması neticesinde ifade vererek sürücüden şikâyette bulunabildi: 

“Ben dün avukat olmasaydım ya da avukat olsam da kavgacı bir yapım olmasaydı rastgele birinin harizun olması kabul eder, ifadeyi imzalar geçerdim. Ama kendi kişiliğimden ödün verirdim ya da polisin söylediğini doğru kabul ederdim. Daha nisan ayındaki noter şikâyetiyle ilgili İstanbul’daki savcılardan bir tanesinin yaptığının üzerinden altı ay geçmedi. Altı ay geçmeden yine İstanbul’da bir savcının bir körün hazirunsuz ve müdafisiz imza atamayacağının söylemesi…

Dün dört saat bekledim ben. Baro yönetiminin cumhuriyet başsavcısına, cumhuriyet başsavcısının savcıya ulaşması neticesinde çözüldü olay. Hani her kör avukat olmak zorunda değil. Her birey 18 yaşını doldurduğunda reşittir, imzası geçerlidir. Bir kör kendisini savunabilir, kendisi için neyin iyi neyin kötü olabileceğine karar verebilir. Mücadelemiz aslında bunun mücadelesidir. Yani bir avukat olarak müvekkillerinizi savunabildiğiniz halde şikâyette bulunamıyorum.”

Av. Mümin Eken de ifade verememişti 

İstanbul’da avukatlık yapan ve beş yaşında geçirdiği kaza nedeniyle görme yetisini kaybeden avukat Mümin Özeken, 5 Nisan’da ayrımcılığa maruz bırakılmıştı. Kendi adına işlem yapmak için İstanbul Adliyesi’ne giden avukat Özeken, isteğini açıkça belirtmesine rağmen tanımadığı kişilerden oluşan hazirun ve bir müşteki ile ifade tutanağı imzalamaya zorlanmıştı. Cumhuriyet Savcısı Emin Gider tarafından maruz bırakıldığı muamele nedeniyle tutanağı imzalamak istemeyen Özeken, müşteki sıfatıyla ifade verememişti.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.