Ruşen Çakır yazdı: Zor ama mümkün

14 Mayıs’ta Kemal Kılıçdaroğlu’nun önde bitireceğini, hatta ilk turda kazanmasının ihtimal dahilinde olduğunu söylemiş biriyim. Açık bir şekilde yanıldım. Muhalefetin bu sefer Erdoğan devrini sonlandıracağı düşüncesine muhalif parti faaliyetlerindeki insanları gözleyerek, onlarla sohbet edip tartışarak varmıştım. Zira değişimi “uman” değil ona “inanan” insanlarla karşılaşmıştım. İzlediğim bir mitingde üst düzey bir CHP yöneticisinin fikrimi sorması üzerine “Size rağmen kazanacaksınız” demiştim. 14 Mayıs’ta bu değişim gerçekleşmedi. Bana göre Millet İttifakı’nın yöneticileri o kadar çok yanlış yaptı ki toplum onlara rağmen de olsa bu değişimi gerçekleştiremedi. Sayılara bakınca bu değişimin 28 Mayıs’ta gerçekleşmesi de zor gözüküyor. Ama imkansız değil. Pekala mümkün. Peki nasıl? 

İnancı umutla harmanlamak

Öncelikle 14 Mayıs öncesi varolan inancın bir şekilde korunması gerekiyor. Bunun ilk tur sonuçlarıyla epey aşındığı bir gerçek ama eğer “umut” ile aşılanırsa bu inanç yeniden yeşerebilir. Nitekim değişim isteyen ama 14 Mayıs’ta büyük hayal kırıklığı yaşayan toplum kesimlerinde hızlı bir silkinme ve seferberlik hali gözleniyor. 

Fakat aynı durumu muhalefet liderlerinde gözlemlemek pek mümkün değil. Kılıçdaroğlu kampanya söylemini 180 derece değiştirdi, tamamen negatif bir dille Erdoğan’a saldırmaya başladı. 14 Mayıs öncesi çiçek uzatırken sonrasında yumruk sallıyor. Meral Akşener ancak altı gün sonra, yani dün sessizliğini bozdu ve kampanyasının startını verdi. Saadet Partisi erkenden kolları sıvadı ve Erdoğan’ı geçmişten fotoğraf, söz ve davranışları hatırlatarak İslamcı/Milli Görüşçü’sü perspektiften eleştirmeye başladı. Altılı Masa’nın diğer parti ve liderlerinin pek dikkate alındığı söylenemez.

Özetle, Kılıçdaroğlu başta olmak üzere Millet İttifakı’nın 14 Mayıs gecesinden itibaren ortaya koyduğu performansla toplumdaki seferberliğe önderlik edebildiği görünmüyor. Kısacası muhalefet liderlerinin bir an önce toplumda çoktan başlamış olan seferberliğe ayak uydurmaları ve bunu sonuca odaklı bir şekilde yönlendirebilmeleri gerekiyor.

İstanbul ve Ankara’ya dikkat

28 Mayıs’ta yapılacak ikinci tur seçimlerinde Kılıçdaroğlu’nun kazanabilmesi için birçok şeyin yaşanması gerekecek:

  1. Kılıçdaroğlu’na oy vermiş olanların umutsuzluğa kapılmayıp yine sandık başına gitmeleri, buna karşılık Erdoğan’a oy verenlerde rehavet sonucu fireler olması.
  2. Sinan Oğan’a oy vermiş olanların çoğunun Kılıçdaroğlu’na yönelmesi.
  3. İlk turda oy vermemiş olanların hatırı sayılır bir kısmının Kılıçdaroğlu lehine oy kullanması.
  4. Muhalefetin sandık güvenliği konusunda hata yapmaması.

Oğan ve adayı olduğu ATA İttifakı’nın kararını yarın (pazartesi) açıklaması bekleniyor. Adaylardan herhangi birine destek verme ihtimalleri düşük. Kaldı ki onlar bir adayı işaret etse de seçmenlerinin tamamının buna riayet etmesi de beklenmemeli. Oğan seçmenlerinin önemli kısmının 28 Mayıs’ta hiç oy kullanmayacaklarını düşünmek yanlış olmaz.

Buna karşılık ilk turda oy vermemişleri sandığa çekmeye çalışmak doğru bir strateji olabilir. Nitekim Millet İttifakı’nın, 14 Mayıs’ta, 2019 yerel seçimlerinde elde edilenden düşük oranın yakalandığı İstanbul ve Ankara’ya özel önem atfettiği görülüyor. İmamoğlu ilçe ilçe dolaşmaya başladı, Akşener de seçim gününe kadar İstanbul’da kampanya yürüteceğini duyurdu. 

Evet 29 Mayıs sabahı yepyeni bir Türkiye’ye uyanmak zor ama mümkün. Muhalefet tabanı üstüne düşeni fazlasıyla yapıyor, gözler tavanda!

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.