Cana Tülüş Türk yazdı | Dünyada ve Türkiye’de demokrasinin karnesi: EUI Demokrasi Endeksi 2023

Şubat sonu mart başı, geride bıraktığımız yılda dünya çapında demokrasinin durumunu ölçen belli başlı endeks ve raporların açıklandığı zamanlardır. Freedom House 2024 Dünyada Özgürlük Raporu’nu 29 Şubat’ta, Varieties of Democracy 2024 Demokrasi Raporu’nu 7 Mart’ta açıklayacak. Economist Intelligence Unit (EUI) de, 2023 yılı Demokrasi Endeksi’ni 15 Şubat tarihinde yayımladı. Ardı sıra gelen bu raporlar açıklandıkça dünyada ve Türkiye’de demokrasinin karnesinin nasıl olduğuna birlikte bakalım. Geçmişe bakalım ki gelecek ne kadar düze çıkma potansiyeli taşıyor görebilelim.

Bu endeks ve raporların sınıflandırmaları ve metodolojileri farklılık gösterebiliyor. Örneğin EUI Demokrasi Endeksi, 167 ülke ve bölgeyi “tam demokrasiler”, “kusurlu demokrasiler”, “melez rejimler” ve “otoriter rejimler” olarak dört kategoride sınıflandırıyor. 10 puan üzerinden yapılan değerlendirme 5 alt kategoride gerçekleşiyor. Bunlar: “seçim süreçleri ve çoğulculuk”, “hükümetin işleyişi”, “siyasi katılım”, “demokratik siyasi kültür” ve “sivil özgürlükler”.

2023 Endeksi üzerine genel notlarla başlarsak, dünya genelinde demokrasinin karnesinde 2016 yılında başlayan ve pandemi sürecinde sivil özgürlüklerle ilgili ihlaller sebebiyle hızlanan “duraksama ya da gerileme” devam ediyor. Rapora göre 2023 yılında demokrasi, endeksin hazırlandığı ilk yıl olan 2006’dan bu yana görülen en düşük ortalama puanı almış durumda. Endeks ölçütlerinde en yüksek düşüşü melez ve otoriter rejimler sırtlarken 68 ülkenin skorunda gerileme yaşanmasıyla iyileşme oranları çok düşük kalıyor.

Gerilemeye hep bir sebep var. Bu “genel” sebep 2021’de pandemiyken, bu yılki sebebimiz çatışmalar. 2023 yılı raporunun alt başlığını çatışma dönemi ya da çağı olarak çevirebiliriz, ilgilenirseniz raporun uzun versiyonunun ikinci kısmında bu konuda ek bir yazıyı da okuyabilirsiniz. Ukrayna ve Gazze savaşları, Azerbaycan-Ermenistan arasında bu hafta da alevlenen çatışmalar, Sudan’daki iç savaş ve diğer şiddet ve çatışma örnekleri de sıcaklığın düşmeyeceğini gösterir nitelikte. Bu hafta Aposto yazmıştı, Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü’nün yayımladığı “Askerî Denge 2024” adlı raporda “ülkelerin savaş ihtimaline karşı askerî üretimini arttırdığı ve daha büyük stoklar oluşturmaya başladığı” belirtiliyor, dolayısıyla çatışma kelimesini daha fazla duyacağımızın ayak sesleri geliyor. Bu çatışmaların ötesinde raporun, “dünyanın en gelişmiş demokrasileri bile kendi içlerinde siyasi ve sosyal çatışmaları yönetmekte zorlanmakta, bu da İkinci Dünya Savaşı’ndan sonraki seksen yıl boyunca geliştirilen demokratik modelin artık işe yaramadığını göstermektedir” uyarısını da buraya eklemek isterim. Uluslararası ilişkilerde yeni bir döneme girmiş gibiyiz.

Detaya indiğimizde ise Avrupa dışındaki tüm bölgelerin demokrasi skorlarında düşüş gözlüyoruz. Latin Amerika tüm ölçütler üzerinden en fazla gerileyen bölge olmuş, 24 ülkeden 16’sında düşüş var ve bu düşüş aralıksız sekiz yıldır sürüyor. Kuzey Afrika’nın ortalama puanı endeksin en düşük seviyesine gerilemiş durumda. Karayipler ve Orta Doğu’da da düşüş söz konusu. Kanada’nın son yılda demokrasi puanındaki düşüş sebebiyle Kuzey Amerika’da dahi gerileme mevcut. Asya’da Pakistan, bu yıl 11 sıra gerileyerek melezden otoriter rejim kategorisine düşüyor. Bölgeler üzerine ayrıntılı bilgiyi yine raporun uzun halinde bulabilirsiniz.

Dünya çapında seçimler yılı olmasıyla beraber, rapor bu yıl gerçekleşecek 70’ten fazla seçimin sadece 43’ünün tümüyle özgür ve adil olmasını bekliyor. Seçimler her ne kadar demokrasinin gerekliliklerinden olsa da bir ülkede seçimin yapılması o rejimin demokratik olduğu anlamına gelmiyor. Seçimlerin adil, hür ve periyodik olması, yarışın adilliği, sonuçların seçim öncesinde belirsiz olması ve tüm bunların üzerine “muhalefetteki partilerin seçimi kazanabilme ihtimalinin olması” demokrasiyi getiriyor. Dolayısıyla bu yıl gerçekleşecek seçimlerin kaba bir hesapla üçte birinin sonucunun belirsizliği ve ne kadar demokratik olduğu sorusunun altını çizmek gerekiyor.

Detaya inerek tam demokrasi kategorisini incelediğimizde, Yunanistan’ın bu yıl tam demokrasi kategorisine yükselmesiyle birlikte bu dilimde 24 ülke yer alıyor ki bu da dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 8’ine tekabül ediyor. Özellikle seçim süreci ve çoğulculuk ölçütünde aldığı yüksek puan sebebiyle İskandinav ülkeleri en üst sıralarda yer alıyor ve listede Norveç uzun süredir başı çekiyor.

Otoriter rejimlerde yaşadığı belirtilen dünya nüfusu 2022’de yüzde 36,9 iken 2023’te oran yüzde 39,4’e yükseliyor. Bu rejimler listenin 109’uncu sırasındaki Kırgızistan’la başlıyor ve 59 ülke bu dilimde gözüküyor. Zaman içerisinde ülkelerin demokrasi konumunu gösterir grafikte kırmızı ile boyanan bu dilimde, özellikle 10 üzerinden 3 ve 2 puan ve altı alan ülke notlarının yıllar içindeki bariz artışını rakamlara bakmadan yakalayabiliyorsunuz. Son üç yıldır en son sırada, 2021 yılında Taliban’ın yönetime gelmesi ile birlikte 28 sıra birden gerileyerek Kuzey Kore’nin yerini alan Afganistan bulunuyor. Darbe yaşayan Gabon ve Nijer gibi Afrika ülkelerinde 1-1.5 puanlık sert düşüşleri okuyabiliyorsunuz.

Raporda 50 ülke kusurlu demokrasi, 34 ülke is melez rejim olarak sınıflandırılıyor. Melez rejimlerden birisi de Türkiye, son on yılda kusurlu demokrasiler kategorisinden düşmüş durumda. Türkiye bu endekste Avrupa ülkeleri arasında yer alıyor. Fakat bu bölgenin çizelgesinde diğer ülkelerle Türkiye arasında uzunca bir aralık olduğunu söyleyebiliriz.




Kaynak: “Four lessons from the 2023 democracy index.” The Economist. 14 Şubat 2024.

Demokrasi Endeksi 2021 ve 2022’de Türkiye’nin demokrasi puanı 10 üzerinden 4,35’ken bu yıl 4,33’e geriliyor. Türkiye’nin sırası bu yıl değerlendirilen 167 ülke arasında 102’inci oldu ki 109’uncu sıradan başlayan otoriter rejimler kategorisinin sınırlarına yakın duruyor. Raporunun önceki verilerine bakıldığında 2015 yılında 5,12, 2016 yılında 5,04, 2017 yılında 4,88, 2018 yılında 4,37, 2019 yılında 4,09 ve 2020 yılında 4,48 puan bandındaydı. 2020 yılındaki artış, büyük ölçüde muhalefetin 2019 yerel seçimlerinde gösterdiği performanstan kaynaklanmaktaydı, bu alt kategoride puan 2019’da 3,08’de 2020’de 3,50’ye yükseliyor.

5 ölçüt özelinde Türkiye’nin aldığı puanlara baktığımızda, siyasi katılım 6 puan üzerinde seyrediyor ki genel puanı yüksek tutan kategori olduğunu söyleyebiliriz. Yüksekten düşüğe gittiğimizde hükümetin işleyişi ve demokratik siyasi kültür kategorileri 10 üzerinden 5, seçim süreçleri ve çoğulculuk 3,5 ve sivil özgürlükler 2 puan olarak sunuluyor.


Rahmetli dedem durup durup “Mart ayını çıkaralım da” derdi, yani kış geçer, bahar gelir, düze çıkarız. Martlarda dünyanın demokrasi karnesi ne kadar düze çıkacak ve gelecekle ilgili göz kırpabilecek göreceğiz. Mart ayı başlarında V-Dem ve Freedom House 2024 raporlarını da ayrıntılı şekilde yazacağım.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.