Burak Cop yazdı: CHP’nin Konya mitingine neden şaşırmamalıyız?

Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, X hesabından yaptığı paylaşımda CHP’nin Konya mitingi için şehir dışından gelen katılımcılara kent turizmine katkıları için teşekkür edip sağlıcakla şehirlerine dönmelerini diledi. Gülümsedim. Çünkü benim izlenimim çok farklıydı. Her partinin her şehirde yaptığı mitinge çevre il ve ilçelerden birileri gelir, bunda şaşırtıcı bir şey yok. Ancak Konya’daki manzara hiç de Altay’ın nazire ettiği gibi değildi.

Miting alanı olan Kılıçarslan Şehir Meydanı’na 1,5 kilometre mesafedeki Mevlâna Türbesi çevresinden akın akın mitinge yürüyen insanlar pek yabancıya benzemiyordu. Konya’nın sadece kent merkezinden (üç merkez ilçeden) son genel seçimde 93 bin oy alan bir partinin, değirmenini döndürmek için taşıma suya ihtiyaç duyması da gerçekçi değildi.

CHP’nin Konya mitingine neden şaşırmamalıyız?

Çarpıcı olan, Erdoğan’ın bile mitinglerini Kılıçarslan Meydanı’nda yapmaması, çok daha küçük olan Mevlâna Meydanı’nı tercih etmesiydi. CHP açıkçası her babayiğidin harcı olmayan bir işe soyunmuş, ülke seçim sath-ı mailinde bile değilken Konya’da miting yapılabilecek en büyük alanı hıncahınç doldurmayı başarmıştı. Şehrin siyasal gözlemcileri CHP’nin Konya’da tarihi bir miting düzenlediği konusunda hemfikirdi. Peki bu nasıl oldu?

CHP’nin Konya mitingine neden şaşırmamalıyız?
CHP’nin Konya mitingine neden şaşırmamalıyız?

Konya’ya mitingden iki gün önce gittim. Yalnızca mitingi gözlemleyerek şehrin nabzını tutmak mümkün değildi. Konya bir metropol, nüfus bakımından Türkiye’nin 6. büyük ili ve hem güçlü bir sanayi hem de güçlü bir tarım şehri. Üç merkez ilçe olan Selçuklu, Karatay ve Meram’da toplam 1,5 milyona yakın insan yaşıyor. Geniş caddeleriyle ferah ve temiz bir şehir. Özellikle de 700 bin nüfuslu Selçuklu’daki metropol yaşamına, insan profiline baktığımda “CHP nasıl olur da burada şimdiye kadar aldığının iki katı oy alamamış?” diye düşündüm. Konya’da kaldığım süre boyunca cevabını aradığım sorulardan biri de buydu.

AKP, CHP ve İYİ Parti tandanslı kişilerle konuştum. Kimi KOBİ sahibi, kimi gazeteci, kimi akademisyendi. Siyasi görüş ayırt etmeden söylüyorum, herkesten sıcaklık ve misafirperverlik gördüm. Bana vaktini ayıran tüm Konyalılara müteşekkirim. Gazeteci Ahmet Ünver’e ise mihmandarlığı ve emeği için özellikle teşekkür etmek istiyorum.

Gözden kaçan atılım

CHP’nin geçen yıl yerel seçimlerde yurt genelinde yaptığı atılımın belirgin olduğu, ancak merkezde belediye kazanamadığı için pek dikkat çekmediği bir il Konya. 2019’da Konya’da 6 bin nüfuslu küçücük Tuzlukçu’dan başka belediye kazanamayan CHP, 2024’te aralarında merkez dışındaki en büyük ilçe olan Ereğli’nin de bulunduğu 5 belediyeyi kazandı.

Konya’da AKP’nin kan kaybı çok çarpıcı. Tüm Türkiye’de kan kaybediyor zaten ne var bunda demeyin. Burası Millî Görüş’ün daha 1977’de belediyeyi aldığı yer. 1990’larda da “Refah Partisi Belediyeciliği”nin prototipini oluşturdu Konya. Daha 2019’da AKP’nin büyükşehir adayı %70’in üzerinde oy aldı. 2024’te ise %49 ile seçildi. Bu büyük bir düşüştü.

Konuştuğum, Erdoğan’a bağlılıkları devam eden iş insanları ilginç ipuçları verdiler. Biri “Son yerel seçimde AK Parti’ye oy vermeyecektim, sonra vicdanım el vermedi, Erdoğan’ı düşünerek lanet olsun deyip oy attım” dedi. Bir diğeri ise “Erdoğan’a bağlıyım ama bazı noktalarda yanıltıldığını düşünüyorum” diye konuştu.

Her ikisi de İBB’de yolsuzluk yapıldığına inandıklarını söylüyorlar ama satır aralarından eleştirel yaklaşımları sızıyor. Bu iki kişiden biri “Peki bizim belediyelerimizde de hırsızlık yapılmadığı ya da tüyü bitmemiş yetim hakkı yenmediği ne malum” deyip ekliyor: “Ebru Gündeş konserine harcadığı para için Mansur Yavaş çok eleştirildi. Ama Konya Büyükşehir Belediyesi de birilerini getiriyor ve büyük paralar ödüyor”.

CHP’nin Konya mitingine neden şaşırmamalıyız?
CHP’nin Konya mitingine neden şaşırmamalıyız?

İBB’de yolsuzluk olduğuna kani olmuş görünen diğer kişi de 19 Mart süreciyle ilgili halkla iletişim bağlamında sorun görüyor: “Yapılanları (operasyonlar ve tutuklamalar) normal görüyorum ama AK Parti açısından halka izahta bir sıkıntı var”. İmamoğlu’na yönelik suçlamaların haksız çıkabileceğine dair az da olsa bir temkin payı bırakıyor. Peki sizce CHP ne yapmalıydı sorusuna da şöyle yanıt veriyor: “Solcular benim hırsızım iyidir dememeli. CHP treni kaçırdı. (Belediyelerde) Hatası olan varsa gerekeni yapmalı ve sonra AK Parti’ye dönüp şunu demeliydi: Amma velakin sen de kendi kapının önünü süpür”.

Çokça söylenen, AKP ile MHP arasında tepedeki işbirliğinin tabanda olmadığı iddiasının doğruluğunu sınamaya çalışıyorum. Milli Görüşçü işadamı hiçbir zaman ülkücüleri ve Bahçeli’yi sevmediğini, MHP’yi samimi bulmadığını, ANASOL-M koalisyon hükümeti döneminde MHP’nin 8 yıllık kesintisiz eğitime oy verdiğini söylüyor. Bu kişi Milli Görüş dışından kişilerin AKP’de yükselmesinden de hoşlanmadığını, bunun tek istisnasının Süleyman Soylu olduğunu söylüyor. Diğer Erdoğancı işadamı ise “MHP’yi eskiden sevmezdim, ancak 15 Temmuz’dan beri sempatik geliyor” diyor.

Konya gibi bir yerde, hele bir de iş insanıysanız Erdoğancı olmamak zor. Ancak zamanla fikri değişene de rastladım. 2017 referandumunda başkanlık sistemine evet oyu veren, yani yakın geçmişe kadar AKP yanlısı olan bir diğer işadamı sonradan pişman olduğunu söylüyor. Her şeyin tek kişiye bağlandığı sistemin yürümediğini, Erdoğan ile gönül bağının “Ben ekonomistim” çıkışından sonra koptuğunu belirtiyor. Biraz da aslına rücu eder gibi bir hali var, “Babam Ecevitçiydi” diyor ve kendisini sosyal demokrat olarak tanımlıyor.

AKP taksicileri kaybetmiş

Geçmişte birkaç kez AKP’ye/Erdoğan’a oy verdiğini söyleyip sonra uzaklaşan kişilere en çok taksiciler arasında rastladım. Konya’da 4 gün boyunca 10 farklı taksiciyle konuştum. Bu söylediğimi acayip bulabilirsiniz ama yalnızca Konyalı taksi şoförlerinin oy kullandığı bir seçim yapılsa Erdoğan’ın hiç şansı olmaz. Aralarında muhafazakâr Kürt de vardı, Yavuz Ağıralioğlu’nu beğenen sağcı da, inatçı Atatürkçü de, “son seçimde kerhen Kılıçdaroğlu’na oy verdim” diyen mutedil de.

Konuştuğum gazetecilerden AKP içindeki çatlaklara dair ilginç bilgiler ediniyorum. Büyükşehir Belediye Başkanı Altay ile Konya Karapınarlı Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum arasındaki güç mücadelesinden bahsediyorlar. AKP’nin mevcut il başkanının Kurum’a bağlı olduğunu ve Belediye Başkanı ile arasının iyi olmadığını söylüyorlar. Gemi su aldıkça çatışma büyüyor. 2019’un sarı ağırlıklı seçim haritası 2024’te yerini rengarenk bir haritaya bırakmış: AKP’li ilçe belediyesi sayısı 24’ten 15’e düşmüş.

CHP’nin Konya mitingine neden şaşırmamalıyız?
CHP’nin Konya mitingine neden şaşırmamalıyız?

Gemi su alıyor ancak CHP bundan yeterince yararlanamıyor. Konya’da üçüncülükten ikinciliğe terfi edememesinden mütevellit, AKP karşıtı oylar kendilerine CHP yerine başka havuzlar buluyor. CHP 2019’da büyükşehirde aday göstermeyip İYİ Parti’yi destekledi, AKP %70’i geçerken İYİ Parti %20’de kaldı. 2023 genel seçiminde Saadet ve Gelecek gibi partilerin desteğine rağmen ancak %13 alıp MHP’nin ardından üçüncü oldu CHP. Son yerel seçimde ise büyükşehirde muhalif oyların çekim merkezi Yeniden Refah oldu, %23,5 alarak CHP oylarını neredeyse ikiye katladı.

Bu kader mi peki? Konuştuğum bir gazeteci Konya eşrafının atadan dededen beri sağ görüşlü olduğunu söyleyip “Sağdan sola geçiş bizde çok zordur” diyor. “Konyalı tuttu mu kolay salmaz, zor bırakır” deyip ekliyor; “CHP de son yıllara kadar Konya’yı çok ciddiye almaz, sağın kalesidir diye boşlardı”. Özellikle Selçuklu’nun toplumsal yapısına dikkat çekip CHP burada atılım yapamaz mı diye sorduğumda ise, az önceki tespitiyle çelişkili gibi görünen bir şey söylüyor: “Konya’da sol potansiyel vardır. Ama ateşlemek lazım”.

Karatay, Meram, Selçuklu…

Bu noktada Konya’nın 3 merkez ilçesinin profiline değinmem gerekiyor. Karatay, şehrin “eski” merkezi. Selçuklu ve Meram’a göre biraz daha köhne bir görünümü var; dar sokaklar, eski binalar ve ucuz kiralarıyla şehrin görece yoksul kesimini barındırıyor. Burası CHP’nin kolayca atılım yapabileceği bir yer değil. Dinamik bir toplumsal yaşam yok burada.

Meram yüksek katlı yapılaşmanın olmadığı, çoğu villa niteliğinde birkaç katlı binalardan oluşan, ferah ve mamur, Konya’nın yerli halkının daha ziyade hali vakti yerinde olan kısmının yaşadığı ilçe. Ancak kentsel alan kadar kırsalı da geniş Meram’ın. Hareketli bir sosyal yaşamı olduğu söylenemez. Kentsel ve kırsal özellikleri bir arada barındıran bir yer.

Gelelim Selçuklu’ya. Ankara’da Çankaya neyse Konya’da da Selçuklu o. Konya sanayisinin önemli bir kısmı burada. 42 bin kapasiteli stadyum burada. Beyaz yakalı nüfusun en yoğun olduğu ilçe. Memur nüfusu da yüksek. Epey kozmopolit bir yapısı var.

CHP’nin bugün Konya’da, partilerin ülke genelindeki oy oranlarını anketlerden süzebildiğimiz kadarıyla, “hiçbir şey yapmasa bile” ikinci sırayı elde edebileceğini zannediyorum. Bugünden yarına birinciliği hedeflemek gerçekçi olmaz ama Konya içe kapalı, hayatın yavaş aktığı bir şehir değil, dolayısıyla CHP çok daha iyisini yapabilirdi, gelecek seçimde de yapma olanağı var.

Konya’nın tarımda (Torku), tarım makineleri sanayiinde (TÜMOSAN), otomotiv yedek parçalarında (AYD Otomotiv), çimentoda (Lafarge) ve daha pek çok sektörde devasa sanayi kuruluşları var. Beş büyük OSB’nin yanı sıra çok sayıda küçük sanayi sitesine sahip bir şehirden bahsediyoruz. Ayrıca üçü devlete ait, ikisi özel olmak üzere tam 5 üniversitesi var.

“Dindar seçmene dindar aday” basitliği

Burası sadece tarım açısından değil CHP açısından da bereketli toprak. Ancak Konya’ya baktığında sadece “muhafazakarlık” gören yönetici akıl geçmiş dönemlerde “dindar seçmene dindar aday sunalım” basitliğini aşamadığı için, bu şehirden en az 2 “has CHP’li” milletvekili çıkarma şansı varken, bir ile biri toplayıp ancak bir buçuğa ulaşmışlar.

CHP 2018’de ilk sıraya Abdüllatif Şener’i, ikinci sıraya Saadetli adayı koyarak seçilmelerini sağlamış. 2023’te ise ilk sıraya il başkanı Barış Bektaş’ı, ikinci sıraya Ahmet Davutoğlu Konyalı diye Gelecek Partili birini koymuş ve yine sadece iki aday seçilebilmiş. Her iki seçimde de hata, ittifak adaylarını üçüncü sıraya koymamak olmuş. Bu yapılsaydı canlarını dişlerine takarak seçilmek için uğraşırlar, seçilememeleri halindeyse siyasi iddialarının toplumsal karşılığı olmadığı tescillenmiş olurdu (Yeri gelmişken, bugün artık CHP 2 değil 3 milletvekili çıkarma gücüne sahip).

Toparlamak gerekirse ben değişime kredi açmaya hazır bir Konya gördüm. O yüzden böyle iddialı bir miting yapılabilmesine hiç şaşırmadım. Fakat bunun iktidar cenahının hoşuna gitmediği kesindir. Ertesi gün Özgür Özel’e AKM önünde nazar değmesinin tevafuk olup olmadığına da siz karar verin.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.