Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

İBB Başkanı İmamoğlu’ndan “teftiş” açıklaması: “İçişleri Bakanı’nı derhal istifaya davet ediyorum”

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, “bazı belediye çalışanlarının terör örgütleriyle iltisaklı olduğuna yönelik iddialar” gerekçe gösterilerek başlatılan teftişle ilgili İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yu eleştirerek “Ben MİT miyim? Yargı kurumu muyum? Bunları tespit etmiş bakan. Yerinde oturuyor. Bunu basına söylüyor. İBB çalışanları orada çalışıyor. İçişleri Bakanı’nı derhal istifaya davet ediyorum” dedi.

Cumhuriyet Halk Partili (CHP) belediye başkanlarıyla Ankara’da bir araya gelen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, CHP Genel Merkezi’nde açıklama yaptı. Açıklamada CHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun ve dokuz büyükşehir belediye başkanı daha yer aldı.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun İBB bünyesinde “terör örgütleriyle iltisaklı kişilerin işe alındığı” yönündeki iddiasına tepki gösteren İmamoğlu, “Teftiş doğaldır. Belediyeler olarak teftiş edilmekle ilgili hiçbir sorunumuz yok. Belediyelerimiz teftiş edilmektedir, edilecektir. Her müfettişimizi de nasıl saygılı biçimde ağırladığımızı, görevlerini yapmaları için nasıl imkanlar sunduğumuzu saygın müfettişlerimiz bilirler. Sayın bakanın terörle ilgili mücadelesini biz onu öğretecek değiliz. Fakat yanlış giden birtakım sorunları kronolojik olarak aktarmak isterim. İçişleri Bakanlığı koltuğunda oturan zat İBB’de tam 557 terörist olduğunu iddia etti. Bir gün önce de Türkiye’de toplam 160 terörist olduğunu söyledi” dedi.

“Bakanlık hiçbir cevap vermedi”

Süleyman Soylu’nun İBB’yle ilgili iddiaları ilk olarak iki hafta önce gündeme getirdiğini hatırlatan İmamoğlu, şunları söyledi:

“Üzerinden tam iki hafta geçti. Bu 15 gün boyunca İçişleri Bakanlığı ne yaptı? Hiçbir şey duymadım, hiçbir yazı almadım. Belediye başkanı olarak bir kısım işlemler başlattık. Devlet adabına uygun bir biçimde bu beyanı ciddiye alarak 15 Aralık’ta benim olurumla teftiş kurulundan bir araştırma ve soruşturmaya izin verdim. Dolayısıyla o gün itibarıyla bu çalışmayı da başlattık. Bu 15 Aralık’ta benim soruşturmaya dair verdiğim iznin belgesi bu. Ortaya atılan ihbarı biz kurumsal olarak ne yapacağımızı bilerek hareket ettik. Aynı tarihte İçişleri Bakanlığı’na bizzat yazı yazdım. Bilgi istedim. Dedim ki “Bakanlık bize bu konuda bilgi versin. Kimdir bunlar? Bir teröristle ilgili tespit varsa, bir bakanlık terörist diyorsa ciddiye almalıyız değil mi? Bakanlık hiçbir cevap vermedi.”

“Twitter’dan soruşturma başlatılmasına ilk kez şahit oluyorum”

İçişleri Bakanlığı’nın İBB’yle ilgili teftiş kararını Twitter’dan duyurmasını eleştiren İmamoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Açıkçası devletin Twitter’dan bir soruşturma izni başlatmasına ilk kez şahit oluyorum. Bu teftişi başlatma biçimi böyle olmaz. 15 gün sonra bir pazar akşamı tweet’ ile bu süreci başlatmak aklına geldi. Çünkü Sayın Cumhurbaşkanı pazar günü konuştu. İstanbul’la ilgili mesajlar verdi. Cumhurbaşkanının bu konuşmasından sayın bakan her zamanki gibi rol kapma çabasına girdi. 16 milyonluk bir şehrin belediye başkanı olarak, 86 bin çalışanı olan bir belediyenin başkanı olarak bu açıklamayı kınıyorum. Kendi resmi hesabından terör örgütlerinin reklamını yapan bir bakanlık. Hangi biriniz sayı ile tespit yapıldıktan sonra teftiş başlatıldığını duydunuz? Sayı veriyorsunuz. ‘Bunlar terörist’ diyorsunuz, sonra teftiş başlatıyorsunuz. Ne teftişi? Sen bakanlıksın. Teröristse tut kulağından götür at hapse.”

“Soruşturma açılması gereken yer Adalet Bakanlığı”

İBB’de işe alınanlardan adli sicil kaydı istendiğini hatırlatan İmamoğlu, şunları söyledi:

“Böyle bir sürecin uygulanması akıllara zarar. 557 terörist tespit ettik diye teftiş başlatıyorsun. Bu işin prosedürü bellidir. Size bir kişi başvuru yapar. Başvurulardan uygun olan kişiyi tespit edersiniz. Almaya karar vermişseniz ondan birtakım belgeler istersiniz. O belgeler arasında da adli sicil kaydı vardır. Gider Adalet Bakanlığı’ndan alır. İçişleri Bakanı yanlış yere soruşturma açıyor. Soruşturma açması gereken yer Adalet Bakanlığı.”

“Cumhurbaşkanı’nı göreve davet ediyorum”

557 teröristi tutuklamıyorsa bir başka soruşturma açılması gereken bir başka yer İçişleri Bakanlığı’dır. Hatta bakanın kendisidir. Bu anlamda bir vatandaş olarak Sayın Cumhurbaşkanını göreve davet ediyorum” diyen İmamoğlu iktidarı gündem saptırmakla eleştirerek “Ekonomi ortada, dövizin durumu ortada, bundan faydalananlar ortada, insanların çektiği zarar ortada. Bütün bu süreç olurken ‘Siz bunu görmeyin, biz başka bir gündem yaratalım’ çabası içindeler” dedi.

“Seçimde de sandık görevlilerini terörist ilan ettiler”

2019’da İstanbul’da yapılan yerel seçimin tekrarlanması sürecini hatırlatan İmamoğlu, şöyle konuştu:

“Biz, yol arkadaşlarımız sıklıkla terörist ilan edildiler. Hepinizin hafızasında tazelemesi gereken bir husus var. Aynı kişiler İstanbul seçiminde de bütün sandık görevlilerini terörist ilan ettiler. Ne oldu? ‘Çaldılar’ dediler, ‘Hırsız’ dediler. Sonra ‘Hukuken değil siyasi olarak söyledik’ dediler. Tek bir kişiyle ilgili ne bir soruşturma yapıldı, ne bir tutuklama yapıldı. Millet artık gülüyor. İki kere İstanbul’da halkın cevap verdiği, büyük bir demokrasi dersi verdiği süreci yaşamış insanlarız. Kim konuşursa kim konuşsun, 16 milyon kişinin yaşadığı bir şehir ve 86 bin kişinin çalıştığı bir belediye karşısında kim konuşursa konuşsun dikkatli olmaya davet ediyorum.”

“Derhal istifaya davet ediyorum”

İmamoğlu, “Ben MİT miyim? Yargı kurumu muyum? Bunları tespit etmiş bakan. Yerinde oturuyor. Bunu basına söylüyor. İBB çalışanları orada çalışıyor. İçişleri Bakanı’nı derhal istifaya davet ediyorum” diye ekledi.

Seyit Torun: “Saraydaki şahsın dertleri depreşti”

İmamoğlu’nun ardından söz alan CHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkanı Yardımcısı Seyit Torun da “Saray’daki şahsın bu aralar dertleri depreşti. Hâlâ 31 Mart seçimlerini içine sindiremedi” diye konuştu.

İYİ Parti lideri Akşener: “Kendi kendinize sandıkta şamar yemenin taşlarını döşemeyin”

İzmir’de Ege Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği’nin toplantısına katılan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, İçişleri Bakanlığı’nın İBB’ye yönelik özel teftiş başlatmasını eleştirdi. Akşener, “Bu millet sandıkta hür iradesiyle attıkları oyların sonuçlarına el uzatanları her daim cezalandırmıştır. Yapmayın beyefendiler, yapmayın. Kendi kendinize sandıkta şamar yemenin taşlarını döşemeyin. Türkiye huzursuzluktan bıktı. Türkiye bu gerilimden bıktı. Bu millet ucuz kutuplaştırmalar üzerinden birbirine düşman edilme eylemlerinden bıktı. ‘Biz artık huzur istiyoruz, işlerimizi doğru düzgün yapmak istiyoruz. Biz artık üretmek, dürüst, namuslu bir biçimde çalışıp, vergimizi ödeyip, istihdam yaratmak istiyoruz. Her dakika başımıza bir iş gelecekmiş tedirginliğiyle bu hayatı sürdürmek istemiyoruz’ diyor bu insanlar. Bunlara kulak verin. Benden söylemesi” dedi.

HDP’li Beştaş: “Soylu’nun yeri Yüce Divan ve adliye koridorları olmalı”

TBMM’de basın toplantısı düzenleyen HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, İBB’ye yönelik teftişe sert tepki gösterdi. Beştaş, şöyle konuştu: “Süleyman Soylu’nun İçişleri Bakanı sıfatıyla artık o koltukta hiçbir şekilde oturmaması gerekirken, aslında yeri Yüce Divan ve adliye koridorları olması gerekirken ve şimdi kayyum darbesini yapan, kayyum darbesinden sonra kayyumların yolsuzluklarını koruyan, kent soygunlarına kendisini siper eden bir suç işleri bakanı yeni bir iddia ortaya attı ve hakikaten terör, iltisak, bayrak, millet, vatan onların elinde bir maymuncuk anahtarına dönüştü adeta. Bu maymuncuk anahtarıyla sandıkla alamadıkları, sandıkla giremedikleri her yere bu anahtarla girmeye çalışıyorlar.”

“Kendi halkının iradesini fethetmeye çalışan bir iktidar anlayışıyla karşı karşıyayız” diyen Beştaş, sözlerini şöyle sürdürdü:

“İktidarın hesabını vermesi gereken şeyler var tabii ki. 20 Aralık gecesi yandaşlarına yaptırdığı döviz vurgununun hesabını vermeli. Yargıda işlem açılabilir hemen, bizce soruşturma başlayabilir. Yine şimdi karşımızda sandık korkusuyla titreyen bir iktidar var. Biz ‘erken seçim’ dedikçe, onlar da sandıkta alamadıkları her yere yönelik böyle bir operasyonel tutum içine giriyorlar. Şimdi de Kürt düşmanlığının adı, iltisak kavramı oldu. Ne diyorlar? İltisaklılarmış. İltisak, artık terörün başka bir adı, Kürt düşmanlığının başka bir adı oldu.”

Soylu: “Türkiye’yi alarmda tutmak zorundayız”

Teftiş ile ilgili bugünkü ilk açıklama sabah saatlerinde İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’dan gelmişti. Ankara’da AFAD Konferans Salonu’nda gazetecilere konuşan Soylu, İBB’ye yönelik başlatılan özel teftişle ilgili olarak “Yarın öbür gün yapılacak bir eylem bu kişiler üzerinden gerçekleştirilirse bu sefer kalkıp şunu sormazlar mı ‘Siz ne iş yapıyorsunuz?’ diye? Burada işe alınanlar sadece mahalleleri süpürmüyorlar. Bir bölümü kamunun çok kritik yerlerindeler. Biz bunları izlemeyelim mi, takip etmeyelim mi? Kimsenin belediyesiyle işimiz yok. Bizim terörle mücadeleyle işimiz var. Bunu yapmak zorundayız. Türkiye’yi alarmda tutmak zorundayız” demişti.

Soylu, sözlerini şöyle sürdürmüştü:

“Anayasanın ve kanunların verdiği yetkiye dayanarak böyle bir şikayeti araştırmakla mükellefiz. İBB’ye gassal olarak, sözde imam olarak alınan bizzat PKK/KCK tarafından, hatta maaşlarının bir bölümünün terör örgütüne nakledildiği konusunda anlayışların olduğu ve bu konuda organizasyon içinde olanların bir kısmı tutuklandı. Bunlar belediyede çalışıyorlar. Bir polisin şehadetine karışmış olanları, Apo’nun serbest bırakılması için eyleme katılanları, PKK’yla ilgili yazılama yapanları ve nihayetinde sözde kendisini din görevlisi olarak tanımlayıp bu konuda dini istismar ederek PKK ve KCK tarafın evirmeye çalışırsanız bu normal mi? Bunu bir siyasal mesele haline getirmek, ‘Üzerime geliyorlar’ demek bana göre sorumsuzluk örneğidir. Bu terörle mücadele etmektir. Terörle mücadele etmek zorundayız.”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.