Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Eczacılardan 14 yıl sonra miting kararı: Veresiye defterleri kabardı, kâr oranı yeterli değil, ilaç krizi sürüyor

Eczacılar, yaşadıkları zorlukları anlatmak ve Sağlık Bakanlığı’nın yayımladığı ek ödeme yönetmeliğine tepki göstermek için 14 yıl aradan sonra Ankara’da miting düzenleyecek. Pazar günkü (16 Ekim) miting öncesinde eczacıların ilaçlardan aldığı kâr oranlarında değişikliğe gidildi. Kapanma tehlikesi yaşayan eczanelerin içinde bulunduğu durumu Medyascope‘a anlatan İstanbul Eczacı Odası Başkanı Ecz. Pınar Özcan, kâr oranlarındaki değişiklikle ilgili “Düzenleme devede kulak bile değil, bizim için miting öncesinde kaşıkla verip sonrasında kepçeyle alınacak bir durum” dedi.

Türk Eczacıları Birliği ve İstanbul Eczacı Odası ile Ankara Eczacı Odası’nın da aralarında olduğu 54 bölge eczacı odası, ekonomik sorunlar nedeniyle kapanma tehlikesi yaşayan eczanelerin içinde bulundukları zorlukları anlatmak için 16 Ekim Pazar günü Ankara’da miting yapacak.

İstanbul Eczacı Odası Başkanı Ecz. Pınar Özcan, eczacıların yaşadığı sorunları Medyascopea anlattı.

Eczanelerin daha önce bu kadar kötü bir dönemden geçmediğini vurgulayan Özcan, “Uzun zamandır çözülememiş sorunlarımız artık katlanılamaz hale geldi, dayanacak gücümüz kalmadı. Her iki eczaneden biri kapanma tehlikesi yaşıyor” dedi.

Eczacıların kâr oranında değişiklik

Pınar Özcan, gittikçe düşen kârlılık oranlarından ve artan maliyetlerden olumsuz etkilendiklerini belirterek, “Eczacıların ayakta kalmasını sağlayan kârlılık baremlerinde yapılan düzenleme 2004 yılından beri enflasyon oranında güncellenmedi. 2022’de, 2004 yılının oranlarına göre hizmet vermekte zorlanıyoruz” diye konuştu.

Resmi Gazete’nin bugünkü (12 Ekim) sayısında, “Beşeri Tıbbi Ürenlerin Fiyatlandırılmasına Dair Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair Cumhurbaşkanı Kararı” yayımlanarak yürürlüğe girdi. Fiyatı 100 TL’ye kadar olan ilaçlarda yüzde 25 olan kâr payı yüzde 28’e çıkarıldı. Ecza depolarının kâr oranlarında ise değişikliğe gidilmedi.

Özcan, bu düzenlenmenin devede kulak kaldığını belirterek şunları söyledi:

“Düzenleme devede kulak bile değil, bizim için miting öncesinde kaşıkla verip sonrasında kepçeyle alınacak bir durum. 2004’ün 10 lirası ile 2022’nin 10 lirasının değeri aynı değil, burada yapılan o düzenlemeyle ilgili. Enflasyon kaybımızı asla karşılamıyor, düzenlemeyle bir şey kazanmıyoruz. İlaca yapılacak ilk zamla zaten o iyileştirmeyi geri alacaklar. Bizim talebimiz, güncel enflasyon rakamlarına göre güncellenme, hatta İlaç Fiyat Kararnamesi’nin yeniden yapılandırılması.

“Kamu eczacıları hak kaybı yaşıyor”

Kamuda çalışan eczacıların da hak kayıplarına maruz kaldığının altını çizen Özcan, devlet memuru statüsünde olmalarına rağmen maaş düzenlemelerinin dışında tutulduklarını, katsayı adaletsizliği yaşadıklarını ve itibarsızlığa uğradıklarını dile getirdi.

Kontrolsüz açılan fakülteler ve niteliksiz eğitim

Kontrolsüz açılan eczacılık fakülteleri sonucunda “işsiz eczacı ordusu” geldiğini aktaran Özcan, eğitimin niteliğinin de düştüğünü vurguladı.

Özcan sözlerini şöyle sürdürdü:

“Korkunç bir eczacılık fakültesi enflasyonumuz var. Akademik olarak yeterli olması gereken mesleklerde bu tip fakülte enflasyonları eğitimin kalitesizliğine, bu da sağlıkta kalitesiz hizmete sebep oluyor. Yani teknik olarak fakülteleri dolduramıyorsunuz, akademik kadro olarak dolduramıyorsunuz, mezunları istihdam edemiyorsunuz. Çocuklar siyasi politikalara alet edilmiş bir fakülte açma hevesinin kurbanı oluyorlar.”

İlaç krizi sürüyor

Türkiye’de uzun bir süredir ilaç krizi yaşanıyor. İlaç fiyatlarındaki değişim yönetmelik gereği euro kuruna göre belirleniyor ve 2022 için 1 euro değeri 6,29 TL olarak kabul edildi. Özcan da yaşanan ilaç krizinin en büyük nedenlerinden birinin bu durumdan kaynaklandığını söyledi.

Üreticilerin maliyet nedeniyle piyasaya ilaç vermemeye başladığını aktaran Özcan, her hastalık grubunda ilaç yokluğu yaşandığını, hastaların tedavilerinin sekteye uğramaya başladığını dile getirdi.

Özcan, “Düzenlemeler basitçe yapılabilir. Devlet, sosyal devletse hastanın ilaca ulaşımını her şekilde sağlamak durumunda. Gerekli önlemleri bunları yaşatmadan almak zorunda” dedi.

OKUYUN | Resmi kurumlar “ilaç krizi” olduğunu yalanlıyor, hastalar ve eczacılar aksini söylüyor: “Burun spreyi bile yok”

“İlacını bulamayan hastalar ilk bize tepki gösteriyor”

İlacını bulamayan hastaların, çoğu zaman eczacılara tepki gösterdiğinin altını çizen Özcan, “Eczacılarımız, mahallerinin en güvenilen noktasıdır. Güvenilir sağlık danışmanlığı rolümüz var, sağlık alanındaki bütün dertlere derman olmaya çalışırız. Vatandaş ilaca ulaşma veya para ödemeyle alakalı sıkıntı yaşadığında ilk karşısındakine tepki veriyor. Bazen sözlü tartışmaların bize yöneltildiği durumlar elbette oluyor” diye konuştu.

Katlanan veresiye defterleri

Ekonomik krizin herkesi etkilediğini vurgulayan Özcan, veresiye defterlerinin katlandığını aktardı.

“Hastaya parası olmadığı için ilaç vermemek büyük bir vicdan hesabı” diyen Özcan, sözlerini şöyle sonlandırdı:

“Tanıdığımız hastalarımıza zaten ilacı verip ‘Sonra getirirsiniz’ diyoruz ama artık o insanların da ekonomisi çok bozuldu. Veresiye defterleri korkunç derecede katlandı. İstanbul için her eczanenin en az 25 bin lira veresiyede bekleyen borcu var diyebilirim. Bu artık eczanelerin altından kalkabileceği bir durum değil. Eczacılar olarak haklarımızı istiyoruz.”

OKUYUN | Adım adım ilaç krizine doğru: Artan döviz kuru ve zam beklentisi sebebiyle yüzlerce ilaç için “yok” deniliyor

OKUYUN | Resmi kurumlar “ilaç krizi” olduğunu yalanlıyor, hastalar ve eczacılar aksini söylüyor: “Burun spreyi bile yok”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.