Ruşen Çakır yazdı: Kılıçdaroğlu’nun adaylığına hazır mısınız?

Altılı Masa’nın ortak cumhurbaşkanı adayının kim olacağını pek yakında öğreneceğe benziyoruz. Nisan, Mayıs ayları seçim için zikredildiğine göre zaten vakit de kalmış değil. Şahsen çok da beklemek gerekmediğini, ortak adayın Kemal Kılıçdaroğlu dışında bir ismin olma ihtimalinin artık iyice ortadan kalktığını düşünüyorum. Bu yazıda sorulardan hareketle neden böyle düşündüğümü söylemek ve Kılıçdaroğlu aday olursa kazanıp kazanamayacağını tartışmak, daha doğrusu seçim anına kadar süreceği aşikar olan bu tartışmaya bir ucundan katkıda bulunmak istiyorum.

Ekrem İmamoğlu tam anlamıyla devreden çıktı mı?

Kılıçdaroğlu’nun adaylık iddiası, başörtüsü çıkışı ve hemen ardından çıktığı ABD gezisiyle epey aşınmış ve gözler diğer isimlere, yani Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’a çevrilmişti. Hakaretten hapis cezasına mahkum edilmesiyle birlikte İmamoğlu’nun adı iyice ön plana çıktı. Meral Akşener de bu olayı Kılıçdaroğlu’nu adaylıktan caydırmanın bir aracı olarak kullanmak istedi, başta liderleri olmak üzere CHP’lilerden daha fazla İmamoğlu’na sahip çıktı.

Ne var ki daha mahkeme günü Almanya’da bulunan Kılıçdaroğlu ise ilk andan itibaren, siyasi olduğu bariz olan bu mahkeme kararının cumhurbaşkanlığı seçimiyle alakasını en aza indirmeye çalıştı ve bunda da galiba başarılı oldu. Yüksek Seçim Kurulu’ndan (YSK) gelen  “Seçilse de mazbata alamaz” türü çıkışlar da İmamoğlu’nu aday göstermenin çok riskli olduğunun kanıtı olarak benimsendi ve bu seçenek büyük ölçüde rafa kaldırıldı.

Mansur Yavaş devreye giremez mi?

Normalde girebilirdi fakat yaşanan onca şeyden sonra önceliğin Yavaş’ta değil de İmamoğlu’nda olduğu (ya da ona geçtiği) ortada ve İmamoğlu’nun aday gösterilmemesi de Kılıçdaroğlu ve ekibi tarafından Yavaş’ın önünün kesilmesinin de önde gelen gerekçesi olacağa benziyor. Öte yandan başından itibaren adaylık konusunda sessiz kalmayı yeğleyen ve bu sayede elini bir ölçüde güçlendirmiş olan Yavaş’ın zamanın iyice azaldığı şu günlerde bir şeyler söylemeye başlaması gerekiyordu ama yapmadı. Sonuçta uzun bir süre kazandıran suskunluğu Yavaş’a artık kaybettirdiğini de söyleyebiliriz. Yavaş’ın da devre dışı bırakılmasında “Kürt oyları”nı alamayacağı yönündeki önermelerin de bolca kullanıldığını gördük ve bundan sonra da göreceğe benzeriz.

Kılıçdaroğlu neye güveniyor?

Tabii ki partideki kurmaylarına ama en çok da Akşener hariç Altılı Masa’daki parti liderlerine. Bu dört liderden her biri Kılıçdaroğlu’nun adaylığına sıcak baktıklarını bir şekilde sezdiriyorlar. Altılı Masa’nın başından itibaren bir şekilde gündemde olan “küçük parti/büyük parti” ayrımının son günlerde daha ciddi bir şekilde gündeme gelmesi ve Akşener’in Altılı Masa’dan ziyade Millet İttifakı’na selam yollaması boşuna değil.

Kılıçdaroğlu Akşener’i nasıl ikna edecek?

En zor husus bu. Zaten kamuoyu araştırmalarında diğer isimlere göre en alt sırada yer alan Kılıçdaroğlu’nun Akşener’i ve partisi İYİ Parti’yi yanına almadan seçim kazanması imkansız. Akşener’in de bu saatten sonra CHP ile birlikte hareket etmekten vazgeçmesi mümkün değil. Dolayısıyla Kılıçdaroğlu’nun Akşener’i öncelikle seçimi kazanacağına ikna etmesi gerekiyor. Ama buna ek olarak güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçişin, bir diğer deyişle Akşener’in başbakan olma hayalini gerçekleştirmesinin de hızlı ve kolay olacağını gösterebilmesi gerekiyor.

Kılıçdaroğlu kazanır mı?

Öteden beri şu görüşümü dillendiriyorum: “Kılıçdaroğlu aday olmakta kararlı. Fakat son aşamada kazanma ihtimalinin az olduğunu görürse feragat edip Altılı Masa’ya İmamoğlu ve Yavaş’tan birini önerir.” Gördüğüm kadarıyla Kılıçdaroğlu, demek ki kazanacağından emin. Neye dayanarak bu kadar emin, bilmiyorum, fakat bazılarının ısrarla iddia ettiği gibi Erdoğan’ın gönlündeki rakibin o olduğuna da hiç emin değilim.

Kılıçdaroğlu nasıl kazanabilir?

Öncelikle Altılı Masa’nın, Akşener başta olmak üzere güçlü bir şekilde yanında olması gerekiyor. İkinci olarak güçlü bir kadroya ihtiyacı var. Eğer kadrosunu oluştururken Altılı Masa’dakilerin gönlünü hoş tutmayı öncelerse baştan kaybeder. Ardından profesyonel bir ekibin yardımıyla Altılı Masa’nın ortak programını seçmenlere etkili bir şekilde aktarabilmesi şart. Propagandasını Erdoğan karşıtlığı yerine “yepyeni bir Türkiye inşası” temeline oturtursa şansı daha da artacaktır. Kısacası beş yıl önce Muharrem İnce’nin yaptıklarını yapmayıp yapmadıklarını yaparsa işi kolaylaşır.

Son olarak, Mansur Yavaş’ı ama bilhassa Ekrem İmamoğlu’nu kampanyada yanında bulundurmasının pozitif etkisi olacaktır. Kılıçdaroğlu kazansa da kaybetse de boşalacağı kesin olan CHP liderliğinin en güçlü adayının kendisi olduğunun herhalde farkında olan İmamoğlu da yakın geleceğe yatırım fırsatını herhalde tepmeyecektir.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.