Ruşen Çakır yazdı: Bir Altılı Masa vardı, ne oldu ona?

Önce 12 Şubat 2022’de altı partinin, CHP, İYİ Parti, DEVA, Gelecek, Saadet ve DP’nin genel başkanları kendi aralarında toplandılar, bir akşam vakti yemek yediler. Daha sonra, 28 Şubat’ta, yani post-modern askerî darbenin 25. yılında Ankara Bilkent Oteli’nde, Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Mutâbakat Metni’ni kamuoyuna duyurdular. Ardından alfabetik sırayla partilerin genel merkezlerinde aksamalarla birlikte her ay bir araya geldiler.

26 Ocak 2023’te yapılan 11. toplantının ardından Altılı Masa yerine “Millet İttifakı” tanımlaması benimsendi. Bundan dört gün sonra da yine Bilkent Oteli’nde Ortak Politikalar Mutabakat Metni’ni açıkladılar.

3 Mart 2023’de SP Genel Merkezi’ndeki toplantı sırasında masa dağıldı. İYİ Parti lideri Meral Akşener, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun ortak cumhurbaşkanı adaylığının diğer liderler tarafından benimsenmesi üzerine bunu bir “dayatma” olarak gördü ve masadan gürültülü bir şekilde kalktı. Fakat üç gün sonra geri döndü ve Kılıçdaroğlu’nun adaylığı, diğer beş parti genel başkanına ek olarak Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ı da cumhurbaşkanı yardımcısı tanımlanmasının ardından resmen ilan edildi.

Kılıçdaroğlu’nun Akşener’e ihtiyacı var

Ve üç ay geçti, masadan geriye ne kaldığı meçhul. İYİ Parti Genel Sekreteri Uğur Poyraz “Millet İttifakı bir seçim ittifakıydı, 28 Mayıs itibariyle sona ermiştir” dedi ve kimseden güçlü bir itiraz duymadık, duyacağa da benzemiyoruz. Zira her parti kendi derdine düşmüş vaziyette.

Öncelikle iki büyük kaybedene, CHP ve İYİ Parti’ye bakalım. Kuşkusuz CHP’nin kaybı çok daha fazla ve ortada bir sürü belirsizlik var. Önce MYK, dün de Parti Meclisi toplandı ama anlamlı herhangi bir açıklamaya, karara tanık olmadık. Yani belirsizlikler artarak sürüyor. Gözler iki isme çevrilmiş durumda: Kılıçdaroğlu ve İmamoğlu. İkili bugün yeniden buluşacak ve belki de partinin yakın geleceğini birlikte şekillendirecek.

Bütün muhalefet partileri gibi CHP’nin de en büyük derdi motivasyonsuzluk. Erdoğan’ı en elverişli bir zeminde bile yenemeyen muhalefet partisinin önüne koyabileceği yegane hedef yerel seçimler. Ama 2019’daki bir başarıyı yakalayabilmesi, başta İstanbul ve Ankara olmak üzere kazanmış olduğu büyükşehirleri koruyabilmesi için dış desteğe ihtiyacı var. Bu bağlamda, Altılı Masa’nın dağılmış olması CHP’yi hiç memnun etmemiş olmalı. Ama en azından İYİ Parti’yi yerel seçimlerde yanında tutabilmek herhalde Kılıçdaroğlu’nun en çok istediği şeydir.

“Haklı çıktık” 

Buna karşılık Akşener’in CHP ile yan yana gözükmek diye bir derdi olmadığını, hatta araya mesafe koymak isteyeceğini tahmin edebiliriz. Yaşanan yenilgiden CHP ve diğer dört partiyi, en çok da Kılıçdaroğlu’nu sorumlu tutan, öfkeli bir şekilde “haklı çıktık” cümlesini tekrarlayan İYİ Partililer, CHP ile aynı muhalefet hattında yer alarak “daha fazla kaybetmek” istemeyeceklerdir. 

Yerel seçimler yaklaştıkça durum değişebilir, yeniden ittifak söz konusu olabilir. Ne var ki büyükşehirlerin kazanılması için elzem olan HDP oyları ister istemez gündeme gelecek, İYİ Parti ise bu sefer daha güçlü bir şekilde frene basacaktır. Kaldı ki son seçimlerde uğradığı hüsran nedeniyle HDP’nin (ya da o anki adı neyse) hiçbir karşılık beklemeden CHP adaylarını desteklemesini beklemek hiç de gerçekçi olmayacaktır.

Dörtlü masa

“Altılı Masa’dan geriye ne kaldı?” sorusunun cevabı pekala “Dörtlü Masa” olabilirdi. CHP listelerinden 15 DEVA, 10’ar Gelecek ve SP, 3 de DP mensubu milletvekili seçildi. Masanın iki büyük ortağının bir tür hezimete uğradığı bu seçimden bu partilerin bir tür zaferle çıkmış olması garip bir durum. Fakat bu milletvekilleri tek başlarına bir anlam ifade etmeyebilir. Bu nedenle bu milletvekillerinin bir “çatı partisi” altında Meclis’te grup kurma ihtimalinden bahsediliyor.

Böyle bir çatı inşa edilebilse bile bu 38 milletvekilinin etkili bir Meclis faaliyeti yürütebilmeleri pek mümkün değil. Bunun olabilmesi için üyesi oldukları partilerin Meclis dışında bir varlık gösterebilmeleri şart. Ancak belli bir aşamadan sonra bu dört partinin de seçim sürecinden silindiklerine şahit olduk. Özellikle DEVA ve Gelecek’in “AKP ve Erdoğan kaybedecek, biz de kopanlar için cazibe merkezi olacağız” beklentisi suya düştü. Saadet Partisi de kendi başına seçime girip beş milletvekili kazanan Yeniden Refah Partisi’nin gölgesinde kaldı.

Sonuçta toplumun tüm kesimlerini birleştirme iddiasındaki Altılı Masa’dan geriye pek bir şey kalmadı. Öyle ki yeni geniş kapsamlı toplumsal/siyasi mutabakat arayışlarının önünü başlamadan kesebilecek bir deneyim olarak tarihte yerini aldı. 

e-mail: rusencakir@medyascope.tv

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.