Göksel Göksu yazdı | CHP’nin zor sınavı: İmamoğlu ceketini çıkartıp kolları sıvadı ama…

Bülent Ecevit ve kasketi, bir de beyaz güvercini…

Süleyman Demirel ve fötr şapkası…

Türk siyasetinin bir dönemine damga vuran Ecevit ve Demirel’i tarih daima o sembollerle anacak. 

Gelecek yıllarda adından nasıl söz ettireceğini -muhtelif tahminler yapmak mümkün tabi- bu günden kestirmek çok kolay olmasa da Ekrem İmamoğlu’nun sembolü de ceketi.

1994 yılında Refah Partisi’nden aday olan Tayyip Erdoğan, oyların, ANAP’ın adayı İlhan Kesici, Doğru Yol Partisi’nin adayı eski ANAP’lı Bedrettin Dalan ve SHP’nin adayı Zülfü Livaneli arasında bölünmesi ile belediye başkanı seçildi. Aradan geçen zamanda belediye başkanları değişse de İstanbul siyaseten 25 yıl boyunca ilk kez 2019 yerel seçimlerinde el değiştirdi. İptal edilse de, yeniden seçim yapılsa da sonuç değişmedi ve kazanan CHP’nin adayı Ekrem İmamoğlu oldu. Ve İmamoğlu da ceketi ilk kez o gerilimli tablonun ardından gelen zafer sonrası Beylikdüzü’nde yapılan coşkulu mitingde halka seslenirken çıkarttı… Sonraki yıllarda ceket artık bir simgeye dönüştü. Artık miting meydanlarında, geniş kitleler karşısında yapılan coşkulu konuşmaların sonuna doğru o ceket çıkıyor, kollar sıvanıyor ve bu hareketle İmamoğlu kendisini izleyenlerde “sizden biriyim, sizinleyim ve sizler için çalışmak üzere hazırım” dalgası estiriyor.

2024 Yerel Seçimleri’nde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na yeniden aday olan Ekrem İmamoğlu Haliç Kongre Merkezi’nde “Tam yol ileri” sloganyla seçim çalışmasını başlatırken de aynı havayı estirdi; “Yeniden Ekrem, bir daha İmamoğlu” adlı yeni seçim şarkısıyla karşısına çıktığı partililere seslenirken yine konuşmanın sonlarına doğru ceketi çıkardı ve kolları sıvadı… 

Salon hıncahınç doluydu, kalabalık coşkuluydu.

Çok değil 2 ay önce Ankara’daki kurultayda CHP bayrağını Kemal Kılıçdaroğlu’ndan alarak Özgür Özel’e devreden değişimciler bu kez İstanbul’u yeniden Ekrem İmamoğlu’na kazandırmak için bir araya gelmişti.

Oysa çok değil daha birkaç ay önce aynı salonda kıran kırana geçen bir il kongresi yapıldı.

O kongrede tanıtım sırasında konuşması sık sık sloganlar ve coşkulu alkışlarla kesilen İmamoğlu’nun sözleri, genel merkez yanlılarının tepkileri ile sık sık kesiliyordu. Hatta Ankara’da yapılacak kurultay öncesi prova olarak görülen İstanbul kongresi sonrası, genel merkez yanlıları kaybedecekleri kesinleşince İmamoğlu’na çok sert suçlamalar da yöneltti.

Birkaç ayda değişebilen siyasi dengelere ev sahipliği yapan Haliç Kongre Merkezi’ne bu dengeleri gözeterek bakıldığında, o tabloyu salonda olsa da olmasa da dikkatle izleyen gözlerin olduğu kolayca görülüyordu.   

Şöyle ki…

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, adaşı ve yeni seçilen İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ve Ekrem İmamoğlu adeta üçlü sacayağını oluşturdu.

Sahne de onlarındı, ev sahibi de onlardı.

Genel başkan yardımcısı Aylin Nazlıaka, aralarında Gökhan Günaydın, Gökhan Zeybek, genel merkez yanlısı Mahmut Tanal’ın da olduğu vekiller, PM ve MYK üyeleri, çevre illerden gelenlerin de aralarında olduğu çok sayıda aday adayı da salondaydı… 

Eski başkanlardan Altan Öymen, hastalığı nedeniyle katılamadı, Murat Karayalçın da yoktu. Ama asıl salondaki yokluğu dikkat çeken ve davetli olmasına rağmen davete icabet etmeyen CHP’nin bir önceki genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’ydu. 

İşte burada durup soluklanmak gerekiyor.

Çünkü bu fotoğrafın yol açtığı ve kulislerden taşıp muhalif partilerin bile diline pelesenk olan yorum şu:

4-5  Kasım’daki CHP kurultayında bayrağı Özgür Özel’e devreden Kılıçdaroğlu farklı bir hazırlık içinde. Büyük illerde ofisler açtığı bilinen Kılıçdaroğlu ve ona yakın isimler 31 Mart seçimlerinden yeni yönetimin başarısız bir sonuç almasına bel bağlamış durumda ve böyle bir sonuç çıkması halinde de olağanüstü kurultaya giderek, seçim sonrası yeniden genel başkan seçilmeyi hedefliyor.

Bu pencereden bakıldığında toplantı boyunca salonda olan, Mahmut Tanal ve İlhan Kesici (Dikkat! 1994 yılında İstanbul seçiminin kaybeden aktörlerinden biri de Kesici’ydi) gibi isimlerin yeni yönetimi daima kontrollü bir mesafeden izlemesi, teneffüse çıkan öğrencileri  “bir hata yapsalar da disipline sevk etsem” iştahıyla uzaktan gözetleyen kalın gözlüklü, asık yüzlü müdür yardımcılarını çağrıştırmıyor değil.   

Tabi dikkat çeken belediye başkanları da oradaydı. Bunlardan biri Ataşehir Belediye Başkanı Battal İlgezdi. Ataşehir için bir ara PM üyesi Onursal Adıgüzel’in adının da geçtiğini ancak İlgezdi’nin bu riski hızlıca bertaraf ettiğini hatırlatalım.

İlgezdi de tıpkı Tanal ve Kesici gibi mesafeli bir yerde ama daha ortada durarak  yeniden aday gösterilme ihtimali zayıf olarak değerlendirilen Kadıköy Belediye Başkanı Şerdil Dara Odabaşı ile yan yanaydı.  

Bir başka ilginç isim de Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’ti. Malum ibre Böcek’e gidip gelse de Antalya henüz netleşmeyen iller arasında.  

Bir not da Onursal Adıgüzel için… Bu kadar zamandır CHP etkinliklerini izliyorum ama Adıgüzel’i ilk kez basın mensuplarının bulunduğu bölümde bizlerle tokalaşırken gördüm. Ve Ataşehir değil ama adı hala Maltepe ve Kadıköy için dillendiriliyor…

Haliç’teki Ekrem İmamoğlu’nun tanıtım toplantısının ardında kalan tortu ise şu: 31 Mart’ta yapılacak yerel seçim, değişim için yola çıkan İmamoğlu ve Özel ittifakının vereceği ilk önemli sınav olacak.

Omuzlarında CHP’nin 2019 yılında başta İstanbul ve Ankara’yı kazanarak zaferle çıktığı seçimin ağır sorumluluğu, parti içinde muhalefetin tepkisini gölgede bırakacak bir iştahla pusuda bekleyen parti içi muhalefet ile denge arayışı, karşılarında ise iktidarın tüm desteğini arkasına almış rakipler. 

Bu zorlu sınavda İmamoğlu ve Özel’in hem hata yapmaması hem aday belirlerken sahada aktif çalışacak örgütü küstürmemesi hem de bu gün darma duman olan altılı masa ittifakının seçmeninin tabanda kuracağı olası ittifakın serpilip büyüyeceği iklimi yaratması gerekiyor.

Yazıyı şu soruyla bitirelim: Bu zor süreç sadece İmamoğlu’nun ceketi çıkarıp, kolları sıvamasıyla aşılır mı?

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.